IMAGINE
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Sensation

2 posters

Aşağa gitmek

Sensation Empty Sensation

Mesaj tarafından Kwon Na Sun Paz Ocak 13, 2013 7:18 am




    SENSATION
    Kwon Na Sun & Jung Hee Dong


    Bir dakika boyunca suyun altında dayanmaya çalışsa da başarısız olmuştu. Yüzü suyun dışına çıkarken ciğerlerine havayı doldurdu. Her şey için, ölmek için bile çok geçti artık. Okul açılmadan önce sarı saçlarının çoğunluğunu kaplayan pembeye boyatmıştı saçlarını. Kısa saçlarını şampuanlayıp durularken ne yapacağını düşünüyordu. Suyun akıp gitmesi için tıpayı açtı ve kendini ılık havaya bıraktı. Makyaj yapmayacaktı, belki sade bir rimel yeterliydi. Altına kot pantalonunu üstüne ise karnı açıkta olacak bir tişört geçirdi. Saçlarını ağır bir biçimde kuruttu. Gözlerinin iri görünmesini rimelle sağlamıştı ve mutlu bir görünüm çizmişti. Gece siyahından daha koyu olan ayakkabılarını güzelce ayağına geçirirken telefonunu evde bıraktı. Yürümeye başladı... Okulun açılmasından sadece iki gün geçmişti. Dışarıdan birinin görebileceği kadarı ile dolu dolu iki okul günü. Ponpon kızların seçmeleri. Yeni koçun ponpon kızları elden geçirmesinde tereddüt etmişti elbette. Kızların arasına giremeyeceği tehditi oluşmuştu ama yeniden onların arasındaydı. Yong Ah'ın da kızların arasına yeniden girmesi ve lider olmasıda cabası. Seçmelerde onunla beraberdi. Her ne kadar kızdan hoşlanmasa da son birkaç ayda yaşadığı değişimin farkındaydı. Hem lider ile haşır neşir olmakta artı puan kazandırıyordu kendisine. İki günü ponpon kızların antremanlarında, gece gece gittiği yüzme salonunda yüzerek ya da uyuyarak geçirmişti. Öğretmenlerin çoğu kış tatilinden dönmemişti ve dönenelerde hemen ders maratonuna başlamamayı tercih etmişti. Baharın etkisi. Hava fazla hızlı bir şekilde bahara ayak uydurmuştu. Bahçede elleri cebinde öylece yürümeye devam etti. İki günü kendi içinde nasıl geçirdiğine anlam verememişti. Kendisine göre fazla hızlı ve boş geçmişti. Adımlarını spor kompleksine doğru yönlendirdi. Belki de son günlerde yaptığı gene çalışmalıydı. Baharın sonlarına doğru diğer liselerin ponpon kızları ile yarışma yapacaklardı sonuçta. Diğer taraftan hiç beklemediği şekilde traniee seçilmişti. Sasa Eentertainment'e en kısa zamanda gitmesi gerektiğinin farkındaydı. İkinci dönem fazla doluydu. Her ne kadar bunları pek hissetmiyor olsada beyninin meşgul olmasını sağlıyordu etkinlikler. Komplek alanına girdiğinde ne yapacağını bilemez bir şekilde öylece durmuştu. Yeni duş almış olmasına karşın adımlarını yüzme salonuna doğru yönlendirdi. Yüzmek hoşuna gidiyordu ve kendini bu konuda geliştirmeye çalışıyordu. Salonun içine girip havuz bölümüne giderken ayakkabılarından çıkan sesten dolayı huzursuz hissetmişti. Kapalı ortamlarda fazlasıyla geriliyordu. Havuza indi ve arkasını dönmüş oturan Min Jae'i gördü. Yüzünü buruşturmamak için kendisini zorladı çünkü hava fazlasıyla sigara ve ot karışımı kokuyordu. Ama tabi bu havayı içine çekmesine engel olmadı. Yavaş adımlar ile havuza doğru ilerledi. Ayakkabılardan çıkan sesi duyan Min Jae'de omzundan geriye baktı. "Sunny! Seni burada görmek... İlginç." Ellerini yeniden kotunun cepelrine sıkıştırdı. "Aslında Jae okul açıldığından beri burası uğrak mekanlarımdan biri oldu. Sen ne yapıyorsun? Gene Çin malı uyuşturuclar mı?" Jae parmaklarının arasında ki ince sigaraya kısa bir bakış attı. Önünü gördüğünden şüphe ediyordu aslında çünkü bakışları fazla mayışmış gibiydi. "Bu kez yurdumun zevklerini tadıyorum Sunny." Ayakta Jae'nin yanında öylece durdu. Havuzun ışıklandırmaları yanıyordu ve yüzüne yansıyyordu. Jae cebine sıkıştırdığı ince bir sigarayı Sun'a doğru uzattı. "Denemek ister misin?" Sun elleni hava salladı. İçini çekti fakat emin olamıyordu. "Hayır. Sanmıyorum." Sigarayı yeniden cebine sıkıştırdı. Ayağa aylak bir biçimde kalktı ve geriye doğru ilerledi. Jae'nin arkasından, durmaması ve suyun sıcaklığına bakması gerektiğini mırıldanıyordu. Ne olacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Yavaşça eğildi ve suyun sıcaklığını kontrol etmek için uzun ince ve parmaklarını suyun içine daldırdı. Sıcaklığı cidden fena değildi hatta yüzmek için ideal bir durumdaydı. Mükemmel. Tam ayağa kalkarken sadece iki el hissetti. Belinden kavrayan iki el, o muhteşem suya atmıştı iki bedeni. Dışarıya çok su taşırmamış olmaları mucizeydi. Na Sun'nın dudaklarından dökülen tiz ve keskin çığlık bütün salonda yankılanırken hemen ardından suya düşme sesi yankılanmaya başlamıştı.
Kwon Na Sun
Kwon Na Sun
II. Sınıf | Ponpon Kız
II. Sınıf | Ponpon Kız

Mesaj Sayısı : 123
Lakap : Sunnie. Bunny. Na-Na.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sensation Empty Geri: Sensation

Mesaj tarafından Jung Hee Dong Paz Ocak 13, 2013 8:50 am

Güya Sun'ın bulunduğu hiçbir yere adımını atmayacaktı ama gel gör ki şuan Anyang Sanat Lisesi'nin içindeydi işte. Hayatta Sun'dan sonra sevdiği tek kişi Jieun onu okula çağırmıştı ve ne kadar gelmeyeceğine inat etse de inadı Jeiun'ın inadını geçememişti. Zaten artık kendini koyvermişti Jieun ne isterse onu yapıyordu ve bu bile Jieun'ı sinirlendiriyordu, Dong'ı düzeltmeye çalıştığını biliyordu Hee Dong. Alnını kapatacak kadar uzayan saçlarını havalandırmak için dudaklarının uzatıp nefesini kutvetle dışarı verdi. Bir yandan da ağır ağır Jieun'ın ince ayrıntılarıyla döşenmiş yol tarifi mesajını hatırlamaya çalışıyordu. Spor kompleksine doğru ilerliyordu ve doğru yolda olduğundan emin olmak için kotunun içinden telefonu çıkarıp kızın mesajını okudu. En azından yol tariflerini rahatlıkla ezberliyebiliyorum. Bir yandan da kızın neden onunla spor kompleksinde buluşmak istediğini anlayamıyordu. Zaten günleri sürekli Jieun ile ya da yeni çalışmaya başladığı aksesuar mağazasının şapka bölümünde geçiyordu. Bu işinden son derece mutluydu ve yine her zaman ki eski ve küçük dairesine dönmüştü. Sun'dan önce yaşadığı o iki odalı minik daireye.
Sırtını duvara verdi ve elini cebine götürdü. Sigara paketinde son sigarasını çıkarıp paketi köşeye fırlattı. Burada kimse yoktu ve galiba bütün salonlar boştu. Sigarasının zehirli dumanı arasında Jieun'ı beklemeye başladı ki ince bir çığlık duydu. Dudakları arasındaki sigarayı eline aldı ve sesi dinledi, çığlığın hemen arkasından gelen suya düşme sesi sayesinde sesin yüzme salonundan geldiğini anlaması uzun sürmedi. Elindeki sigarayı fırlattığı gibi hemen yüzme salonu olduğunu tahmin ettiği yere girdi. Büyük havuzda bir kaç kıpırtı vardı ve hızlıca oraya doğru koşarken iki kişi havuzun içinden kafasını çevirdi. Biri arkasını dönük bir çocuk diğeri ise pembe saçlı çok tanıdık gelen bir kız. Hay şansıma sıçayım. Sun'ın havuzda ki seks sahnelerine denk geldim.
Jung Hee Dong
Jung Hee Dong
Serbest Meslek
Serbest Meslek

Mesaj Sayısı : 109
Lakap : Bad Boy

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sensation Empty Geri: Sensation

Mesaj tarafından Kwon Na Sun Paz Ocak 13, 2013 9:21 am


    Suya düşmenin baskını ile üzerinde ki tişört havalanmış, kısa saçları suya pembe ve sarı tutamlar halinde dağılmıştı. Suyun altında gözlerini açtığında görüşü bulanıktı. Neredeyse ayakları havuzun tabanına değmişti. Jae'i görememesine karşın bedeninde ellerini hissedebiliyordu. Bu ani olay yüzünden kalbi göğsünden dışarıya fırlayacakmış gibi atıyordu. Gözlerini sıkıca yumdu ve Jae'nin kollarında havuzun suyunda öylece durdu. Evet yüzüyordu ama bu kadar derinde yüzmüyordu. Olimpik yüzüşler yapıyor gibiydi. Yüzü her zaman hava almak için dışarıda oluyordu. Ama şuan tamamen suyun içine batmış haldeydi. Gözlerini açtığında yavaşça suyun dışına doğru çıkıyorlardı. Jae'de kendisi de nefes nefes kalmışlardı. Saçlarından dökülen su damlacıkları sırtını gıdıklıyor ve bu durumdan hoşlanmıyordu. Bacaklarını suda hareket ettirmeye çaba harcayarak elleri ile alnına düşen ıslak saçlarını geriye doğru atmaya çalıştı. Jae'de kollarını havaya kaldırmış "Woohoo!" diyerek bağrıyordu. İnce tişörtü vücuduna yapışmıştı ve hatlarını belli ediyordu. Kot pantolunuda bacaklarına yapışmış ve ağırlık katıyordu yüzüşüne. Jae'nin ıslak saçları kafasında dik bir duruşa sahip olmuştu, ıslak tişörtünü üzerinden çıkartırken kendisine alaylı bir tebessüm ile sırıtıyordu. O anda kafasını kaldırdı ve derin bir nefes aldı ama karşısında gördüğü yüz ile dımdızlak kaldı. Hayalet falan olabileceğini düşündü ama bunun saçma olduğuna kanaat getirdi. Sonuçta Dong ölmemişti. Hayal? Sanrı? "Dong?" Sesini sadece kendisinin duyduğunu düşünüyordu ama Jae hızla arkasına dönerken onunda duyduğundan emin olmuştu. Hızla havuzun kenarına doğru yüzdü ve kendini yukarıya çekti. Ayağa kalkmaya çalıştığında neredeyse ıslak pantolonu yüzünden yere yapışacaktı. Jae'de peşi sıra havuzdan çıkmış, ıslak tişörtünü omzuna asmış vücudunu sergiliyordu. Kaşlarını çatarak Dong'a baktı. "Sen... Yılbaşı partisinde ki o sarı kafalı çocuksun... Artık kızıl kafa. Burada ne işin var? Okul dışından öğrencileri içeri almıyorlar." Sun ne söyleceğini bilmiyordu. Sadece ıslak tişörtün fazlasıyla açığa çıkarttığı göğüslerini saklamak için göğüslerinin üzerinde ellerini kavuşturdu. "DONG! SONUNDA BULDUM SE-... Ağğhh. Burada... Sun? Jae?" Yüzme salonun kapı aralığında Jieun durmuş şaşkın bakışlar ile üçlüye bakıyordu. Kapıyı kapattı ve hızlı adımlar ile merdivenlerden inerek Dong'ın yanına geldi. Üzerinde kırmızı vücudunu saran eşortmanları ve elinde kocaman bir spor çantası vardı. Dört kişide birbirlerine bakışlar atmakla yetniyordu. Jieun şaşkın bakışlarını üçlü üzerinde dolaştırırken, Jae'de Dong'a kaşlarını çatık vaziyette bakıyordu ama sinirlendiği boynunda ortaya çıkan damarlarından anlaşılıyordu. Yumruğunu sıkmıştı. Sanki round'ın başlamasını bekleyen bir boksörü andırıyordu. Dong ise Sun'a bakmamaya çalışıyordu ve o da gözlerini Jae'e dikmişti. Sun ise Jieun'a bakıyordu. Nereden çıktı bu kız şimdi!?
Kwon Na Sun
Kwon Na Sun
II. Sınıf | Ponpon Kız
II. Sınıf | Ponpon Kız

Mesaj Sayısı : 123
Lakap : Sunnie. Bunny. Na-Na.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sensation Empty Geri: Sensation

Mesaj tarafından Jung Hee Dong Çarş. Ocak 16, 2013 6:35 am

Islak Sun ve yanında yarı çıplak kendini bir bok sanan velet. İçinde kendini öyle sıkıyordu ki Dong her an patlayabilirdi ama dışarıdan bakıldığında gayet sakin gibi görünüyordu. Derince bir nefes çekti ve Sun'a baktı. Ponpon kızlığa bu kadar çabuk başlayacağını tahmin etmiyordum. Saçlarını boyatmıştı, pembeye. Üzerindeki kıyafetleri vücuduna iyice yapışmıştı. Kilo vermiş. Onun her ayrıntısını çok iyi bilirdi Dong ve Sun'ın kilo verdiğini rahatlıkla görebiliyordu. Çocuğu hatırlamamıştı ta ki ona yılbaşı partisini hatırlatana kadar. Yüzünü dağıtacakken başka bir kızın çocuğu ortamdan uzaklaştırmasıyla kurtulmuştu. Gülmek, sinirden kahkaha atmak sonra çocuğun üzerine yürüyüp onu dövdükten sonra birde onu havuzda boğmak istiyordu ama hayır Sun'ın istediği gibi davranmayacaktı. Eğer şimdi içinden geldiği gibi davranırsa yani çocuğu güzelce benzetirse Sun onu hala önemsediğini düşünecekti -tamam önemsiyordu ama...- yapmayacaktı. O sırada arkasında Jieun'ın sesini duydu, sese doğru dönmedi sadece kızın yanına gelmesini bekledi. Kolunda Jieun'ın ince elini hissedince ona baktı. Dövüşmeyeceğim. Önüne döndü. Evet dövüşmeyecekti ama Sun'ı böyle gördüğü için kendi canı nasıl yanmışsa onun canını da laflarıyla yakmak istiyordu. Sun'ı görmek bile kalbini acıtıyordu, diğer çocuğu umursadığı yoktu. Gözlerini çocuğun ıslak pantolonu altında belirginleşen aletine doğru dikti ve suratına muzip bir gülüş koydu. "Sun ponpon kızların seni kabul etmeleri için gruptaki kızlarla havuzda vakit mi geçiriyorsun?" bakışlarını yukarı tanımadığı çocuğun yüzüne kaldırdı ve "Yada bu tomboy ile. Çok güzel bir kız değil, ponponların arasında olduğunu sanmıyorum." dedi ve eliyle hafifçe çıkan -bir kaç haftadır traş olmuyordu- sakallarını sıvazladı. Bir erkeğin yüzü kız gibi pürüzsüz olmamalıydı Dong'a göre.
Jung Hee Dong
Jung Hee Dong
Serbest Meslek
Serbest Meslek

Mesaj Sayısı : 109
Lakap : Bad Boy

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sensation Empty Geri: Sensation

Mesaj tarafından Kwon Na Sun Çarş. Ocak 16, 2013 6:59 am


    Bakışlarını Jieun'dan Dong çevirdi ve hışımla yanına doğru gitti. İnce kaşlarını çatarak Dong'a bakarken Jieun'ı görmezden geliyordu. Tabi birde ellerini göğüslerinin üzerinden çekmişti, unutarak. V yakalı tişörtün ıslaklıkla berber aşağıya doğru kayması ve vücudunda daha fazla ıslak bir şekilde yapışmasına zemin hazırlamıştı. Sağ elini Dong'a doğru kaldırdı ve salladı. Kendisini tutamıyordu. İçinde hem kıskançlık, hem de öfke, hem de Dong'a olan garip özlem vardı. "SÖZLERİNE DİKKAT ET DONGI- JUNG HEE DONG. BEN ZATEN PONPON KIZLARDAN BİRİYİM VE JAE HAKKINDA BÖYLE KONUŞAMAZSIN! HEM OKULA NASIL GİRDİN? GENE KAÇAK OLARAK GİRİYORSUN DEĞİL Mİ? BUNU GÜVENLİK GÖREVLİLERİNE BİLDİRMEM GEREKİYOR BELKİDE!" Sesi fazla yüksek çıktığı için geniş, kapalı yüzme havuzunda yankılanıyordu. "Aslında bakarsan izin kağıdı var. Güveniğe ismini de verdi. Yani her şey kurallara göre." Öfkeyle bakan gözlerini Jieun'ın yüzüne doğru çevirdi. Birkaç öncesine kadar kızı seviyordu hatta onu abla gibi görünüyordu. Bu şekilde güzel olmasında da ön ayak olmuştu. Yardım etmişti. Ama o sevgi, Dong ile onu yanyana gördüğü günden beri körelmişti ve şimdi karşısına geçmiş Dong'u savunurken onun yüzünü paramparça etmek, saçlarını yollamak, yüzünü tırnaklamak istiyordu. Ellerini beline yerleştirdi. "Seninle konuştuğumu sanmıyorum." Sözlerinin sonuna doğru Jae'de peşin sıra yanına gelmişti ve pişkin bir şekilde gülümsüyordu. "Siz ikiniz tam olarak birbirlerinize layık ucube insanlarsınız." İçten içe Jae'nin de ağzına çarpak ve onu havuza gömmek istiyordu. Nereden kendisini de havuza atma isteği ile dolmuştu merak ediyordu. Jee'nin bir yerlden yılbaşı gecesi olduğu gibi ortaya çıkmasını ve Jae'i uzaklara sürüklemesini diledi. Ama gene de düşüncelerine karşıt olacak şekilde Jae'e hak veriyormuş gibi kafasını sallamakla yetindi. Ona hem öfkeliyken hem de neden saçlarından parmaklarımı geçirme ve ona sarılma arzusu ile doluyum ki. Bu uyuşturucu bağımlısı birinin -mesela Jae- uyuşturucan uzak durmaya çalışması gibi. Sessizlik anında kısa süreliğine bakışlarını Dong'ın üzerinde gezdirmişti. Her zaman ki gibiydi. Deri montu, tişörtü, pantolonu. Siyahlar içindeydi. Üzerinde ki canlı renk kırmızı saçları ve yüzünde belli belirsiz uzamış sakallarıydı. Onu sakallı gördüğünü sanmıyordu. Evet. Şimdi karşısında daha farklı bir Dong vardı. Ona karşı yabancılık hissetmek en korktuğu şeydi. Belki de gece yarısı sağ koluna birkaç faça daha atması gerekiyordu, özlemini gidermek için. Onu gördüğü için gene ağlayacaktı. Hatta şimdi gözlerinin dolduğunu dahi hissediyordu ama ağlamayacaktı. Ama... Gücü her geçen gün daha da azalıyordu. Dong'tan uzak kaldıkça güçsüz, bitkisel hayatta olan biri gibiydi.
Kwon Na Sun
Kwon Na Sun
II. Sınıf | Ponpon Kız
II. Sınıf | Ponpon Kız

Mesaj Sayısı : 123
Lakap : Sunnie. Bunny. Na-Na.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sensation Empty Geri: Sensation

Mesaj tarafından Jung Hee Dong Çarş. Ocak 16, 2013 7:15 am

Evet acımayacaktı Sun'a. Kendisine acımamıştı Sun ve Dong'ı öylece terk etmişti. Birbirlerini en iyi anlayan iki insanı ayırmıştı; Dong ve Sun'ı. Bunun için kıza fazlaca kızıyordu hemde daha iyi bir Dong olacağı sırada onu yüz üstü bırakmıştı. Neden? Bir öpücük için mi? Sun'ın sözleri canını yakmıyordu çünkü tanıyordu kızı, kıskandığında böyle konuşurdu, insanın hatalarını yüzüne vururdu. Canını sıkansa hala burada duran o özenti tipli veletti birde salak salak konuşuyordu ve Dong iyice deliriyordu. Gözlerini Sun'dan ayırmıyordu belki de bakışları buluşur ve eskisi gibi... Hayır Dong hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Şuanda olanlar inat uğruna. Ama sen Sun'dan daha inatçısın, karşında eski sevdiğin Sun yok. Yeni tanımadığın ve tanımakta istemeyeceğin kendisi olmayan bir Sun var. Kolları kızın kolundaki faça izlerinde kaldı. Nefes alamadığını hissetti bir an. İçi acıdı. Onu en son böyle gördüğünde görünüşü yüzünden dalga geçilmiş kırılgan bir kızdı. Yanına gidip oan sıkıca sarılmış ve onu görünüşü yüzünden yargılayanların hepsinin cehennemdeki şeytanların seks köleleri olacağını söylemişti Sun'a. Peki şimdi ne yapacaktı? Yine yanına gidip ona sıkıca sarılacak ve onu üzdüğü için özür dileyip buradan uzaklaştıracak mıydı? Böyle mi yapması gerekiyordu? O izlerin yeni olduğunu ve sürekli üzerinden geçildiğine emindi Dong çünkü bir zamanlar o da aynısını kendine yapardı. Ama şuanda burada bulunan ne Dong eski Dong'tu, ne de Sun eski Sun'dı. Gözlerine alaycılığı yükledi ve biran kendisinden ve şimdi yapacaklarından nefret etti. "Sun bakıyorum bensizlik başına vurmuş. Kendini kesiyorsun." Hayatta en sevdiği insanın canını yakmak kendini testere ile kesmek gibiydi, o kadar canı yanıyordu ki ama bırakmayacaktı bu işi. Herşey inat üzerine ise bende en inatçıyımdır Sun.
Jung Hee Dong
Jung Hee Dong
Serbest Meslek
Serbest Meslek

Mesaj Sayısı : 109
Lakap : Bad Boy

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sensation Empty Geri: Sensation

Mesaj tarafından Kwon Na Sun Çarş. Ocak 16, 2013 7:44 am


    Dong'ın sözleri ile öylece kalakalmıştı. Heykel gibi. Gözlerinin fazlasıyla yandığını hissetmeye başladı. Kolu hızlı sağ kolunun üzerini kapatırken Jieun ve Jae'nin bakışlarından kaçındı. Dong'ın gözlerine doğru bakıyordu ama gerçekten bakmıyordu. Sanki boşluğa düşmüştü. Asılı kalmıştı. Sönmüştü. O izlerin en belirginleri çocuk yaşta olmuştu. Dong gittiğinde. Diğer pembe izler ise orta okul ve lisenin birinci yılından arta kalan zamanlarda. Jieun'un da bunu biliyordu. Bakışlarını Dong'tan kaçırdı ve Jieun'a döndü. Jieun dudaklarını birbirlerine bastırmış ne yapacağına karar vermeye çalışıyor gibiydi. O an üçünün arasında büzülmeye başlamıştı sanki. Sessizlik. Jieun kendisine doğru birkaç adım atarken geriledi. Kızda fark etmişti. Yüzünü aşağıya eğerek geri çekilirken bir şey söylemedi. Jae'de orada durmuş belki de dedikodu sitesinde çıkacak olan yeni bir habere şahitlik ediyordu. 'Ponpon Kız Sun ve Façaları' Kapalı salon ılık bir havadaydı ama Sun sanki kutuplarda kalmışçasına titredi. Dong'ın bu sözleri. Façaları. Sanki canını öncekilerden daha fazla yakmıştı. Dudaklarını birbirine bastırdı. "Sun." Kendisini havuza atmayı ve çıkmamayı düşündü. Belki de banyonun soğuk suyu altında yaptığı denemeyim burada sonuç verirdi. Boğulurdu ve ölürdü. O zaman daha rahat hissederdi. En azından öldükten sonra Dong ile arasında yaşanabilecek bir bağ kalmayacaktı. Rahatlayacaktı. "Jae benimle dışarıya gelmeni- Evet... Dışarıya- Hemen-" Kulakları uğuldamaya başlamıştı. Jieun'ın sesini duyuyordu ama kesik kesik. Sanki millerce uzakta gibiydi. Jieun ve Jae'nin uzalaştığını gördü sadece. Bir de Jieun'ın Jae'i uzaklaştırmadan önce Dong'a bir şeyler söylediğini. Ne söylediğini duymuyordu ama kızın Dong'ın kulağına bir şeyler fısıldadığını seçebiliyordu. Tam şu anda yıllar önce yaşadığı şuur kayıplarının tekrarlayacağını düşünmeye başladı. Aşırı stres altında bayılırdı. Şuur kaybı yaşardı. Bunların hepsi Dong'tan sonra olmuştu. Çocukluğu hastalıklı ve mazoşişt bir şekilde geçmişti. Kimseye söylememişti. Sadece Jieun onu odada kolunu keserken yakaladığında öğrenmişti. Başka kimse bilmiyordu. İzler fazla belirgin değildi. Bir-iki tanesi hariç. Dikkat edilecek değillerdi ama Dong'ın gözüne ilişmişti ve oradan vurmuştu. Kolunu uzattı ve parmaklarını izlerin üzerinde gezdirdi. "Bunu on birinci yaş günümde yaptım. Senin gitmenden iki gün sonra. Fazla derin olduğu için annemler feryatlar koparak beni kanlar içinde bulmuştu. Altı dikiş... Bunu on üç yaşındayken gittiğin günün yıldönümü olarak. Diğer küçük izler okulda yediğim hakaretler için. Dört göz. İnek. Sivilceli. Çirkin... Bu kırmızılar yeni. Kampttan ayrılmadan önce yaptım. Fazla belli olmuyorlar. Fondoten kullanıyorum saklamak için. Sadece şu iki en derin yaralarım fazla göz önünde sanırım. Eserine bak Dong. Mutlu olmalısın." Yüzünde ablak bullak bir ifade vardı. Göz yaşlarını tutuyordu ama gözleri yanıyordu ve acısı katlanılmazdı.
Kwon Na Sun
Kwon Na Sun
II. Sınıf | Ponpon Kız
II. Sınıf | Ponpon Kız

Mesaj Sayısı : 123
Lakap : Sunnie. Bunny. Na-Na.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sensation Empty Geri: Sensation

Mesaj tarafından Jung Hee Dong Perş. Ocak 17, 2013 6:25 am

Salondaki herkes ve her şey yok olmuştu Sun ona doğru gelip kollarını gösterdiğinde. Sun'ın kollarındaki eski izleri biliyordu ama bunlar çok daha kötüydü. İlk façalar da Dong yüzündendi şimdikilerde ve Dong şuanda o façaların yüzüne atıldığını hissediyordu. Sun'ın konuşmalarını dinlerken kızı susturup onu kolları arasına almak ve ona güvende olduğunu söyleyip bir daha onun kendisine zarar vermesini engellemek istiyordu. Ama içindeki inat ve öfke ne olacaktı? Onları yenecek kadar güçlü biri değildi Dong. Her zaman öfkesine yenik düşen umursamaz bir aptaldı. Şimdi ne yapmalıydı? Kıza kötü davranmaya devam mı etmeliydi yoksa mutlu değilim, ben senin yanındayken mutluydum, gibi romantik cümleler mi kursaydı? Aşık olup o aşka sahip çıkmak ne boktan bir iş be! Her şekilde canın yanıyor. Ne yapacağını bilemiyordu. Belki bir şey demezse Sun giderdi ya da yine Jieun onu kurtarmaya gelirdi. Ama en son hatırladığına göre Jieun kulağına bir şeyler fısıldamış ve veleti de alıp gitmişti. Sahi ne fısıldamıştı? Duyduğundan pek emin değildi. Acı.. Çektirme... Sun. Bunları hatırlıyordu ve daha bir sürü şey söylediğine emindi ama aklına daha fazlası gelmiyordu. O da Sun'a acı çektirmek istemiyordu ama Sun kendi kendini bu hale getirmişti. Evet en iyisi hiçbir şey söylememekti. Gözlerini boş boş Sun'ın gözlerine dikti Dong. Kızın gözlerinde kayboluyordu ama acı içinde. Sun'ın gözlerini yere indirişini ve yavaşça kendisinden uzaklaşmasını izledi. Onu böylece bırakacak mıydı? Yıllar sonra bir araya gelmişler tekrar ayrılacaklar mıydı? Sun yavaşça yanından geçti. Dong omzu üzerinde bakıp yanından bir adım ötede adım atmaya hazırlanan kızı seyretti. Bekleyecek miydi ömrü boyunca Sun'ı. Biliyordu hayatında Sun'dan başkasına bu kadar bağlanamazdı. Kaybedecek miydi? Dudağını ısırdı ve ani bir hareketle kapıya doğru ilerleyen Sun'a adım attı ve onu kolundan yakaladığı gibi kendine çevirdi. Kızın büyüyen kahverengi gözlerine bakarken derin bir nefes çekti ve yapacağı şeyden bu kez emin olarak ve korkmayarak kızın dudaklarına yapıştı. Ellerini Sun'ın ıslak yanaklarına koyup dudaklarını kızın yumuşak dudakları üzerinde gezdiriyordu. Gerçekten çok özlemişti. Bu yaptığından hiçbir zaman pişman olmayacaktı buna emindi.
Jung Hee Dong
Jung Hee Dong
Serbest Meslek
Serbest Meslek

Mesaj Sayısı : 109
Lakap : Bad Boy

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sensation Empty Geri: Sensation

Mesaj tarafından Kwon Na Sun Perş. Ocak 17, 2013 6:54 am


    Aptal Jae beni havuza düşürmese fondoten akmazdı ve izlerim belli olmazdı. Onu öldürecem. Onu havuzda boğmalıyım. Hatta Dong'ı da bu havuzda boğmalıyım. Ellerini vücuduna sardı ve öylece durdu. Zihni bulanıktı ve sanki burada değilmiş gibi hissediyordu. Uyuşma, aşırı dalgınlık. Üzerine yapışmış kıyafetleri, ıslak saçlarından süzülen sular, muhtemelen akmış rimeli, kızaran gözleri ile orada duruyordu. Yardımına muhtaçtı ama itiraf edemiyordu. Gururundan mı kaynaklanıyordu? Evet. Gururluydu. Ama onun ötesinde sanki her şey üzerine yüklenmiş gibiydi. Nasıl bu hale geldiklerini düşündüğünde suçlunun kendisi olduğunu görüyüyordu. Zaten suçlu Dong olsaydı, gene kendisini suçlardı ama her şeyi Dong'ın üzerine atmıştı bu sefer. Küçükken Dong'ın yardımına koşan, futbol maçlarında ondan fazla gol atan, birkaç santim ondan uzun boylu kızdı bir zamanlar. Görünüş itibari ile bir tomboy, karakter açısından duygusal bir kızdı. Peki şimdi kimdi bilmiyordu?. Bilmiyordu. Ponpon kızların arasında ki kız mı? Okulun güzeli mi? Mazoşişt biri mi? Yüzünü aşağıya eğdi. Sanki Dong ile arasında güçlü bir mıktatıs vardı ve ona çekilmeden duramıyordu. Sessiz kalmayı eğleyecekti. Öylece çekip gidecekti. Yapaylaşacaktı. Duygularını bir kenara atacak güçlüydü. Öyle olduğunu düşünüyordu. Yıllarca Dong olmadan yaşamıştı ve dayanmıştı. Güçsüz bacakları bir adım attı. Dong'ın yanından öylece gerçeken dudaklarını daha fazla ısırıyordu. Derin bir nefes aldı ve uzaklaşmaya devam etti. Gözlerini sıkıca kapattı bir anlığına. Tam o anda kolunda hissettiği güç ile şaşkınca gözlerini açarken, ayakları çözüldü ve kendini Dong'a yaslanmış halde buldu. Dong'a yeniden bu kadar yakın olmak. Kocaman gözleri ile onu takip ediyordu. Dong'ın dudaklarını, kendi dudakları üstünde hissedinceye kadar da kapatmadı gözlerini. Şimdi her şeyi daha ne biçimde hissediyordu. Onun bütün benliğini, sanki kendi içinde yaşıyormuşçasına hissediyordu. Dudaklarının üzerinde olan Dong'ın dudakları, bir şeyler mırıldanıyordu. Kulaklarıyla her ne kadar dikkat kesilse de onu anlayamamıştı genç kız. Elleri birbirlerini kavrarken, tek vücut olmuş gibi dudakları da birbirlerini tamamlıyordu. Şuana kadar aklından zerre geçmeyen cümleler, kelimeler; şuanda zihnini sarmış bulunmaktaydı. Parmaklarının üzerinde durmaya çalışıyordu. Evde yaşadıkları gibi değildi. Sun'ın ani şoku bu kez yoktu. Şok hissetmiyordu. Sadece özlem vardı.
Kwon Na Sun
Kwon Na Sun
II. Sınıf | Ponpon Kız
II. Sınıf | Ponpon Kız

Mesaj Sayısı : 123
Lakap : Sunnie. Bunny. Na-Na.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sensation Empty Geri: Sensation

Mesaj tarafından Jung Hee Dong Perş. Ocak 17, 2013 9:29 am

Dudaklarını kızın dudaklarından ayırdı, daha doğru ayırmak zorunda kaldı. Ciğerleri nefessizlikten acı çekiyordu çünkü. Kendi nefesinin sigara koktuğunu biliyordu ama Sun'ın nefesi naneli şeker kokuyordu. Dudaklarını Sun'ın pembeleşen dudaklarından ayırdığı gibi gülümsedi. Kızın küçük burnuna sevgi dolu bir öpücük bırakırken gözleirne baktı. Sun'ın da gözleri gülüyordu. Mutlu oldu Dong, içindeki sevgi çoğalmış ve inadı yenmişti. Derin bir iç çekti ve dudaklarını tekrar Sun'ın pembe dudaklarına götürdü. Bu seferki öpücüğü kısaydı, yüzünü çektiğinde "Seni o kadar çok özledim ki..." Romantik olmaya çalışacaktı ama kelimeler ağzında gevelendi. Alnını Sun'ın alnına dayadı ve elini kızın koluna götürüp kendisi yapmış gibi faça izlerini rahatlıkla buldu. Parmak uçları derin izlerin üzerinden geçerken "Sana yemin ediyorum. Bir daha bu izlerin olmasına izin vermeyeceğim." dedi ve Sun'a sıkıca sarıldı. Sikeyim inadı. Böyle çok mutluyum ben.

RP SON.
Jung Hee Dong
Jung Hee Dong
Serbest Meslek
Serbest Meslek

Mesaj Sayısı : 109
Lakap : Bad Boy

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz