only one
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
only one
Kim Mi Sun & Lee Min Heon [Miss You rpsinin devamı]
Anahtarı kontağa soktu çok geçmeden arabayı çalıştırdı. Park ettiği yerden arabasını kolaylıkla çıkardı ve gaza basarak yola çıktı. Nereye gideceğinden pek emin değildi pek. Önce yemek yerlerdi büyük ihtimal çünkü çok acıkmıştı. Daha sonra ya gezerlerdi yada alışverişe götürürdü Mi Sun'u. Onunla alışveriş yaparken çok eğleniyordu aslına bakılırsa. Vede onunla eğlenmeyi özlemişti. Belki b,rkaç tatlı malzemesi alırlardı ve evde tatlı yapmayı öğrenirdi. Gülümsedi birden. Göz ucuyla yan koltukta oturan sevgilisine baktı. Kendisine bakıyordu masum bir ifadeyle. Gülümsemesi iyice büyümüştü yüzünde. Nereye gidiyoruz Min Heon? Gözlerini yoldan ayırdı ve sevgilisine baktı. Onun o masum gözleri içinde kaybolmuştu sanki. Onu bir kere bile aldatmayı, başkasıyla öpüşmeyi (Sana burda laf sokuyorum) hiç düşünmemişti. Onu her zaman bir çiçek gibi korumaya yemin etmişti kendisine ve Tanrıya. Her gece onun içim tanrıya dua ederdi. Onun başına bir şey gelmesini istemiyordu.
Biraz yemek yeriz diye düşünmüştüm. Daha sonra gezeriz olur mu? Sevgilisine öpücük attı ve tekrardan yola baktı. Cadde arabalarla kaynıyordu fakat trafik o kadar sıkışık değildi. Önündekileri sollayıp önlerine geçiyordu çoğunlukla. İstediği yere gelmişti. Park yeri aradı sessizce. Bir arabanın çıktığını görünce arabayı o tarafa doğru sürdü. Arabayı usulca oraya park etti ve el frenini çekti. Sevgilisine döndü. Burayı hatırladın mı? İlk yemeğimizi burada yemiştik. Eski günleri gelmişti aklına. İlk defa baş başa yemek yemişlerdi burada. İlk sevgili olduğu gün onu buraya getirmişti onu. O akşam çok özel bir gündü onun için. Bunların üstünden nerdeyse bir buçuk yıl geçmişti ama hala bunu dünmüş gibi hatırlıyordu. O kadar güzel bir akşamdı ki.
Anahtarı kontağa soktu çok geçmeden arabayı çalıştırdı. Park ettiği yerden arabasını kolaylıkla çıkardı ve gaza basarak yola çıktı. Nereye gideceğinden pek emin değildi pek. Önce yemek yerlerdi büyük ihtimal çünkü çok acıkmıştı. Daha sonra ya gezerlerdi yada alışverişe götürürdü Mi Sun'u. Onunla alışveriş yaparken çok eğleniyordu aslına bakılırsa. Vede onunla eğlenmeyi özlemişti. Belki b,rkaç tatlı malzemesi alırlardı ve evde tatlı yapmayı öğrenirdi. Gülümsedi birden. Göz ucuyla yan koltukta oturan sevgilisine baktı. Kendisine bakıyordu masum bir ifadeyle. Gülümsemesi iyice büyümüştü yüzünde. Nereye gidiyoruz Min Heon? Gözlerini yoldan ayırdı ve sevgilisine baktı. Onun o masum gözleri içinde kaybolmuştu sanki. Onu bir kere bile aldatmayı, başkasıyla öpüşmeyi (Sana burda laf sokuyorum) hiç düşünmemişti. Onu her zaman bir çiçek gibi korumaya yemin etmişti kendisine ve Tanrıya. Her gece onun içim tanrıya dua ederdi. Onun başına bir şey gelmesini istemiyordu.
Biraz yemek yeriz diye düşünmüştüm. Daha sonra gezeriz olur mu? Sevgilisine öpücük attı ve tekrardan yola baktı. Cadde arabalarla kaynıyordu fakat trafik o kadar sıkışık değildi. Önündekileri sollayıp önlerine geçiyordu çoğunlukla. İstediği yere gelmişti. Park yeri aradı sessizce. Bir arabanın çıktığını görünce arabayı o tarafa doğru sürdü. Arabayı usulca oraya park etti ve el frenini çekti. Sevgilisine döndü. Burayı hatırladın mı? İlk yemeğimizi burada yemiştik. Eski günleri gelmişti aklına. İlk defa baş başa yemek yemişlerdi burada. İlk sevgili olduğu gün onu buraya getirmişti onu. O akşam çok özel bir gündü onun için. Bunların üstünden nerdeyse bir buçuk yıl geçmişti ama hala bunu dünmüş gibi hatırlıyordu. O kadar güzel bir akşamdı ki.
Lee Min Heon- Psikolog
- Mesaj Sayısı : 207
Yaş : 36
Lakap : Psikopat Psikolog
Geri: only one
Mekana geldiklerin Min Heon'ın sözleri kulağına müzik gibi geliyordu. Nasıl unuturdu burayı? Beraber ilk gerçek randevularını burada gerçekleştirmişlerdi. Dudağını ısırdı ve kızın koluna sarıldı. "Sence unutmuş olabilir miyim?" diye fısıldadı kulağına. Sarmaş dolaş şekilde restorandan içeri girdiler. Büyük nezih ve ferah bir mekandı burası, klas insanların geldiği, klas bir restoran. Beyazların hakim olduğu gri tonlarında yemek aksesuarlarında süslendiği ve diğer renklerin ya müşterilerin giydiklerinde ya da yemeklerin renklerinde olduğu bir yerdi. Min Heon buranın devamlı müşterisi olduğu -ve işletenin arkadaşı olduğundan- rezervasyon yapmadan girebiliyorlardı. İçeri girdiklerinde kapıya yakın bir kaç müşteri dışında kimse dönüp bakmadı bu çifte. Güzel bir ezgi mekanı sarmıştı. Sıcak bir havası vardı içerisinin. Mi Sun dudaklarını Min Heon'ın kızıl saçlarına gömüp "Kesin bizi sevgili gibi değilde yakın arkadaş gibi görüyorlardır." dediğinde ikisi de kıkırdadı ve cam kenarında iki kişilik hoş bir masaya geçtiler. Burasını seviyordu Mi Sun. İlk randevularını yaptıkları çaprazlarındaki masaya baktı. Şimdi başka bir çift oturuyordu. Bu çifti bir yerden tanıyordu ama ilk başta çıkaramamıştı ki çocuğu okuldaki dans derslerinden tanıdığını çıkardı. Sevgilisiyle gelmiş şimdi de onların masalarında yemek yiyorlardı. Mutlular. Önüne döndü ve menüye göz atan sevgilisine baktı. Yazıları takip eden gözleri hafifçe büzüştürdüğü dudakları... Ama biz daha mutluyuz.
Rp Out: O çift sence kimdi? Hehee tabiki de Dong Hyun ve Ae Cha'ydı.
Rp Out: O çift sence kimdi? Hehee tabiki de Dong Hyun ve Ae Cha'ydı.
Kim Mi Sun- III. Sınıf | Dans Kulübü Başkanı
- Mesaj Sayısı : 323
Yaş : 31
Lakap : Biseksüel - Hümanist
Geri: only one
Masaya oturduğunda, garsonun getirdiği mönüyü eline alarak incelemeye koyuldu. Kendisini doyuracak ve etsiz bir şeyler yemek istiyordu. Normalde et yemeğini severdi yada etli yemekleri. Lakin şu anda canı ne et yemek istiyordu nede etli bir yemek. Canı daha çok sebze türevli yemekler istiyordu açıkçası. Mönüyü iyice inceledi. Ne yiyebilirdi ki? Mmm.. Andong jjim dak? Hayır. Peki ya sebzeli bibimbab? Olabilirdi. Fakat tek bibimbab ile doymazdı. Pekala. Mönünün sayfasını çevirdi dikkatlice. Sayfayı çevirirken çıkan ses tüylerini diken diken etmişti bile. Umursamadan tekrardan mönüye baktı. Sadece sebze yemeğiyle doyamayacağına karar verdi. Aklı Andong jjim dak yemeğinde kalmıştı aslında. Tavuktan zarar gelmezdi nasıl olsa. Ne yiyeceğine karar verdikten sonra göz ucuyla Mi Sun'a baktı. O da mönüye bakmakla meşguldü. Gülümsedi. Mönünün kapağını kapattı ve masanın üstüne koydu. Gözlerini Mi Sun'dan alamamıştı. Bir porsiyon sebzeli bibimbab ve Andong jjim dak. İçecek olarak kırmızı şarap lütfen. Sen ne yiyeceksin Mi Sun? İsimini söylemesiyle Mi Sun'un ona bakması bir olmuştu. Karar verememiş bir hali vardı. Onun bu surat ifadesini seviyordu. Ne yemek için ne zaman karar vermeye kalksa her zaman bu surat ifadesiyle olurdu yemek önüne gelene kadar. Ve bu surat ifadesine aşıktı. Mi Sun'u kendi haline bıraksa yiyeceği tek şey bir kaç tane cupcake, tiremisu, pasta ve türevleri şeklinde olurdu genellikle. Mi Sun, tahmin ettiği gibi birkaç saniye boyunca sessiz kalmıştı. Kızın gözleri mönü ve kendisi üzerinde mekik dokuyordu. Karar veremedin değil mi? Pekala ben senin yerine söylerim. Bayana bir porsiyon DoenJang Jigae ve ardından Jung Deokbokki lütfen Mi Sun'un ekşiyen yüzünü görünce kıkırdamaktan kendisini alamamıştı. Biliyordu, Mi Sun çorbayı genellikle pek sevmezdi ve tercih etmezdi. Fakat gerekli besinleri yemeliydi. Kendi alanı olmasa bile, besin değerlerini yeterince alması konusunda biraz fazla ısrarcıydı. Garson siparişleri alıp uzaklaştığında eli, Mi Sun'un eline gitti. Biliyorum, çorba pek sevmiyordun ama içmen gerekiyor. Gene bir anne gibi konuşmuştu. Bazen Mi Sun'u, sevgilisi dışında onu kendi bebeği gibi görüyordu. Yada kendi çocuğu gibi. Bu yüzden ona bazen bebekmiş gibi bir tavır gösteriyordu. Bebek kadar masum olan yüzü yüzünden bu tavrından vazgeçemeyeceğinden de emindi.
Lee Min Heon- Psikolog
- Mesaj Sayısı : 207
Yaş : 36
Lakap : Psikopat Psikolog
Geri: only one
Sevgilisinin çorba sipariş vermesine ilk başta itiraz etmek istese de sonra sağlısını iyi tutması hakkında konuşması üzerine gülümseyerek sustu. Onun böyle davranması bazen o kadar hoşuna gidiyordu ki. Kendini ancak o zaman sahiplenilmiş hissediyordu. Biri bana sahip ve bende ona sahibim. Min Heon. Aşkım. Seni ve seninle alakalı her şeyi seviyorum. Yemekler gelince iştahla hepsini midesine göndermeye başladı. Bu kadar acıktığını fark etmemişti. Arada bir yüzünü kaldırıyor ve sevgilisine gülümseyip öpücük gönderiyor ve tekrar yemeğine yöneliyordu. Ana yemek bittikten sonra ara yemek gelene kadar bekliyorlardı. Elini karnına koydu ve "Aigoo! Burayı ne kadar da özlemişim. Aşkım bir daha bu kadar uzun süre gitme, sürekli gelelim buraya. Heeeem sana yarın, tabi istersen, traniee olduğum şirkete götüreyim ve gezdireyim." Sırtını dikleştirdi ve bir eliyle saçını arkasına attı ve havalı bir şekilde "Sevgilin yakında idol olunca böyle seni gezdiremeyecek, sürekli paparaziler peşinde olacak." dedi ve dilini çıkarıp elleriyle yüzünü kapattı.
Kim Mi Sun- III. Sınıf | Dans Kulübü Başkanı
- Mesaj Sayısı : 323
Yaş : 31
Lakap : Biseksüel - Hümanist
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz