RyuYongAh

Her okulda 'Kraliçe' olarak adlandırılan. Zengin, erkekleri kolaylıkla ağına düşüren ve birçok kızı kölesi yapan oldukça yetenekli (!) kendini beğenmiş -doğrusunu söylemek gerekirse Narsist- olan kızlar vardır. Yongah gibi. Tabi bu bir zamanlar böyleydi. Aslında böyle biri değil- Dünyaya geldiği ilk anda. Ama para düşkünü, şöhrete aşık bir ailenin yanında bir süre sonra değişti. Doğduğu andan itibaren paranın içinde yüzdü, istediği her şeyi elde etti ama aile sevgisinden her zaman uzak kaldı. Hoş bunu da önem vermedi kısa süre sonra. Yüzüne yapıştığı maske gerçek benliği haline geldi. Melek görünümlü bir şeytandır Yongah. Çıkarları için her şeyi göze alabilir. Kontrol delisi biri. Herkesin üzerinde hakimiyet kurmaktan zevk alıyor. Sıcak kanlı ve güleryüzlü tavırlarının arkasında sinsi, içten pazarlıkçı ve kurnaz bir kız vardır. Popüleriteye önem vermektedir. Her zaman konuşulan, dedikodusu yapılan, kendisini gibi olmak için peşinde küçük insanların koşturan, neredeyse tüm erkeklere sahip olan, kıskanç bakışlara maruz kalan biri olmak tüm isteği. Amacı hatta. Hatta her şeyinin bu isteklerinin üzerine koymuş. Anyang Sanat Lisesine geldiği andan itibaren isteklerine kavuşmak için çaba sarf etmiştir. Sabırlı ve planlı oluşu ile daha birinci sınıftayken okulun en çok konuştuğu kız olmuştur. Birinci sınıfta ki hiç bir kızın başaramadığını kendisi başarmış ve Ponpon Kızların lideri olmuştur. Ama... Zamanla inşa ettiği her şey tuzla buz olmaya başladı. Anyang Sanat Lisesinde ki üçüncü yılında tüm gücü ellerinin arasından kayıp gitmeye başlamıştır. Köleleri onu ayaklar altına almıştır. Bir zamanlar kullanıp attığı insanlar tarafından kullanılan biri haline gelmiştir. Ponpon kızların liderliğinden atılmış hatta kızlardan ayrılmak zorunda kalmıştır. Okulda görünmez, umursanmaz kız haline gelmiştir. Bu süreç boyunca dengesizleşmiştir. Zenginliği dahi artık ona yaramamaktadır ve ailesi iflasın eşiğine gelmiştir. Tabi Yongah asla pes etmez. Evet. Belki derinlerde bir yerlerde melekimsi bir Yongah vardır ancak küçük şeytan Yongah her zaman baskındır. Hatta farkında dahi olmadan şeytanın kölesi olan biridir. ##

Tek kelimeyle nefret ediyor ve umursamamaya çalışıyor. Zaten ondan nefret etmesine neden olan yurtta aynı odada kalmaları. Yong Ah'ın her gün 'bu oda yalnızca benim olmalıydı, senin gibi bir Çinliyle neden odamı paylaşıyorum ki' ve daha nice yakınmalarını dinlemek zorunda kalır, tabi kulaklığı takıp kendisini ödevlere vermediği zamanlar. Yong Ah kaprisli, şımarık hallerinde Çindeki eski haline bürünüp onu orada yerin dibine sokmak ister ama şuan ki uysal Men Li buna izin vermez. Her zaman alttan almaya çalışır. Çok kez odalarını değiştirmeleri için yurt müdürüne başvursalar da istedikleri sonucu alamamışlardır. Aralarında çıkar ilişkisi vardır. Gerekmedikçe konuşmaz ve göz teması kurmazlar. Genelde Yong Ah Men Li'in başında dırdır ederken Men Li sanki sağır ve Yong Ah'a da görünmezmiş gibi davranır. Ve bu hareketleri Yong Ah'ın daha çok sinirini bozar. Ama bunca zıtlığın ardında hala daha saç-baş kavga etmemişlerdir o da kendi çıkarlarını düşündükleri için. Kısacası oda arkadaşı olmanın verdiği etkiler haricinde birbirlerinden nefret ederler.