#5 Sabaha Karşı
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
#5 Sabaha Karşı
Whong Min Jae & Whong Min Jee
Akşam karanlığında yatakhanelere doğru ıslık çalarak ilerliyordu. Kafası kulüpte içtiği otlu sigaradan dolayı bulanıktı. Okula gelmeyi biraz zorlanarak başarmıştı. Islığı kesti. Görevlilerden birinin etrafta olabileceğinden adı gibi emindi ve daha okulun şu ilk birkaç haftasını doğru düzgün geçirmek niyetindeydi. Yatakhanenin ana merkezinde kimse yoktu. Saat kaç? Duvarın üzerinde asılı duran saate bakmış olmasına karşın gözleri buğulanıyor ve saatli seçemiyordu. Her neyse. Merdivenlerden sessiz ama hızlı bir biçimde çıktı ve gözleri ile koridoru tarafı. Beş numaralı odaya doğru yönelirken bir kez daha gözleri ile etrafı taradı. Kapıya iki kez fazla gürültü çıkarmamaya özen göstererek vurdu. Uyumamıştır umarım. Başında yeni yeni acısını çıkaran ağrı yüzünü buruşturmasına neden oldu. Bir kez daha kapıya tıklattı. Yanlış oda falan mı? Ama oda kapısının üzerine '5' göz alıcı bir şekilde duruyordu. Elinde ki deri montu omzuna astı ve kapı eşiğine daha fazla yaklaştı. "Prenses... Prenses... Aç kapıyı. Benim. Jae." Kapıya birkaç kez daha vurdu. Koridorun ortasında öylece duruyordu ve görevlilerden birinin bunu bekler gibi ortaya çıkması an meselesiydi. Dudaklarını birbirine bastırdı. Saat kaç? Sabah falan mı olacak?
Whong Min Jae- III. Sınıf | Anyang Takım Oyuncusu
- Mesaj Sayısı : 15
Geri: #5 Sabaha Karşı
- Yatağında rahatça yatıyordu. Toz pembe yorganını üstüne çekmiş ve yastığına gömülmüştü. Pamuk beyazı tenine vuran sarı ışık yüzünden dudakları daha da pembe görünmeye başlamıştı. Kaçıncı rüyasını gördüğünü kendisi bile şaşırmıştı. Saat sabaha doğru 4 olmasına rağmen, o en derin uykularına yenik düşmüştü. Rüyasında ikizini görüyordu şimdi. Kendisine yaklaşıyor ve yanağına dokunuyordu. Dudakları heyecanla kıvrılmıştı uyurken bile. Rüya ya da değil, ikizinin kendisine dokunmasından hoşlanıyordu. Rüyasını yarıda kesen kapı seslerinin üstüne tavşana benzeyen gözlerini araladı. Kapıdaki kişinin kim olduğunu az çok biliyordu. Sonuçta her gece bu saatlerde odasına geliyordu öyle değil mi? Yavaşça bacaklarını yataktan kaldırıp kapıya giderken bir yandan da ellerini kapatan bol ve beyaz tişörtü ile gözlerini ovuşturuyordu. Kapıyı açtığında karşısında onu görmesi üzerine heyecanlanmıştı istemeden de olsa. " Jae... Bir şey mi oldu prens? " diye mırıldandı kedilerden sevimli sesiyle. Gözlerini açmakta hala zorlanıyordu. Ondan gelen sigara ve alkol kokusundan dolayı rahatsız olmuş olsa da o Jae'ydi. Ondan asla rahatsız olamazdı. Üstelik yine sarhoş olmalıydı. Gözlerini bile açamazken tekrardan onun için endişelenmeye başlamıştı.
Whong Min Jee- III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 15
Geri: #5 Sabaha Karşı
- Koridora son bir bakış atarken karşısında kedi gibi mırıldanan ikiz kardeşinin omzularından tuttu ve geriye doğru adım atmasını sağladı. Kapıyı hızla kapatırken bu kadar hızlı hareket etmesinden dolayı yere kapaklanmaktan son anda kapı koluna dayanarak durmuştu. Omzunda ki montu yatağa doğru atarken kız kardeşine doğru kaşlarını çatarak baktı. "Bir şey olduğu yok. Ama kapıyı açmayı biraz daha ertelesen görevliye yakalanmama an meselesiydi." Parmaklarını saçlarının arasından geçirirken üzerine yüklenmiş stresi atmaya çalışıyordu. Vücudunu kapıya yasladı ve elleri ile şakaklarına baskı yaptı. "Başım cidden ağrıyor." Orada karşısında öyleyece ayakta duran ikiz kardeşine baktı. Yüzüne hafif bir tebessüm yayılmıştı. Jee'nin yanında olmak çocukluğundan beri ona huzur verirdi. Sakinleştirirdi. Şimdi de aynı etkiyi üzerinde hissediyordu. Rahatlamış bir biçimde doğruldu ve kardeşine doğru ilerledi. Elleri ile yüzünü kavrayıp kendisine bakmaya zorladı. "Uyuyordun değil mi?... Aslında direkt odama geçecektim ama seni görmeden de olmuyor." İkiz kardeşinin her gün yaptığı normallikle küçük bir öpücük kondurdu ve yatağa doğru ilerleyip uzandı. "Bende yorgunum açıkcası."
Whong Min Jae- III. Sınıf | Anyang Takım Oyuncusu
- Mesaj Sayısı : 15
Geri: #5 Sabaha Karşı
- O içeri girdiği andan itibaren rahatlamışçasına gözlerini açıp kapamaya başlamıştı. O etrafında olduğu sürece herhangi bir rüyadan veya yaratıktan korkmuyordu, bu yüzden Jae' nin gelmesinin iyi olduğunu söyleyebilirdi. İkizi sendelediğinde uykudan gözünü açamazken refleks olarak kolunu uzatmıştı. Buna rağmen o düşmediği için kolu boşu boşuna havada kaldı. O- görevlilerden birine yakalanabileceğini söylediğinde kısık bir sesle mırıldandı. " Özür dilerim. . . " Ayakta olmasına rağmen uyuyordu, gözlerinden bile uyku akıyordu. Yavaşça başını kaldırıp ikiz kardeşinin yüzüne baktı, onu iyice görmeye çalışıyordu loş ışıklı odada. Hala aynı, neyse ki yara almamış... Her gün onun yaralanabileceğini düşündüğü için yüksek dozda adrenalin ile yaşıyordu. Şimdi iyi olduğunu bilmek kendisine iyi gelmişti. O yüzünü ellerinin arasına aldığında kızın yüzü çoktan kızarmıştı bile. Kendi kardeşinin dokunuşlarıyla kızaran kız olma fikri her ne kadar kendisine kötü gelsede gerçekte olanlar bunlardan başka bir şey değildi. Onun öpücüğüyle irkildikten sonra arkasından baktı. Odaya henüz oda arkadaşı gelmediği için diğer yatakta herhangi bir örtü yoktu, orada yatamazdı elbette. Kendi yatağına çöken kardeşinin yanına gitti yavaşça ve yatağa oturdu. Baş ucundaki lambanın ışığı onun yüzüne vurduğu için daha iyi görebiliyordu yüzünü. " Sen... İyi misin? " Hala daha bu korkuyu üstünden atamamıştı. Gözlerini son kez ovuştururken kedilerden farksız bir şekilde esnedi.
Whong Min Jee- III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 15
Geri: #5 Sabaha Karşı
Montonun cebini karıştırmaya başladı ama cep telefonunun bulamıyordu. Bir taraftanda yatağa oturan ikiz kardeşini izliyordu. "Evet... İyiyim. Her zaman ki işler." Dudaklarındna kısık bir sesle küfür savururken montunu diğer yatağa doğru fırlattı. "Anlaşılan telefonsuz kaldım." Sırtını yatağın başlığına dayadı ve kollarını başının arkasına alıp daha rahat uzanmaya çalıştı. Uyuşturucunun etkisi ile kendisini havada uçar gibi hissetmesi zamanla ortadan kayboluyordu ve kendisini yeryüzüne hapsolmuş biri gibi hissetmesine neden oluyordu. Kedi gibi... İkiz kardeşini izlemeye devam ediyordu ve Jee'nin üzerinde yorgunluğu hisseder gibiydi. Yavaşça doğruldu ve kızın ince kolunu tuttu ve kendisine çekti. "Uykucu kedi." diyerek mırıldanırken ikiz kardeşinin yanına uzanmasını sağladı ve Jee'nin başını göğsüne doğru yasladı. Bir taraftan da parmaklarını ikiz kardeşinin kolunda dolaştırıyordu. "Uyuyabilirsin... Ben burdayım... Zaten burada yalnız kalman hoşuma gitmiyor. Öğrenciler halen doğru düzgün okula gelmedi." Boşta kalan eli ile bir kez daha parmaklarını saçlarının arasından geçirdi. Sessizlik ve Jee. Kendisini oldukça rahatlamış hissediyordu. Hatta ikiz kardeşi de bir nevi uyuşturucu gibi geliyordu ona. Yanındayken sadece ikisinin olduğu bir dünya. İkiz kardeşinin saçlarını okşamaya başlarken sanki yeniden gerçek dünyadan uyuşturuluyor gibi hissediyordu.
Whong Min Jae- III. Sınıf | Anyang Takım Oyuncusu
- Mesaj Sayısı : 15
Geri: #5 Sabaha Karşı
- İkizinin elleri kendi saçlarının arasındayken iyice mayışmıştı. Onun soğuk elleri, soğuk vücudu, hatta alkol kokan nefesi bile hoşuna gidiyordu. Neden böyle olduğu hakkında tek bir fikri bile yoktu. Alkolden ve soğuktan nefret ediyor olmasına rağmen, bunlar Min Jae'deyken sorun olmuyordu. Yanındaydı şimdi. Başını göğsüne yaslamıştı ona baskı yapmamaya çalışarak. Kalp atışlarını duyabilmek için başını biraz daha sağa doğru kaydırdı. Kalp atışları hızlanmıştı onun da kendisi gibi. Belki alkolden, belki uyuşturucudan. Bunu bilemezdi tabii ki, buna rağmen onun kalp atışlarını dinlemek kızı sakinleştiriyordu. Onun hayatta olduğu gerçeğini böylece bir kere daha hatırlıyordu. Odasında hiçbir öğrencinin olmaması hoşuna gitmesede böylece ikizi yanına daha sık uğrayabiliyordu. Bununla kendini avutuyordu şimdilerde. Mırıldandı kısık bir ses tonuyla. " Ama... Seni burada yakalarlarsa başın belaya girmez mi prens?" Sabahları Hera Yatakhanesindeki kızların birbirlerini uyandırdıkları varsayılırsa, kesinlikle başının belaya girme oranı yüksekti. Gitmesini istiyor değildi tabii ki. Buna rağmen onun ceza almasını da istemiyordu.
Whong Min Jee- III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 15
Geri: #5 Sabaha Karşı
"Prenses benim için çok fazla endişeleniyorsun." Kesinlikle Jee tarafından umursanmak zaten tavan yapmış egosunu daha da yükseltiyordu. Ama hiç bir zaman 'asla' kıza kendini beğenmişlik yapmamıştı. Yapamazdı zaten. İkiz kardeşiydi. Beraber doğmuşlardı. Her ne kadar sevmeselerde aynı anneden dünyaya gelmişlerdi. Hoş muhtemelen Jee annesini ve babasını seviyordu. Onlara her zaman bağlı olmuştu. Jae için durum farklıydı... Ailesinin aklına gelmesi ile yüzünü buruşturdu. Sadece Jee vardı. "Hem buraya gelirlerse... Örtünün altına saklanırım." Çevik bir hareket ile yatağın ucundan sarkan örtünü çekti ve kafasına kadar çekti. Bu sırada Jee'de örtünün altına girmişti. Yüzünü kaplayan bir tebessüm ile genç kıza baktı. "Demek sende saklanmaya karar verdin." Yüzünde ki tebessüm genişledi ve boşta kalan eli ile ikiz kardeşini gıdıklamaya başladı. Gıdıklamak. Gıdıklamak Jae'nin en büyük silahıydı. İkiz kardeşinin gergin havasını tuzla buz etmek için hep bu yönetmi kullanırdı. Küçükken sıkıldığında, ağlamaya başladığında, gerin olduğunda hep onu gıdıklamaya başlar ve gözlerinden yaş gelene kadar gıdıklamaya devam ederdi. Jee'i gülümserken görmek hoşuna gidiyordu.
Whong Min Jae- III. Sınıf | Anyang Takım Oyuncusu
- Mesaj Sayısı : 15
Geri: #5 Sabaha Karşı
- Kardeşinin odasından gitmeyeceğini öğrenmesi ile sevinse mi üzülse mi bilememişti. Yakalanırsa okuldan atılabileceğini bile düşünmüştü. Her ne kadar ikiz olurlarsa olsunlar, kurallar kuraldı. O yorganın altına girdiğinde bir tavşan gibi gözlerini açarak yorganın altına girdi. Bunu neden yaptığını bile bilmiyordu. Uykusu varken iyice mayışmıştı yorganın altında. Buna rağmen Min Jae' nin gıdıklamalarıyla tüm uykusu dağılıp gitse de onu yine de seviyordu. Gözünden yaşlar akmaya başlamıştı bile. " Ahah~ " Sesini yok etmeye çalışıyordu. Yüksek sesle gülerse birilerinin odaya gelmesinden korkuyordu ve gıdıklanma hissi git gide artıyordu. " D-dur ahaha~ " İkizinin durması üzerine uzun kollu tişörtünün kollarına sildi gözlerini. Tüm endişeli düşünceleri ortadan kaybolmuştu bile. Biraz sakinleşerek nefes aldı ve ikizine doğru sokuldu. Başını onun koluna yaslayarak elini göğsüne koydu. " Bu gece burada mı kalmayı planlıyorsun prens? " Tek başına kalmaktan korktuğu söylenebilirdi. Yıllarca ikiziyle uyumaya alışmış birisi olarak okulun iki farklı yatakhane kuralına alışamamıştı. Gözlerini kapadı yavaşça. Gülmekten bembeyaz olan yanakları pembeleşmişti. Biraz kıpırdanarak iyice Min Jae' ye sokulduğunda kısık ve ince bir sesle mırıldandı. " Burada kal prens... Olur mu?" Sözlerinin sonuna doğru iyice yok olmuştu sözleri.
Whong Min Jee- III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 15
Geri: #5 Sabaha Karşı
- Gözlerini kapattı ve ikiz kardeşinin başına, kendi başını yaslayıp kollarını kızın ince vücuduna doladı. Bir süre Jee'nin nefesini dinledi. İkiz kardeşinin uykunun kollarına teslim olmasını izledi. Burada kalabileceğini düşünüyordu ama sabah gerçekten sıkıntı yaşabileceğini de düşünüyordu. Okulda ki hiç kimseye güvenmiyordu. Ama ikizini burada bırakmaktate istemiyordu. Burada bu cılız ve saf hali konuşmayı dahi beceremezdi. Jee kendisini uykuya teslim etmeden önce burada kalmasını istemişti. İster tabi. Örtüyü kafalarından kaldırdı ve kardeşine doğru örttü. Boşta kalan elini kafasını altına dayarken Jee'nin uyuyanmaması için büyük çaba sarf etti. Küçük bir tıkırtıda dahi uyanabilir ve zombiler gibi -hoş uykusuzken kedi gibiydi- odada dört dönebilirdi. Ya da o küçük tıkırtıya dahi önem vermezdi. Ne de olsa Jae buradaydı öyle değil mi? Küçükkken olduğu gibi. Yüzünde buruk bir tebessüm vardı. Vücudu alkol ve sigaranın etkisi ile ağırlaşmaya devam ederken gözlerini açık tutmakta zorlanmaya başlamıştı. İkiz kardeşini bir kez daha kollarının arasına aldı ve kendisini uykuya teslim etti.
RP TAMAMLANMIŞTIR.
Whong Min Jae- III. Sınıf | Anyang Takım Oyuncusu
- Mesaj Sayısı : 15
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz