ryunnie
1 sayfadaki 1 sayfası
ryunnie
Jin Sae Ryun
CİNSİYET erkek CİNSEL YÖNELİM heteroseksüel YAŞ on sekiz DOĞUM TARİHİ 5 mayıs '93 DOĞUM YERİ jeju adası, güney kore MİLLİYET koreli YETENEKLER ses, dans, spor TAKMA AD ryu, ryunnie SINIF üç | KİŞİLİK Size Ryu'yu tanıtmama izin verin! *boğazını temizler* Ve karşınızda Ryunnie! Jeju adasında, gözlerini para ve bolluğun içinde açmıştır. Haddinden fazla ciddi bir baba ve haddinden fazla sevimli bir anneden çıkan çocuktan ne beklersiniz ki? Sağı solu belli değildir Ryu'nun. Hareketleri de tutarsızdır. Kişiye göre muamele dedikleri şeyi, dibine vurarak gerçekleştirir. Kendisi sürekli inkar etse de burnu havada bir tiptir fakat bu burnu havada durumu ailesinin zengin olmasından değil, tamamen kendi yeteneklerinden kaynaklanmaktadır. Dans ve futbol konusunda üstüne başka kimseyi tanımaz. Özellikle söz konusu kız gruplarının dansları olunca bağlantı orada kopuyor... Ryu'yu dans pistine bırakın, grupları kıskandıracak iyilikte dans etsin. Yine de aynı zamanda futbol oynadığı için o kadar esnek bir vücuda sahip değildir. Bu kadar zenginliğe rağmen b-boy olmaktan vazgeçmemiştir. "Sokakta hayat var." mantığını benimseyen insanlardan yalnızca bir tanesi. Bu kadar sokak delisi olmasına rağmen üstündeki sorumlulukları en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyor. Verdiği sözden dönmeyen birisi. Anyang Lisesi'nin futbol takımına kaptan seçildiğinden beri omuzlarındaki yük iki katına çıkmıştır. Hem takım, hem dans dersleri, hem şan dersi, bir yanda sevgilisi diğer yanda babasının baskısı... Kore'nin yarısını satın alabilecek kadar gücü olan bir şirketin Çin şubesini babası yönetiyor. Sadece Çin diyorum, çünkü Çin'de bulunan bütün şirketlerin ana yöneticisi babası. Tabii oğlunun bu işlerin başına geçmesini istese de Ryu pek öyle şeyler yapacak gibi değil. Tamam, ekonomi, borsa vesaire şeyler ilgisini çekiyor; çekmiyor değil ama kendisini bir şirket yönetecek kadar üst seviyede görmüyor. Ekonomi ve borsa demişken... Ryu'daki matematiksel zekaya hayran kalırsınız. Şüphesiz babasından aldığı bu özellik sayesinde bu güne kadar sayılarla arasında hiçbir sıkıntı çıkmamıştır. Her neyse. Boşverin Ryu'nun sıkıcı yanlarını. Bırakın biraz da annesine çeken yönlerini anlatıyım. Dengesiz olduğunu söylemiştim değil mi? En basit şekilde antremanlardan örnek verebilirim. Antremanlara başladıkları dakika diktatör, insanlara sürekli kızan bir tipe bürünüyor fakat antreman biter bitmez takım arkaşlarının sırtına çıkıyor, soyunma odasında ortalığı gülmekten kırıp geçiriyor. Tae Jeon geldiğinde biraz daha sakin oluyor mesela. Onun yanındaki Ryu ile arkadaşlarıyla beraber takılan Ryu arasında ince bir çizgi var. Derslerde de haddinden fazla ciddi oluyor mesela. Duygu karmaşası içinde ölmek en büyük korkusu. Bunun dışında kızların kendisine ilgi göstermesi aşırı hoşuna gidiyor. Bir kız ona itifat ettiğinde farkında olmadan çekici bir gülümseme beliriyor dudaklarında. Tae Jeon'u aklından hiç çıkaramadığı için başka kızlara ne yazık ki gözü kayamıyor. İyi bir içicidir. Çabuk çabuk sarhoş olmaz. Ama ortama ayak uydurmak için sarhoş gibi davrandığı olmuştur. Özellikle barlarda ve clublarda kendinden geçiyor. Belli bir süre sonra dans pistinden inmiyor hatta. Ah, unutmadan! Üç yaşında Çin'e gittiği için Çincesi, Korecesinden daha iyi. Bunun yanında deniz ürünlerine bayılıyor. Denizden sülalem çıksa yerim, dediği olmuştur. Obur bir insandır; doymak nedir bilmez. Özellikle söz konusu sushi olduğunda kendinden geçiyor. Akşama kadar durmadan sushi yiyebilir. |
DİĞER BİLGİLER AİLE Jin Seung Jo ,, H.R.E isimli şirketin ortağı. Şirketin Çin'e uzanan kolundan sorumlu kişi. Ayrıca şirket gelir giderleri, ekonomisi vesaire gibi durumlarla ilgilenen iki kişiden diğeri. Bunun yanında Ryu'nun babası. Annesi Çinli babası ise Koreli olan bu adam Çin'e aşık birisi. Sayısal zekası ile ünlüdür. Tabii bunun yanında çalışanlarını zorlamakta üstüne kimseyi tanımaz. Bu ağır ve baskıcı tavrını Ryu üzerinde uygulamayı başaran tek insan. Oğlunu o kadar çok sıkıyor ki... Bu yüzden araları sürekli olarak bozuk. Ona devamlı olarak şirket işlerinden bir kaçını yüklüyor. Genelde işin içinden çıkması güç olan işleri yığdığı için Ryu bir çok kez eve kapanmak zorunda kalmıştır. Kore'ye sürekli olarak gidip gelen birisi olsa da biricik oğluyla binde bir görüşüyorlar. Jin Mi Hyun ,, Ryu'nun annesi ve şüphesiz ailede sevdiği tek insan. Fazlasıyla sevimli, insanlarla iyi geçinmeyi bilen birisi. Bunun yanında kocasına tam anlamıyla aşık. O adama nasıl katlandığını kimse çözemese de, Seung Jo ile Mi Hyun arası bu güne kadar bir kere bile bozulmamıştır. Aralarındaki aşk peri masallarındaki gibi yani. Her neyse... Fazla hareketli bir insandır. Bu gün Kore'deyse ertesi gün ani bir kararla Japonya'ya gidebilir. Bütün Asya ülkelerini gezmiştir. Tabii bunu kocasının parasını yiyerek yapmıyor. Ha, ondan da aldığı yardım var fakat hisseleri ve borsayı takip eden bir kadın. Aynı zamanda avukat olduğu için, kendi giderlerinin çoğunu tek başına karşılayabiliyor. Süs değil de, antika düşkünü birisidir. Onun kalbini almak için bir antika almanız yeterli. Ryu'ya tüm kalbiyle bağlı olan bir anne. Bu güne kadar aralarından su sızmamıştır. Ayrıca Ryu ile babası arasındaki sıkıntıları bildiği için sürekli olarak ikisine de yakın davranıp onları bir arada tutmaya çalışıyor. Eğer bu işi o yapmazsa, ailede kopukluk olacağını düşünüyor. Doğru da düşünüyor aslına bakarsanız. GEÇMİŞ Jeju Adasında gözlerini dünyaya açmıştır Ryu. Doğduğunda yanında olan tek kişi annesi, hemşireler ve doktordu. Babası oğlunun doğumuna gelememişti. Şirket için çok önemli bir toplantı için Japonya'ya gideceğini söylemişti üstelik. Meh. Ryu bu yalanlara inanmıyor artık. Üç yaşında kadar Jeju Adasında yaşamıştır. Annesi ve teyzesiyle birlikte. Bu dönemleri hatırlamıyor elbette. Annesinin anlattığı kadarıyla biliyor. Annesinin dediğine göre doğduğu zaman yüzünde dudaklarından yer kalmamıştı. O kadar kalın dudaklı nasıl doğduğunu hala anlamıyor ve bu konudan bahsederken genelde gülmeye başlıyor. Üç yaşının sonunda Çin'deki evlerine gitmişlerdi. Çin'e ilk gittiği zamanı hayal meyal hatırlıyor. Uzaktan Çin melezliği olmasına rağmen dibine kadar Korelilere benziyor. İri gözleri, beyaz teni, fazla çıkık olmayan elmacık kemikleri... Ölesiye zengin olmalarına rağmen küçükken babası ve annesinin aldığı karar üzerine, Ryu bir varis gibi değil, sadece normal standartlarda bir zengin çocuğu gibi yetişecekti -ki onu hiçbir zaman şımartmamışlardır. Yedi yaşındayken televizyonun karşısında çıkan sanatçıların danslarını yapmaya çalışıyordu ve bunu yaparken annesini kahkahaya boğuyordu elbette. Ama o yaşında olmasına rağmen dans konusunda yeteneği olduğu göz ardı edilemez bir gerçekti. Annesi hemen kurslar ve dersler ayarlamıştı çocuğuna. Küçük yaşında başladığı bu dans hevesi hala devam etmektedir. Tabii daha sonra bu dans aşkıyla beraber bir futbol aşkı da oluşmaya başlamıştı. Her erkekte olduğu gibi Ryu'nun içindeki futbol aşkı da bastırılamaz bir noktaya gelmişti. Bu yüzden tekrar yapılan araştırmalar sonrasında bir kulübe yazıldı. Hem dans, hem futbol derken neredeyse tüm vaktini bu tarz aktivitelerle öldürmeye başlamıştı. Tam anlamıyla babasından onay aldığı tek şey futbol olmuştur. Liseye geçmesine bir yıl kala yaz tatili için Kore'ye gitmişlerdi. Ne kadar Koreli olsa da bu yaşına kadar Çin'de yaşadığı için Korecesi vasat seviyedeydi. Üstelik garip bir aksanla konuşuyordu. Babasının şirket ortağının evinde kalacaklarını öğrenmişti. Onlarında bir çocukları vardı fakat iyi anlaşıp anlaşamayacaklarını bilmiyordu tabii. Eve girdiklerinde onu gören ilk kişi o kız olmuştu. Babasının ortağının kızı. Ryu'ya kocaman sırıtarak Çince hoş geldin ve benzeri şeyler söyleyerek kendisini tanıtmıştı. Tabii bizimki boş durur mu? Kendisi de kocaman sırıtmıştı. Yine de bu sırıtmanın altında nasıl utangaçlıklar yattığını bu gün bile kelimelere dökemiyor. O kızın kim olduğunu söylememe gerek yok herhalde? Tae Jeon ile iki ay sürekli aynı evin içinde yaşayıp aynı şeyleri yapmışlardı. Üstelik ondan Korece dersi bile almıştı. Lisede spor akademisine gitmeyi planlıyordu Ryu. Dans işini bir kenara bırakıp tam anlamıyla futbola yönelmek en büyük arzularından birisiydi fakat öğrendiğinde göre Tae Jeon'un gideceği lisede spor ve sanat dallarını geliştirebileceği bir çok bölüm vardı. Ne bekliyorsunuz ki? Öğrendiği gibi annesinin başının etini yemeye başlamıştı. Kore'de okumak istiyordu. Zorlu bir tartışma sonrası kabul ettiler bu öneriyi. Tae Jeonların evinde, hemen onun odasının karşısındaki oda ayarlanmıştı Ryu için. Çin'deki bütün eşyalarını toplayıp yerleşmişti bu eve. Tabii yanında ailesi olmadığı için ilk geldiğinde fazlasıyla utangaç bir şekilde geziyordu onların yanında. Asıl Ryu değil de farklı bir Ryu oluyordu. | EK BİLGİLER MODEL - Lee Gi Kwang SEVDİKLERİ kedi, sushi, baharatlı yemekler, tatlı, çikolata, şeker, marshmallow, xuxu, çilek, saçları, yüzükleri, dudakları, vücudu, telefonu, tae jeon, sprite, çin, çince, çinliler, çin kültürü, çin yemekleri -özellikle çin mantısı-, manga, anime, anime figürleri, matematik, para, arabası, hızlı gitme, spor, futbol, top, forma giymek, para kazanabileceği her şey, jeju adası, bisküvili dondurma, jay park, young cream, 5zic, m.i.b'nin who's next şarkısı, block b, sistar, brown eyed girls, gain, hyorin, se7en, japon dramaları, harajuku akımı, beysbol, rüzgar, kar, yağmur, soğuk hava, direkt kış ayı, özellikle şubat, final fantasy, kingdom hearts, fire emblem, street fighter, mario, kız gruplarının danslarını yapmak, salak saçma dans etmek, yolda fiction veya man man ha ni yaparak yürümek. SEVMEDİKLERİ sürüngenler, taylandlılar, uçan kaçan her türlü böcek türü, boş boş evde oturmak, yapacak bir şey bulamamak, kararsız kalmak, maç kaybetmek, berabere kalmak, babası, borsa, hisse senetleri, ekonomi, h.r.e şirketi, teen top, boyfriend, 2ne1, leeteuk, topuklu ayakkabı giyip de yürümeyi beceremeyen kızlar, basketbol, havuz, sıcak havalar, ilkbahar, yaz, ukalalar, sürekli laf sokmaya çalışanlar, arabayı yavaş kullananlar, trafikte düzgün araba kullanamayanlar, j-pop, hyuna, muz, salatalık, yazı yazmak, trafik polisleri, lafları uzatarak söyleyenler, kelimeleri ağzında yuvarlayanlar, kelimeleri ağzında geveleyenler, ağır parfüm kokusu, ter kokan insanlar, köpekler, gemi, sallanmak. GÜÇLÜ YÖNLERİ çabuk ağlamaz, çabuk sinirlenmez. uykusuzluğa, açlığa, yorgunluğa, alkole dayanıklıdır. ZAYIF YÖNLERİ mide bulantısı, birisini kusarken görmek, gemiye binince anında midesinin bulanması, tae jeon, kaybetme korkusu, kaybolma korkusu. |
Jin Sae Ryun- III.Sınıf
- Mesaj Sayısı : 86
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz