WangMeiJia

Etrafında ki insanlara yaklaşım tarzından dolayı klasik kötü kız imajı çizmesine karşın -ki bunda Çinlilerin zorba olduğunu düşündükleri için onu dışlayan insanların da etkisi var- aslında sıcak kanlı ve güler yüzlü bir kızdır hatta çocuksu tavırlara dahi sahip olduğu söylenebilir. Sadece bunu ifade edemiyor. Yakınlık kurmaktan, herkesle iletişim halinde olmaktan hoşlanıyor açıkçası. Ama bu yakınlığı görünüş itibari ile soğuk ve ciddi bir havada olmasından dolayı pekte pozitif etki yaratmıyor ilk bakışta. Bunların tüm sebebi aslında oldukça çekingen bir kız olmasından kaynaklanıyor. Duygularını tam olarak yansıtamıyor. Oldukça yakın olduğu bir dolu insan var. Herkesle arkadaş neredeyse. Tabi bu gibi bir örnek Jia konusunda farklı düşünmenizi sağlar. Muhtemelen... Otoriter bir yapıya sahip. Dediği dedik. Aşırı inatçı bir de. Bu konuda sinir krizi geçirmenizi dahi sağlayabilir. İnsanların yüzüne açık sözlülükle her şeyi söyleyebilir ve bu yüzden acımasız olarak nitelendirilmesine karşın öyle değildir. Ama hayat koşullarında gerçekçi ve dengesiz. Onu hem kötümser hemde iyimser biri olarak nitelendirebileceğiniz doğrudur. Her şeyin bir düzende ve planda ilerlemesini ister. Kafasında bir dolu kurallar listesi olduğu da söylenebilir. Bu şekilde kendisini daha iyi hissediyor. Genelde şansı ve hayal gücüyle tanınan biri. Aslında bunun şansla alakası yok ama etrafında birçok insan öyle nitelendiriyor. Anyang Sanat Lisesinin kazanması mucize gibi olmasına karşın bunu çalışmalarından kaynaklandığını biliyor. Hayal gücü konusunda da biraz uçarı ancak hayallerini kendi içinde yaşayan biri. Etrafındakilere hayallerinden bahsetmekten çekinir. Zor şartlar altında yetişmiş bir Çinli bir kız. Fakir-Orta halli olarak nitelendirilebilecek bir ailenin tek kızı. Çocukluğundan itibaren ailesinin işlettiği Çin lokantasında çalıştı, ailesine yardım etti. -sorumluluk sahibi ayrıca- Ek işlerde çalıştı. Kendi ayakları üzerinde durmaya küçük yaşlarda başladı. Tabi bunun yanı sıra hayaller kurdu, şarkı söyledi, dans etti. Hayallerini gerçekleştirmek konusunda -bazı uçarı hayallerinin dışında- oldukça kararlı. Anyang Sanat Lisesini kazanmakta bunlardan biriydi. Kendi döneminde yüksek başarı ile okula kabul edildi. Ailesinin isteği üzerine okulun yurdunda kalmaya başladı ve çalıştı, çalıştı. Ailesine, özellikle sevdiklerine karşı aşırı bir bağlılığı var. Hatta bu bağlılık çoğunlukla kontrol edemediği bir kıskançlık duygusuna sebep oluyor. Gerçekten dengesizleştiği durumlardan biridir kıskançlık krizleri. Dövüşebilir. Elastik bir vücududa sahiptir ve kısa süreliğine tekvando dersleri almıştır. Lokanta da onca zaman çalışmasının getirisi olarak aşçılık konusunda üstün yeteneğe sahiptir. Çin ve Kore mutfağı konusunda üstüne yoktur. Zaten sıkıldığında, üzüldüğünde, yapacak bir şey bulamadığında sürekli yemek yapar veya yemek yer. Ancak her zaman fit ve ince bir görüşüne sahiptir. -Anyang Sanat Lisesinin Aşçılık Kulübü başkanı- Tabi şevk duyduğu en güçlü yeteneği sesi. Doğuştan gelen bir yeteneğe sahiptir. Bu konuda Jia'da az da olsa kendini beğenme duygusu yaratır. Kurallar ve düzen kızı olmasına karşın gelecekte ne yapacağına karar vermedi aslında. Evet. Sanat Lisesinde okuyor ve belki de bir şirket tarafından fark edilip şarkıcı olacak, ya da mezun olduktan sonra üniversiteye başlayacak ve kendisini ilerletecek ya da lokantaya ailesinin yanına dönecek. Kim bilir? Yavaş yavaş ilerliyor gelecek konusunda. Hayvanları ve bitkileri sever. Hayatında bir kez dahi görmediği Çin'e karşı garip bir özlem içerisinde. -Sevmediği insanlara karşı aksi davranabilir. Aslında sinirini bozabilecek her konuda aksi ve huysuz bir yapıya döner.- ##

Hiç şüphesiz Men Li'in Kore'deki tek ve en iyi arkadaşıdır. Kore'ye geldiği yıl kendisi son sınıfken Jia ikinci sınıftı ve Men Li bocalama sürecindeyken sınıfta kaldı ve aynı sınıfta okumaya başladılar bu yıl. Ama Jia ile daha bu okula ilk geldiği yıl yakın olmuşlardı. Bozuk olan Korecesini Jia düzeltmiş ve ona arkadaşlık etmiştir. Bütün sırlarını anlattığı, omzunda ağladığı, güldüğü kısacası her şeyi yaptığı tek arkadaşı. Tabi Mei Jia'ın Çinli olmasının bunda payı büyük. Jia'yla birlikte normal konuşurlarken bile onunla Çinçe konuşur. Kore'de Çince konuştuğu iki kişiden -diğeri annesi- biridir. Jia'a hayrandır. Güzelliği, yemek konusundaki ustalığı her şeyiyle çok sever kızı. Ne zaman başına bir şey gelse Jia'ı yanında bulduğu için o da aynı şeyleri Jia için yapmaya çalışır. Hatta çoğu kez tek Kore'de değil en yakın arkadaşı, Çin'deki arkadaşlarını da düşününce aralarında en yakını olarak Jia'ı görür. Onun yemeklerine bayılır. Birlikte oturup Çin hakkında konuşmaktan büyük keyif alır. Çift karakterliğini rahatça Jia'ın yanında sergiler ve Jia yardımıyla karakterlerini harmanlayıp tek kiş olan Men Li'i ararlar.

Kesinlikle onu ablası olarak görüyor ve başı ne zaman sıkışsa soluğu yanında alıyor. Onun yemeklerine aşık ve acıktığında yemekhaneye değil, direk Mei Jia'ın yanına gidiyor. Bu yıl onun okuldan mezun olacağına fazla üzülüyor ve son zamanlarda sürekli ona 'unnie mezun olma, sınıfta kal. Ben mezun olana kadar sınıfta kal. Sensiz yapamam ben bu okulda.' diyor. Yoon Ri'den sonra onu da idolü olarak görüyor ve sürekli ona resim yapıyor. Mei Jia'dan yemek dersleri alırken ona da resim dersleri veriyor. Onunla vakit geçirmeyi fazlaca seviyor ve ondan Çince'yi öğrenmeye çalışıyor tabi sesleri çıkarmada bayağı bir zorlanıyor ve bozuk bir aksan kullanıyor. Bir gün Jia'ya onun için yaptığı kocaman portresiyle öğrettiği gibi pasta yaparak ona hediye etmeyi istiyor ama hala pasta yapma konusunda vasat olduğu için bunu sürekli erteliyor.

Açıkcası Jae Hwa'ın dünya üzerinde tek korktuğu kız diyebiliriz. Okula geldiği ilk zamanlarda Jia'a asılınca sonucunda bayağı bir dayak yemişti kızdan ve ondan gerçekten korkmuştu. Ki hala daha korkuyor. Hem onu gördüğünde kıza asılma fikrini yok etmeye çalışıyor hemde ondan saklanıyor. Dövülmekten korkuyor ama Jia'ın yemeklerini aşırmayı seviyor tabi bir kere yakalandı ama ucuz kurtuldu. Bu yıl Jia'ın mezun olmasından gayet memnun çünkü o gidince etrafta rahatça dolaşıp kızlara sapıklık yapabilecek. Garip ama bazen abla gibi görüyor onu.