Dirty
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Dirty
Dirty
Song Ah Ri & Bang Kwang Soo
Karanlık ve loş ortamda ki kırmızı ışıklar. Kulübün karanlığında kimsenin dikkat dahi etmediği hafif ve kalitesiz şarkılar, dans eden ucuz bedenler. Hayatının karanlık bir köşenin bağlı olduğu mekan. Para kazanmak için sarf ettiği çaba ve sahibinin dediklerini yapan bir kukla. Kulübün içerisi tıklım tıklım doluydu her gece olduğu gibi. Burada ki her insanı kulübün dışında görseniz ve sorsanız muhtemelen Red&Grey Wolf'ın Kore kültürüne ve ahlakına uygun olmadığını söyleyecektir ama her gece kulübe gelmeye de devam edecektir. Para babası yaşlılılar ve kendisi ile yaşıt görünen ilk deneyimine erişememiş yeni yetmeler her zaman ki gibi ön sıraları dolduruyordu ve mayışmış bakışlarını yukarıya kaldırmış, dansçıları izliyorlardı. Erkek sayısı her zaman ki gibi fazlasydı ama bu gece de kadın sayısı diğer gecelere oranla artmıştı. Ama kadınlar duygusal yaratıklardı. İçlerinde duygu taşıyan. Kendisi de öyleydi. Hatta diğer birçok kadına göre daha fazla duyguya sahipti. En azından sanıyordu. Ama burada her şey yapaydı. Duygu yoktu. Sadece kulak kulağa duyulan aynı sevgi sözcükleri, ucuz içkiler ve seks. Geceleri Riene, gündüzleri Ah Ri isimli, gecesi gündüzü birbirinden farklı kişiliklere sahip iki kadını yerine oturtmak için çaba sarf ediyordu. Bedeni peltek bir hamur gibiydi. Çok şey kaybetmemişti. Plastik gibiydi. Ruhu ise? Ondan şüpheliydi. Onu hissettiğine dair hiç bir kanıtı yoktu. Sadece bedeni ve boşluk. Nasıl? Neden bunu yapıyordu? Erkek kardeş için. Hayatında kalan tek şey için. Onun yaşabilmesi için para kazanıyordu. Halasının yanında yaşıyordu ama yaşlı kadın ne kadar yardımcı olabilirdi ki yaşamalarına. O yüzden her gece bar köşelerinde geceleyip, sabahları hiç tanımadığı başka bir adamın yatağında uyanmaktan vazgeçmiyordu. Sabahın ilk ışıklarında gizlice yatakhaneye dönerek sanki gece boyunca rahat bir uyku çekmişcesine uyanıyor ve hayatına, okuluna, derslerine devam ediyordu. Kazandığı parayı da öğleyin dışarı çıktığında erkek kardeşine, halasına götürüyordu. Halası hiç sormamıştı nasıl para kazandığını? Zaten pekte soracak halde değildi. Yatalaktı. Erkek kardeşi de on bir yaşında elinden geldiğince yaşamaya çalışıyordu. Okula gidiyordu. Bu yüzden işi bırakmasıın imkanı yoktu. Fazla ve kolay para. Düşüncelerinden uzaklaşmak için sanki başka bir bedene, başka bir ruha giriyormuşçasına derin bir nefes aldı. Sahne sırası gelmişti ve kulübte lakabı yankılanırken artık tek düşündüğü sadece danstı. Geceydi. "Sırada, çoğu erkeğin altında olmasını isteyeceği aşk tanrıçası Riene!" Kulübte ki tüm ışıklar birden kapanmış ve kırmızı spotlar sahnenin hemen gerisinde duran Riene'i işaret etmeye başlamıştı. Herkes onu bekliyordu. Kendisini fazla kasmıyordu. Sonuçta ilk sahne deneyimi değildi. Kulübün tek iyi şarkısı olduğunu düşündüğü sorf parça çalmaya başlarken sahneye doğru adım adım ilerledi.
Küçük adımlarla dans çubuğuna ya da daha bilindik adıyla striptiz çubuğuna ilerliyordu. Etrafında, sahnenin çevresinde sıralanmış insanlar ona göz atıyor bazıları dokunmak için çaba sarf edince uzaklaşıyordu. Üzerinde vücudunu saran siyah deri bir elbise vardı, elbise fazla kısaydı ve kalçalarının bir kısmını dahi kapatmıyordu. Elbisenin altında yüksek topuklu siyah ayakkabıları vardı. Saçları kafasının tepesinde bol bir topuz ile sabitlenmişti. Elbisenin ön kısmını tamamiyle kapatan başka bir ceket daha giyiyordu. Çubuğa gelmeden hemen önce ceketin fermuarını yavaş yavaş açarak gözlerini kendisinden alamayan seyircilere doğru fırlattı. Dans çubuğuna ulaştığında parmakları ve kollarıyla çubuğu kavramış ve ince bel hareketleri ile sahnenin çevresinde ki seyircilrin coşmasını sağlamıştı. Gözlerinin büyük kısmının görünmesini engelleyen kırmızı maskeyi sıkıca tutuyordu. Düşmesini kesinlikle istemiyordu. Her ne kadar bu loş ortamda ve insanların ayık olmadığı ortamda yüzünün pek seçilemeyeceğinin farkındaydı. İnce eli ile elbisenin kol altından uzanan gri fermuarını kavradı ve aşağıya doğru yavaşça indirdi. Elbisenin bol kolları omuzlarından düştüğünde kollarını serbest bıraktı ve elbisenin vücudundan kaymasına izin verdi. Etrafında oluşan uğultu dans daha da dans etmesini sağlıyordu ve çevresini saran onca erkek vücuduna aç gözler ile bakıyordu. Sahne önünde takım elbiseli olan adamlarıdan birine doğru yöneldi. Adamın parmaklarında bir kaç won olduğunu seçebiliyordu. Adamın dudakları ve aralarında kalan mesafe beş santim kadardı. Çevik bir hareket ile adamın parmaklarının arasında tuttuğu doları aldı ve geri çekildi. Dolarları siyah dantelli sütyenin arasına iliştirdi. Vücudunun bir porselen bebek gibi pürüssüz ve çilek koktuğunu biliyordu. Karşı cinsi etkilemenin yollarından biriydi. Seyircilere daha da yakınlaştı ve müziğin ritminde kendisini kaybetti. Üzerinde ki birkaç parça iç çamaşırını da çıkartması için seyiriciler teklifler sunuyordu. Ama bunu yapmayacaktı. Sadece giydiği ince külodu biraz daha aşağı çekmekle yetindi.
Song Ah Ri- I. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 13
Lakap : Riene
Geri: Dirty
Etrafına bakmıyordu, gözü sadece kendisini yenebileceğini düşünen bir çömezin rap yapmasını, daha doğrusu rap yapmaya çalışmasını izliyordu. Hızlıca sarf ettiği saçma ve anlamsız kelimeler, önlerinde duran seyircilerin yuhlamasına, sahneye bir şeyler fırlatmalarına neden oluyordu. Başlarında bir hakem olmasaydı şu karşısındaki kendisini 'king of rap' diye adlandıran yeni yetme çömezi beş bilemedi on saniyede yenebilirdi rahatça. Çocuk rövanş istese bile kalırdı. Kazanacağını bildiği halde burada durması biraz aptalca karşılanıyordu gurubunca. Ama herhangibir battleda güzel bir para kazanıyordu. Para kazanmak, gurubunu doyurmak ve onlara bakmak zorundaydı bir bakıma. Birkaç ay öncesine adar onlar kendisine bakarken, şimdiyse o onlara bakıyordu. Bir paradoks gibi gözükse de, hayatını kazanmaktan ve birilerine bakmaktan mutluydu.
You want this battle, huh? So you a rapper now? Oh, ok. Here we go again. Prepare to meet your end. Just looked you up of facebook you have 0 friends. This kid’s a loser yo he ain’t even kissed a girl. You write her love letters, I buy her ice and pearls. So how you like me now. Even Roxanne’s in the backround saying wow Bling’s got style. I’m off the gold chain. If you’re a rapper why is Kris your back up dancer like an extra on soul train. I see your mommy and your daddy in the front row. They must be embarrassed for you bro. You’re not a real MC. You should quit hip hop. Now be a good bus boy and go get your mop Karşısınaki çocuk sonunda kendi sırasını bitirmişti. Sıra ona geldiğinde biraz bekledi ve nefes almaya başladı. İşini bitirme sırası şimdi ondaydı. Battle başlayalı çok olmamıştı bir bakıma. Belki en fazla 1 dakika olmuştu ama onu halt edecekti. Bling, you dont wanna battle. You’re the snake without the rattle. You’re the boat without the paddle. You’re the duck without the waddle. You’re the horse without the saddle. The ranch without the cattle. The day without the shadow. Son, I think you should skedaddle. Kick gravel, sayonara punk arrivederci.What language do I have to say it in for you to hear me clearly. Adios amigo, you’re over with finito. This clown couldn’t rap anything but my burrito Sözlerini bitirir bitirmez sahnede başlayan alkış sesleriyle savaşı kazandığı her yerden belli oluyordu. Ama yarışma kurallarınca hakeminde oylama yapması gerekiyordu. Derin bir nefes aldı ve karşısındaki yeni yetmeye baktı. Alaycı bir gülüşle birlikte 'sen bittin' işareti yaparak çömezi sinirlendirdi. Yeni çömezleri sinir etmek kadar kolay bir şey yoktu. Küçük bir gülüş bile onları sinir etmeye yetebiliyordu.
Gecenin koyuluğunun tamamen bastırdığı vakitte, seyircilerin tezahuratıyla bardan çıktı. Emin olduğu gibi kendisi kazanmıştı. Battle karşılığında aldığı paranın yarısını gurubuna vererek eve gitmelerini emretti. Kendisi eve gitmeyecekti. Birkaç haftadır sürekli gözü takılan bir yere gidecekti. Guruptaki üyelerden biri birkaç ay önce buradan bahsetmişti kendisine. Çok ilgisini çekmişti. Jae Kun'un anlattığına göre stripriz yapan birkaç güzel kız ve loş ışığın hakim olduğu bir yer. Böyle yerler genelde ilgisini çekerdi. Genel evlerden çok bu tarzda yerlere gidip bir kızı ayartmak ve geceyi onunla geçirmeyi tercih ederdi. Normalde anlaştığı parayı gece sonunda vereceğini söyler, işini bitirir kızı uyutur ve parayı vermeden kaçardı. Birkaç zamandan beri sürekli böyle yapıyordu ve burada bulursa bir kıza da bunu yapacaktı. Kısa bir yürüyüşün ardından RED&GREY WOLF'un önüne gelmişti. Yanıp sönen tabelaya baktı ve içeriye geldi. Tıklım tıklım doluydu. Erkekler, kızlar, yaşlılar, öpüşenler ve garsonlarla doluydu içerisi. Öpüşenlerin çoğu birbirini görmüyordu bu loş ışıkta büyük bir ihtimalle. Ortalıkta loş bir karanlık vardı. Spot ışıkların hepsi sahnede stripriz yapan kızdaydı. Kafasını sahneye doğru çevirdi. Tam vaktinde gelmişti belli ki. Bir kız sahnedeydi ve stripriz yapıyordu. Üstünde dantelli südyeni vekilodundan başka bir şey yoktu. Çok geçmeden penisinin erekte olacağını hissediyor gibiydi. Kapıyı arkasında bırakarak merdivenlerden indi ve kalabalığa karıştı. Birkaç arayıştan sonra kızı rahatsız edilmeyeceği bir yerden izlemek için yer buldu ve oraya kuruldu. Kızı izlerken yada süzerken rahatsız edilmek yada kimseyle muhattap olmak istemiyordu açıkçası. Çünkü kız gerçekten güzeldi. Porselen gibi vücudu stripriz demirinde kaymak gibi kayıyordu. Erekte olduğunu hissediyordu. Kıza dikkatlice baktı. Loş ortamdan ve kızın yüzündeki maskedne dolayı onun yüzünü pek göremese de, kaymak gibi vücudu daha da ilgisini çekiyordu.
You want this battle, huh? So you a rapper now? Oh, ok. Here we go again. Prepare to meet your end. Just looked you up of facebook you have 0 friends. This kid’s a loser yo he ain’t even kissed a girl. You write her love letters, I buy her ice and pearls. So how you like me now. Even Roxanne’s in the backround saying wow Bling’s got style. I’m off the gold chain. If you’re a rapper why is Kris your back up dancer like an extra on soul train. I see your mommy and your daddy in the front row. They must be embarrassed for you bro. You’re not a real MC. You should quit hip hop. Now be a good bus boy and go get your mop Karşısınaki çocuk sonunda kendi sırasını bitirmişti. Sıra ona geldiğinde biraz bekledi ve nefes almaya başladı. İşini bitirme sırası şimdi ondaydı. Battle başlayalı çok olmamıştı bir bakıma. Belki en fazla 1 dakika olmuştu ama onu halt edecekti. Bling, you dont wanna battle. You’re the snake without the rattle. You’re the boat without the paddle. You’re the duck without the waddle. You’re the horse without the saddle. The ranch without the cattle. The day without the shadow. Son, I think you should skedaddle. Kick gravel, sayonara punk arrivederci.What language do I have to say it in for you to hear me clearly. Adios amigo, you’re over with finito. This clown couldn’t rap anything but my burrito Sözlerini bitirir bitirmez sahnede başlayan alkış sesleriyle savaşı kazandığı her yerden belli oluyordu. Ama yarışma kurallarınca hakeminde oylama yapması gerekiyordu. Derin bir nefes aldı ve karşısındaki yeni yetmeye baktı. Alaycı bir gülüşle birlikte 'sen bittin' işareti yaparak çömezi sinirlendirdi. Yeni çömezleri sinir etmek kadar kolay bir şey yoktu. Küçük bir gülüş bile onları sinir etmeye yetebiliyordu.
Gecenin koyuluğunun tamamen bastırdığı vakitte, seyircilerin tezahuratıyla bardan çıktı. Emin olduğu gibi kendisi kazanmıştı. Battle karşılığında aldığı paranın yarısını gurubuna vererek eve gitmelerini emretti. Kendisi eve gitmeyecekti. Birkaç haftadır sürekli gözü takılan bir yere gidecekti. Guruptaki üyelerden biri birkaç ay önce buradan bahsetmişti kendisine. Çok ilgisini çekmişti. Jae Kun'un anlattığına göre stripriz yapan birkaç güzel kız ve loş ışığın hakim olduğu bir yer. Böyle yerler genelde ilgisini çekerdi. Genel evlerden çok bu tarzda yerlere gidip bir kızı ayartmak ve geceyi onunla geçirmeyi tercih ederdi. Normalde anlaştığı parayı gece sonunda vereceğini söyler, işini bitirir kızı uyutur ve parayı vermeden kaçardı. Birkaç zamandan beri sürekli böyle yapıyordu ve burada bulursa bir kıza da bunu yapacaktı. Kısa bir yürüyüşün ardından RED&GREY WOLF'un önüne gelmişti. Yanıp sönen tabelaya baktı ve içeriye geldi. Tıklım tıklım doluydu. Erkekler, kızlar, yaşlılar, öpüşenler ve garsonlarla doluydu içerisi. Öpüşenlerin çoğu birbirini görmüyordu bu loş ışıkta büyük bir ihtimalle. Ortalıkta loş bir karanlık vardı. Spot ışıkların hepsi sahnede stripriz yapan kızdaydı. Kafasını sahneye doğru çevirdi. Tam vaktinde gelmişti belli ki. Bir kız sahnedeydi ve stripriz yapıyordu. Üstünde dantelli südyeni vekilodundan başka bir şey yoktu. Çok geçmeden penisinin erekte olacağını hissediyor gibiydi. Kapıyı arkasında bırakarak merdivenlerden indi ve kalabalığa karıştı. Birkaç arayıştan sonra kızı rahatsız edilmeyeceği bir yerden izlemek için yer buldu ve oraya kuruldu. Kızı izlerken yada süzerken rahatsız edilmek yada kimseyle muhattap olmak istemiyordu açıkçası. Çünkü kız gerçekten güzeldi. Porselen gibi vücudu stripriz demirinde kaymak gibi kayıyordu. Erekte olduğunu hissediyordu. Kıza dikkatlice baktı. Loş ortamdan ve kızın yüzündeki maskedne dolayı onun yüzünü pek göremese de, kaymak gibi vücudu daha da ilgisini çekiyordu.
Bang Kwang Soo- Sokak Rapçisi
- Mesaj Sayısı : 21
Yaş : 35
Lakap : charisma rapper
Geri: Dirty
Maskenin ardında ki siyah gözleri ile bu gece ki avcısını arıyordu. Burada ki dansçıların hepsi av olduklarını bilirdi. Kendisi de bu gece seyircilerin önünde kendisini sergileyen bir avdı ve avcısını bekliyordu. Olacaklara karşı boyun eğmiş bir av. Dans çubuğuna bacaklarını doladı ve topuz olan siyah saçlarını açarak havada savurdu. Kah seyircilere yaklaşıyor ve vücudunu adeta bir yılan gibi kıvırarak dans ediyor, kah dans çubuğunu kullanarak seyircileri büyülüyordu. Alkışlarla birlikte gözlerinin önüne düşmüş saçlarını geriye attı. Dizlerinin üzerinde yerdeydi. Parmaklarını vücudunu bel kısmına dolamış etrafa bakıyordu. Bu akşam ki mutlu edeceği adamın kim olduğunu merak ediyordu. Aç gözlerle kendisine bakan kalabalığa bakarken gerilerde, kulübün karanlık köşesinde ki silueti fark etti. Diğer erkekler gibiydi, daha farklı duygular hissetmiyordu. Yavaşça doğruldu ama gözlerini adamın üzerinden ayırmıyordu. Kısa bir dönüş ile seyircilere baktı ve ardından adama doğru fısıldayarak 'Sen.' dedi. En azından avcıyı bulmuştu. Çalan şarkının bitmesi ile "Riene için büyük bir alkış! Çoğu insanın yüreklerini titretmekten çok daha fazlasını yaptığına eminim. Cüzdanlarınızı aralayın millet." Ri sahneden kulise manken edasıyla yürümeye çalıştı ve sahneden çıktığı gibi hızla merdivenlerden inerek ayaklarında ki topukluları çıkardı. Yaptıklarının büyük bir marifet olmadığının farkındaydı. Arkasından toplanan dolarların sadece bir kısmı kendisinin olacaktı. Sütyenine iliştirdiği wonları çıkarttı ve sandalyenin üzerinde asılı olan kotunun cebine sıkıştırdı. Üzerine vücuduna yapışan cisnten siyah bir tişört geçirdi ardından dar kotunu da altına geçirdi. Masanın altına gelişi güzel bıraktığı spor ayakkabılarını da ayağına giydi. Gözlerini örten maskeyi çoktan çıkarmış aynanın kenarına asmıştı. Siyah saçlarını birkaç kez tarafı ve omzundan aşağıya bıraktı. Parasını da alıp gitmeye hazırdı ancak dans ederken gördüğü o yüzü unutamıyordu. Avcı oradaydı ama vücudunda direnç kalmamıştı. Ama kazandığı parada sadece birkaç kuruşluktu. Siyah çantasını omzuna geçirdi ve sahne arkasından dışarıya çıkıp, fazla dikkat çekilmeyecek şekilde dışarıya süzüldü. Yeni dansçı gösterisine başlamıştı. Kulübten dışarıya doğru yönelirken bar tezgahında ki adamı fark etti. Derin bir nefes aldı ve adamın yanına sessizce süzüldü. Yüzünde gülümsemeyle kolunu tezgaha doğru koydu ve vücudunu adama doğru yöneltti. "Merhaba." Gülümsemesi daha da artmıştı. Belki de kendisinden etkilenmediyse de bu şekilde cezbedebilirdi. Gülümserken çok çekici oluyor, tüm benliğini ortaya koyabiliyordu.
Song Ah Ri- I. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 13
Lakap : Riene
Geri: Dirty
Kızı inceliyordu dikkatle. Gözleri sürekli kızın vücudundaydı ve gözlerini ondan ayıramıyordu. Bu geceki avımı buldum. Smrik gülüşünün ardından gözlerini kısa bir süreliğine sahneden ayırıp cebinde titreyen telefonuna yöneltti. Arayan Jae Kun'du. Gurupta kendisinden sonra en büyük kişiydi. Bir bakıma kardeş sayılırlardı o çocukla. Gurupta tanıştığı ilk kişi oydu ve onu lider yapan da, battlelara çıkmasını sağlayanda oydu. Hoş, bu kızı ona tavsiye eden de oydu ama neyse. Telefonu açtı ve kulağına götürdü. Jae Kun arkadan bir şeyler söyleniyordu ama müzikten vede giderek yükselen uğultudan dolayı duyamıyordu. Sahi ya, nerden geliyordu bu uğultu? Kafasını sahneye doğru çevirdiğinde kızın sahneden ayrıldığını gördü. Hay aksi! Bugünkü avını kaçırmıştı. Tekrardan telefona döndü. Sinirli bir hal almıştı bakışları ve ses tonu. Jae Kun, ben seni sonra ararım Telefonu sinirle kapattı ve tekrardan cebine attı. Bir telefon çalmasıyla yemini kaçırdığına inanamıyordu. Keyfi kaçmıştı bir anda. Ama en azından kızın ismini öğrenmişti. Riene. Güzel bir isme benziyordu. Etrafa bakındı, belki kızı görürdü tekrardan diye umuyordu. Sahiden ne kadar zor duruma düşmüştü şu an? Kendine gel Kwang Soo! Bir kız yüzünden bu kadar çaresiz bir duruma mı düşeceksin? Eğer çok seks yapmak istiyorsan şuradaki kızların birini beş dakikada ayartır ve yatağa atarsın! Sahneye baktı tekrardan. Riene yerine başka bir kız gelmiş, dans ediyordu. Açıkçası bu kız ne penisini erekte edebilecek kadar güzeldi nede ilgisini çekebilecek kadar. Hevesi kaçmıştı o kız yüzünden. Jae Kun'a lanet ediyordu şu anda. Belkide bu geceki zevkini kaçırmıştı. Sanırım bu gece eğlenemeden eve dönecek ve tüm sinirini üyelerden çıkaracaktı. Kolundaki saatte baktı. Gece on iki olmuştu, fazla geç değildi yada fazla erken. Normalde eve sabaha karşı dönerdi, bazende hiç dönmezdi. Nerede ne zaman kalacağı belli olmuyordu ama akşamları saat dokuzda ekibini toplayıp sokak aralarına karışması zorunda olduğunu biliyordu. Hayatını sokakta kazanan biri olmasına rağmen bu işlere ve uykusuzluğa alışmıştı.
Düşüncelerden çıktığında karşısında o kızı görünce şaşkına dönmüştü. Onu selamlıyordu gülen bir surat ifadesiyle. O kızı tekrardan görmesiyle tüm hevesinin yerine geldiği söylenebilirdi. Kızı iyice süzmüştü. Üstüne yapışan ve memelerini belli eden bir üst, dar bir pantolon ve güzel bacakları. Kız gerçekten kaymak gibiydi ve bunun tadına bakmak için can attığı söylenebilirdi. Ama her şeyi ağırdan almalıydı. Önce tanışmalı, birkaç sohbet etmeliydi. Daha sonra onu kolayca yoldan çıkarır ve başka bir yere götürür sevişirlerdi. Tüm kurgu her kızla aynıydı. Fakat sanki bu kızda değişik yapılması gereken bir şey vardı ama bir türlü düşünemiyordu kızın karşısında. Uzun süre sessiz kaldıktan sonra ağzını araladı. '' Merhaba'' Sesi bir fısıltıdan biraz yüksek çıkmıştı ama çok duyulmuyordu. Kendisi duyabilmişti, kızın da duyduğunu düşündü.
Düşüncelerden çıktığında karşısında o kızı görünce şaşkına dönmüştü. Onu selamlıyordu gülen bir surat ifadesiyle. O kızı tekrardan görmesiyle tüm hevesinin yerine geldiği söylenebilirdi. Kızı iyice süzmüştü. Üstüne yapışan ve memelerini belli eden bir üst, dar bir pantolon ve güzel bacakları. Kız gerçekten kaymak gibiydi ve bunun tadına bakmak için can attığı söylenebilirdi. Ama her şeyi ağırdan almalıydı. Önce tanışmalı, birkaç sohbet etmeliydi. Daha sonra onu kolayca yoldan çıkarır ve başka bir yere götürür sevişirlerdi. Tüm kurgu her kızla aynıydı. Fakat sanki bu kızda değişik yapılması gereken bir şey vardı ama bir türlü düşünemiyordu kızın karşısında. Uzun süre sessiz kaldıktan sonra ağzını araladı. '' Merhaba'' Sesi bir fısıltıdan biraz yüksek çıkmıştı ama çok duyulmuyordu. Kendisi duyabilmişti, kızın da duyduğunu düşündü.
Bang Kwang Soo- Sokak Rapçisi
- Mesaj Sayısı : 21
Yaş : 35
Lakap : charisma rapper
Geri: Dirty
Beklerken zaman sanki gereğinden fazla hızlı akıyor gibiydi. Üzerindeki bakışlar kendisini bile rahatsız eder olmuştu. Kimisinden notlar alıyor, kimisinden ise iltifatlar. Bu günlük ilgi toplayan radarlarını bir süreliğine de olsa kapatması yararına olacaktı. Adam cevap vermemişti. Etrafı kolaçan ediyor gibi bir görüntü verip, kendisini memnun edecek bir cevap verme tenezzülünde bulunmamıştı. Sadece 'Merhaba.' Hoş daha fazla neyi beklediğinden şüpheliydi. Karşısında sonuçta müşteri gözü ile baktığı bir adam vardı. Hoş görünüşü itibari ile onun kendisinden sadece birkaç yaş büyük olduğu anlaşılıyordu. Muhtemelen yirmilerinde falan diye düşündü. Ona ne içireceğini çok iyi biliyordu. Öyle ki içtikten sonra bugünü tümüyle unutacaktı. Siyah deri yüksek sandalyeye kuruldu ve çantasını kenara bıraktı. "Bize bir şişe absinthe." derken hemen yanı başında gözlerini üzerinden ayırmayan adama kısa bir bakış attı. Ellerini tezgahın üzerinde birleştirdi ve adamın kendisine yönelttiği bakışlara karşılık verdi. Derin derin onu izliyor, fark edildiğindeyse gülümsüyordu. Barmen yemyeşil iki içkiyi önlerine koyarken, bu müşterinden en fazla ne kadar çıkacağını düşünüyordu. Fazla değil. Belki bir kaç yüz won. İçkinin sert halinden hoşlanmadığı için şekerler ve yakma oalyı ile fazla uğraşmıyordu. Tadı dahi beyninde ani patlamalara neden olan bir içkiydi. Bacak bacak üstüne atmış, bacaklarının süzülmesine kısmen müsade ediyordu. İçki bardağını dudaklarına götürdü ve birkaç yudum içti. Biraz acıydı ve hemen etkilemeye başlıyordu. "Bu arada az daha unutuyordum, adın ne senin?"
Song Ah Ri- I. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 13
Lakap : Riene
Geri: Dirty
Konuşmaktansa kızı nasıl ayartacağını düşünüyordu usulca. Masum yada tatlı rolünü oynayamazdı. Kızın onun bu badboy haliyle sevdiği yada beğendiği bellioluyırdu yada öyle hissediyordu. Hiç olmadı, masumluk yapmakla uğraşamazdı. Masum ol, kızı kendine çek birkaç sevgi sözü fısılda. Ohoo, masumluk zordu. Oysa ki badboy tarzında al kızı oturt kucağına bitti gitti. Badboyların işi kolaydı. Kötü bir şey yapsan bile kimse seni suçlamazdı çünkü genetik yapın böyle. Ama masum birinin kötü bir şey yapması kabak gibi ortaya çıkar, herkesçe suçlanırdı. Bu yüzden böyle işlerde masum rolünü oynamayı bırakmalıydı. Başına iş almak istemiyordu. Barmenin önüne koyduğu yeşil şeye takıldı gözü. Absinthe? Gerçekten mi? Absinthenin acı tadını pek sevmezdi, ama içtiği zamanda tam içerdi. Gerçek bir içici olmasa bile iyi bir içiciydi. Bir şişe absinthe ile serhoş olur muydu yada kafası leyla olur sabah bir şey hatırlar mıydı bilmiyordu. Belki etki ederdi. Yada etmeyebilirdi. Etki etmemesini istiyordu açıkçası. Bu kızla yaşayacağı her güzel saniyeyi belleğinde kaydolmasını istiyordu. İçkiden uzun bir yudum aldı ve bardağı masanın üstüne koydu. Acı tadı ağzında dağılıyor, yutağından midesine gittiğini hissedebiliyordu. Gözlerini kıza çevirdi ve uzun bir bakış attı. ''Kwang Soo. Bang Kwang Soo. Belki duymuşsunduri birkaç sokak arkada rap yaptığımız barlar var. Senin isminde Riene olmalı değil mi?'' Birkaç yudumluk içkiyide acı tadını umursamadan kafasına dikti. Bardağı sertçe masaya koydu ve vücudunu kıza doğru çevirdi. Ona biraz yaklaştı ve durdu. Kızın parfümü yada kendi kokusu olmalıydı ki,gerçekten güzel kokuyordu. Çileğimsi bir koku hissediyordu ve bu hoşuna gidiyordu açıkçası. Kafasını kaldırdı ve loş ortama bakındı. Sahnede hala bir kız dans ediyor ve kartlaşmış yaşlılar onu izliyordu. Hoş, çevrelerinde onları rahatsız edecek kişiler yoktu. Rahatsız etseler bile, onlara hadlerini bildirebilirdi.
Bang Kwang Soo- Sokak Rapçisi
- Mesaj Sayısı : 21
Yaş : 35
Lakap : charisma rapper
Geri: Dirty
Parmağını bardağın kenarlarında dolaştırdı. "Evet... Riene." Riene sahne adıydı ama müşterileri ile de gerçek adını kullanacak değildi. Bu kulüpte Riene'di. Dışarıda Ah Ri. Omzundan geriye siyah saçlarını attı ve bardaktan birkaç acı yudum daha aldı. Yeşil zehir damarlarına akıyor gibi hissediyordu. Bu etkisi uyuşturuyordu. Rahatlamış bir şekilde tebessüm etti. En azından çocuğun tarzından anladığı kadarı ile iş hızlı bitecekti. Okulda ki rapçi çocuklara benziyordu zaten rap yaptığını da söylemişti. Boşalan bardağını tezgahta ileriye doğru itti. Daha fazla mayışmak istediğini düşünmüyordu. İş başındayken sarhoş olmak muhtemelen parasının bir anda buhar olup uçmasını sağlardı. Ama karşı tarafın mayışmış olması işine gelirdi. Hem gecelik parasını hem de arta kalanları da alabilirdi. Gürültülü müzik ve Tiffany'nin dansı üstüne üstlük içkinin etkisi zorlayıcıydı. Adının Kwang Soo olduğunu söyleyen adama doğru eğildi. "Burası fazla gürültü neden daha özel bir yere gitmiyoruz." İşi hemen bitirip yatakhaneye dönmek ve sabaha kadar kaln birkaç saati uyuyarak geçirmeyi düşünüyordu. Bu yüzden ne güzel sözlere ihtiyacı vardı ne de daha fazla içkiye. Soo'un bir şey söylemesine fırsat vermeden çantasını aldı ve adamın elini tuttup kulübün gerilerinde özel showlar için düzenlenmiş odalara doğru sürüklemeye başladı. Odanın perdesini tek eli ile açıp, adamı odaya doğru itekledi. Perdeyi sıkıca örttü ve elleri belinde adama doğru döndü. "Neden bu işi hızlı ve sadece zevk üstüne yapmıyoruz?" Zevk üzerine mi? Bu işi yapmaya başladığından beri gerçekten zevk almıyordu. Ya da zevk olayı artık ona basmakalıp ve normal geldiği için. Çantasını kırmızı koltuğa doğru fırlattı ve adama doğru ilerleyerek onu göğsünden itekleyerek koltuğa oturmasını sağladı. Sonra da adamın tam kasıklarının üzerine gelecek şekilde üzerine oturdu.
Song Ah Ri- I. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 13
Lakap : Riene
Geri: Dirty
Zevk üzerine bir seks. Genelde şu zamana kadar yaptığı seksler zevk amaçlı değil de daha çok eğlence amaçlı olarak duygu veriyordu. Zevk almayalı bayağı olmuştu sekslerinde. Bu kızın da zevkten çok bir iş olarak yaptığı belliydi. Kızın işi olsa da onun da zevk alması gerekirdi. Tek kendisi zevk alırsa seksin tadı çıkmazdı kendisine göre. Kasıklarının üstüne oturan kızın kollarından tuttu ve ayağıya kaldırdı. Koltukta oturarak öpüşmek ona pek uymuyordu. Koltuk aslında onu daha çok rahatsız ediyordu. Kızın kollarından tuttuğu gibi onu duvara yasladı sertçe. Ağırdan alırsın sanmıştım Kızın dudaklarına yapıştı hızlıca. Dudakları çok narin ve yumuşacıktı. Bedeninin kokusunu yakından daha iyi kokluyabiliyordu. Kızın narin dudaklarına sert öpücükler bırakıyordu. Zevk almak istediği apaçık ortaya sermişti. Ve kızında zevk almasını istiyordu. Dudaklarının arasından çıkardığı dilini, ilk öncelikle kızın dudaklarının çevresine götürdü. Dudaklarının çevresini, çenesini ve boynunu yalamaya, minik ama sert öpücükler bırakıyordu. Sıra kızın dudaklarına gelince duraksadı. Onun dudaklarını yavaşça ve iç gıdıklayıcı bir şekilde usulca yalamaya başladı. Her şeyin bir ilki olmalıydı ve bu yüzden ön seks ile işe başlamıştı. Dilini kızın dudaklarının arasına soktu ve diliyle buluşturdu. Diliyle kızın dilini mest ediyordu. Elleri kızın kollarından çekilip kızın ince beline doğru yöneldiler. Parmak uçlarıyla kızın bedenini okşuyordu. İnce ve dar olan üstü, vücudunu daha çok hissetmesine neden oluyordu. Erekte olan penisini kıza yasladı usulca. Hala bu sırada kızın dilini emiyordu. Dilini kızın ağzından çıkardı ve alnını kızın anlına dayadı. Zevk alarak yapmanı istiyorum Sesi tahrik edici bir fısıltıyla çıkmıştı. Cümlesi biter bitmez dilini tekrardan usulca kızın ağzına soktu. Saatlerce ön seks yapabilirdi.
Bang Kwang Soo- Sokak Rapçisi
- Mesaj Sayısı : 21
Yaş : 35
Lakap : charisma rapper
Geri: Dirty
Vücudunu duvara yaslamadı ile dudaklarından hafif bir inilti çıktı. Bunu kesinlikle beklemiyordu. Normalde müşterileri -hatta çoğu- sadece kendilerine göre yapılan sevişmeden yanaydı. Hoş normal zamanlarda işi ağırdan alırdı ama... Anlaşılan bugün kaiderlerde küçük çaplı değişiklikler meydana gelecekti. Adamın dudaklarını dudaklarının üzerinde sert bir şekilde hissettiğinde anlık bir dursakama yaşadı. . Adama sonunda karşılık vermeye başladığında, kendi dilinin hareketleri de oldukça sertti. Hafif bir şekilde dilini ısırdı adamın. Dudaklarını birbirlerinden ayrılıp, adamın dilini dudaklarının çevresinde, çenesinde ve boynunda hissettiğinde dudaklarını ısırdı. İlk kez karşısında ki adamlardan biri kendisine zevk vermeye çalışıyor ve bunu gayet iyi başarıyordu. Adamın dudakları kendisininkilerle tekrar buluştuğunda ve parmaklarını vücudunda hissettiğinde rahatlamıştı. Kollarını adamın kaslı kollarından boynuna doğru doladı. Bacağına uygulanan hafif baskıyı hissettiği anda adam geri çekildi ve alnını kızın alnına yasladı. Nefes nefese kalmıştı. Adamın sözlerine tek tepkisi sadece sakince kafasını yaslamak ve derin nefesler almak olmuştu. Öpüşmeye kaldıkları yerden devam etmişlerdi. Ne kadar süredir öpüştüklerin dahi hesaplayamamıştı. İkisi de nefes almaya ihtiyaç duyduğunda, adamın alt dudağını hafifçe ısırarak aşağı çekti. Adam elini yanağına koydu, oradan boynunu, gerdanını, sağ göğsünü, belini ve kalçasını izleyen kıvrımlı bir doğrultuda kaydırdı. Vücudunun git gide artan sıcaklığını hissediyordu ve henüz adam kendisine kıyafetlerinin üstünden dokunuyordu. Sonra adamı kendisine çekerken, parmaklarıyla omuzlarını sıkıca kavradı. Ense kökündeki saçlarından aşağı kayarken sağ eli, tırnaklarını adamın derisine geçirdi. Öpüşmeleri hala devam ederken adamı ittirerek bedeninin duvardan ayrılmasını sağladı, sırtı hava aldığında, büyük bir rahatlama hissetti. Odanın içinde körlemesine ilerlerken öpüşmelerini keserek hızlıca ittirdi adamı. "Zevk almadığımdan şüphen mi var?" Adama doğru birkaç adım attığında bu sefer, kendi ince bedeni bu kez adamı duvara adeta mıhlıyordu. Adam elini saçlarının arasına geçirip kafasını geriye doğru çekti, ıslak dudaklarını boynuna bastırdı. Dudaklarından dökülen boğuk inlemeye engel olamadı. Ayaklarının yerden kesildiğini hissetti ve bir an, sonra yerde adamın bedeni arasında ezilmişti. Bedeninin ince olmasının verdiği avantajla adamın bedeninin altından sıyrıldı ve yana doğru, onun bedeninin üstüne yuvarlandı. "Aslına bakarsan yukarda olmayı daha fazla severim." İnce parmakları ile Soo'nun üzerinde ki ince tişörtü adeta yırtarcasına çıkardı. Adamın gözlerindeki parıltı içindeki vahşinin kocaman bir nara atmasına sebep oldu. Adamın dudaklarının üstünde delirtici bir baştan çıkarıcılık ve yavaşlıkta dolaştı dili. On altı yaşında ki bir kıza göre bu işte hiç fena sayılmazdı. Dilini adamın dudaklarının üzerinden ayırdı ve bu sefer dudaklarını kendi dili ile yaladı.
Song Ah Ri- I. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 13
Lakap : Riene
Geri: Dirty
Uzun bir süre sonra bu işi zevk alarak yapmanın hazzı daha farklı geliyordu bir bakıma. Daha önce ilişkiye girdiği kızlar, belkide ona Riene'nin verdiği kadar zevk veremiyordu. Riene, ilişkiye girdiği diğer kızlara göre daha çelimsiz, zayıf ve daha bebeksi gözükse de, işini balık etli kızlardan yada bu işte ustalaşmış olanlardan daha iyi yaptığını söyleyebilirdi. Ki şu anda ikisi soyunuk değillerdi bile. Kıyafetleri üzerinden birbirlerini elliyorlardı ta ki Riene kendi üstüne çıkıp, t-shirtünü çıkarasıya kadar. İncecik kızı kaslı vücudunda hissetiğinde içinde farklı şeyler hissetmişti bir bakıma. Bu duygu, içindeki vahşi hayvanın çıkmasına sebep oluyordu. Kızın ince vücudundan yararlanarak onu tekrardan altına aldı. Altta olmak istersin diye düşündüm Kızın üstündeki ince ve dar t-shirtü tek eliyle yırtarcasına çıkardı. Kızın dantelli siyah südyenin üstünden göğüslerini sıkıyordu. Kızın göğüsleri ne büyükte nede küçüktü. Olması gereken gibiydi. Kızın göğüslerini ellemeye devam ederken dudaklarını kızın gerdanına yaklaştırdı. Nefesini kızın gerdanına doğru veriyordu. Kızın hoşuna gittiğinin farkındaydı çünkü kız fısıltı şeklinde inliyordu. Dilini çıkardı ve kızın gerdanını hafif hafif yalamaya başladı. Eli kızın göğsünden sırtına doğru kaydı ve südyenin kopçasını buldu. Kopçayı çıkardıktan sonra elleri tekrardan kızın göğüslerine döndü, südyeni çekerek çıkardı. Kızın tam olarak olgunlaşmamış göğüs uçlarını cimcirmeye başladı. Yumuşak göğüs uçları git gide sertleşmeye başlayınca, dilini kızın gerdanından çekerek göğüslerine doğru yöneltti. Diliyle göğüs uçlarının çevresinde daireler çizmeye başlamıştı. Bir kaç dakika boyunca göğüs uçlarını yaladı. Kafasını kaldırıp kıza baktığında kendisinden geçmiş gibi bir halde gördü onu. Hoşuna gidiyor mu?
Bang Kwang Soo- Sokak Rapçisi
- Mesaj Sayısı : 21
Yaş : 35
Lakap : charisma rapper
Geri: Dirty
Dudaklarına eğlenen bir gülümseme yayıldı. Yeniden adamın altında sıkışmıştı. Üzerinde ki siyah tişört Soo tarafından hızla çıkartıldığında adamın gözlerinde koyulaşmayı fark etti. Hoş kendi gözlerinin nasıl göründüğünden de emin değildi. Adam göğüslerini hoyratça avuçlandığında istemsizce dudaklarından fısıltıyı andıran bir inleme süzüldü. Sıcak nefesini teninde hissettiğinde iç gıdıklayacı hissetmişti. Nefesi hızlanmıştı ve göğsü inip kalkarken, adamın ellerini ve dilini göğüslerinde hissettikçe nefesleri kesikleşmeye başlamıştı. Adamın sorusuna cevap vermedi. Bedenini sarıp adamı kendine yapıştıran ellerini, sırtından kopardı.Elleriyle adamın bileklerini kavradı ve kulaklarının iki yanından yere yapıştırdı, dizlerinden destek alarak doğruldu. Yeniden adamın üzerindeydi. Kalçalarını geriye doğru kaydırdı hafifçe, kendisi de geriledi biraz. Boynundan başlayarak oradan göğsüne doğru kaydı. Dilini adamın vücüdunda gezdirirdi, yer yer yalayarak, yer yer emerek. İlk kez bir müşterisine bu kadar mütavazi (!) davranıyordu. Bedenini adamınkine sürttü hafifçe. Pantolonun kemerini açmaya çalışan ellerini hissettiğinde hafifçe inledi adam. Kemer açıldıktan, pantolonun fermuarı aşağıya çekildikten sonra elleri ile pantolunu aşağı çekmeye çalıştı ama adamın kollarını ince bedeninde bir kez daha hissederken yere yuvarlanmıştı. Kor gibi yanan bedeninine hakim olmakta zorlanıyordu. Dudakları adamın dudaklarındaydı hala ve öpüşmeleri her geçen saniye daha da derinleşiyordu. Alev almış gibi hissediyordu kendisini. Fazlasıyla sıcaktı teni. Keşke daha rahat bir şeyler giyseydim.
Song Ah Ri- I. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 13
Lakap : Riene
Geri: Dirty
Kız ince bedeniyle ne kadar altından kaçıp üstüne çıksa da, onu altına amaktan vazgeçmeyecekti. Kızın pantolonunu gevşetmesi, yer yer pantolonunun iyice kaymasına neden oluyordu. Hala öpüşen dudaklarını onunkilerden çekti ve kızın alt dudağını ısırdı. Altta kalsan iyi olur bayan Riene. Yada gerçek ismin her neyse. Sahi, gerçek ismin ne tatlım? Sesi fısıltı gibi çıkmıştı belkide ama daha tahrik edici bir şekilde çıkıyordu her ne hikmetse. Kızın gerçek ismini neden merak ettiğini yada neden sorduğu hakkında çok bir fikri yoktu. Ama öğrenmeyi elbette ki isterdi. Soluk soluğa çıkan sesinin ardından kıza karşı gülümsedi. Eli, kızın dar pantolonuna gitti. Düğmeyi ve fermuarı açtıktan sonra biraz geriledi. Kızın bacaklarına kadar geldiğinde, kızın dar siyah pantolonunu çekerek çıkardı ve odanın diğer köşesine fırlattı. Elleri kızın bacaklarına değdiğinde, kızın yandığını fark etti. Gülümsemekten kendisini alamadı elbette. Eli, kızın külotuna gitti. Islak ve sıcaktı. Kilotunun üstünden kızın kadınlığını ellemeye başladı. Riene'den çıkan kısık iniltileri duydukça -duymaya çalıştıkça- daha çok zevke geliyordu bir bakıma. Onun sesi, içindeki vahşinin ortaya çıkmasına sebep oluyordu. Kızın kilotunu sıyırarak aşağıya çekti ve kızın bacaklarından çekerek çıkardı. Riene'nin kadınlığı gözleri önündeydi bir bakıma. Pürüssüz ve tüysüzdü. Elini kızın kadınlığında gezdirmeye başladı. Kadınlığı da bacakları gibi pürüssüzdü. Ne olduğunu anlayamadan, Riene ince vücuduyla kendi altından tekrardan sıyrılarak, üstüne çıkmıştı. Altta olmayı sevmiyorsun ha Riene? Kızın kafa salladığını gördüğünde, gülümsemeden edemedi. Belkide şimdi bazı kurallarını değiştirebilirdi şu kız için. Genelde ilişkiye girdiği kızlar, seks boyunca hep altında olurdu. Şimdiyse üstünde. Ne kadar garip gelse de, bu kız altta olduğu kadar üstte de başarılıydı oldukça. Ellerini kızın saçlarının arasına götürdü. Yukarıdan baskı uygulayarak, kızın kafasının aşağıya doğru gelmesini sağladı. Dudakları tekrardan birleşmişti. Bu sefer daha az sert öpücükler kondurmaya gayret gösteriyordu. Kızla öpüşürken yer yer kızın dilini ısırıyordu yer yer dilile dudaklarını yalıyordu. Elini kızın kafasından çekip dudaklarının ayrılmasını sağladı. Biraz nefes almaya ihtiyacı vardı. Kaç dakikadır sürekli öpüştüklerinin farkında değildi ama nefes almak için öpüşmeye ara vermeleri gerekiyordu.
Bang Kwang Soo- Sokak Rapçisi
- Mesaj Sayısı : 21
Yaş : 35
Lakap : charisma rapper
Geri: Dirty
Yüzünde şeytani bir gülümseme oluşurken halen ayağında duran spor ayakkabılarını çevik bir hareket ile çıkarttı. Saçlarını yüzünün önüne düşmüştü ama bakışlarını adamın gözlerinden ayırmamaya devam ediyordu. Parmaklarını göğüslerinden karnına doğru hareket ettirmeye başladı. "Aslında bu tavizi sadece sana uyguluyorum. Ve... Gerçek adım Riene..." Parmakları daha aşağıya bel kısmına ve oradan da boxerine doğru indi. Parmaklarını boxerından içeri soktu ve yavaşça okşamaya başladı. Bir taraftan da kesik nefesler alıyordu. Bu işi daha fazla uzatmaya gerek yok. Hem absinthe etkisi gösteriyor olmali ki bu kadar mayışmış ve kasları boşalmış halde. Boxerini hızla aşağıya çekti ve onu içinde hissettiğinde zevkle ısırdı dudaklarını. Bir süre sonra hızlı hareket etmeye başlamıştı ve bu yüzden iniltilerini fazla içinde tutamamıyordu. Dudaklarını adamın dudaklarından ayırdı ve boynuna gömdü. Vücudunda güç taakati kalmayayınca kolları ile yere dayanmaya çalıştı ama kendi kasları da fazla uyuşmuştu. İnce bedeni adamın üzerine yığıldı. Aklında ki tek şey artık sadece adamın parasını almak ve buradan gitmekti. Ardından okula gizlice girecek, gizlice bir kez daha yatakhanelerdeki banyoyu kullanacak belki de sabaha kadar yıkanacaktı. Ama inkar etmeyeceği tek nokta gerçekten zevk almıştı.
Song Ah Ri- I. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 13
Lakap : Riene
Geri: Dirty
Seks yapmaya başlıyalı belki en fazla bir kaç saat olmuştu. Fakat buna rağmen vücudunu fazlasıyla yorgun hissediyordu. Kendisine küfretmeye başlayabilirdi ama görünen o ki, kızda fazlasıyla yorulmuş gözüküyordu. Yorgunluğunu belli etmemeye çalışıyordu ki bu yüzden kızın içinde hızlıca git gel yapmaya başlamıştı. Kendinden geçmiş olmalıydı ki, kızın iniltilerini sonradan fark etti. Kızın tahrik edici iniltileri olmasına rağmen, daha fazla takati kalmamıştı. Aklında hala bugünkü battledan kazandığı parayı kıza kaptırtmaması geldi. Kaptırtmazdı büyük ihtimalle. Kız mayışmıştı ve yorgundu. Kendisinin de kızdan farkı yoktu ama bu hallere alışıktı normalde. Sabahları parayı kızlara kaptırtmamak için erken saatlerde kalkar, giyinir parasını alıp kaçardı. Bu sefer de böyle yapacaktı. Kızla uyuyacak, sabah kalkacak ve parayı alıp gidecekti. Ama kalkacağından pek emin değildi. Asinthe onu fazlasıyla mayıştırmıştı. Hadi ama Kwang Soo, bir bardak absinthe ne yapabilir ki? Belki bir on - on beş dakşka boyunca yaptığı hızlı hareketlerine son vererek kızın içinden çıktı. Menilerinin geldiğini hissetmesi uzun sürmemişti. Kızın içine menilerini akıtmaktansa, dışarıya akıtmayı tercih ederdi. Korunmalı girse bile, baba olma riskini göze alamazdı. Kızın içinden çıktığı gibi menilerini dışarıya akıttı. Üstüne yığılmış olan kızı kucaklayıp yanına yatırdı. Yorulmuşa benziyorsun Kendisi de yorulmuştu ama zevkin doruklarına vurmuştu belkide. Bu kızla bir kaç saat geçirmesine rağmen, büyük zevk duyduğu kesindi. Kim bilir, sabaha kadar seks yapsalar ne kadar zevk alırdı.
Bang Kwang Soo- Sokak Rapçisi
- Mesaj Sayısı : 21
Yaş : 35
Lakap : charisma rapper
Geri: Dirty
Vücudu öyle yorgun düşmüştü ki uykuya dalması an meselesiydi. Ama uyumamaya gözlerini kapalı tutmaya özen gösterdi. Ama bir süre tamamen ağırlaşmaya başladığında artık gitme zamanın geldiğini anladı. Adamın kolunun altına kıvrılmış, başını göğsüne yaslamış halde uzanıyordu. Boynunda ki güçlü eli yavaşça aldı ve yere doğru bıraktı. Adam uyuyor gibi gözüküyordu. En azından derin bir uykuda olduğunu kolaylıkla anlamıştı. Yavaşça ayağa kalktı ve odaya dağılmış eşyalarını toplamaya başlayıp, hızla ama sessiz bir şekilde yeniden kıyafetlerini üzerine geçirdi. Spor ayakkabılarını bağlarken, adamın spor ceketine doğru yavaşça kaydı. Tüm ceplerini karıştırmaya başladı. PARASIZ BİRİ İLE Mİ ZAMANIMI HARCADIM!? Ama daha düşüncelerinde ki serzenişi tamamlamadan ceketin iç cebinde ki parayı hissetti. Paraların neredeyse -hatta tümünü- avuçlarının arasına aldı ve parmaklarının ucunda hareket ederek çantasını kaptı ve içine sıkıştırdı. Yeniden parmak uçlarında odanın diğer ucuna gitti ve perdeleri araladı. Omzundan geriye bakarken istemsizce dudakları kıvrıldı. Halen daha bacaklarının arası sızlıyordu ve hormonları tavan yapmıştı. Çantasını omzuna astı ve açılan perdenin arasından süzülerek dışarıya çıktı. Saatin kaç olduğunu bilmiyordu. Muhtemelen sabahın köründe gizlice yatakhaneye girmesi gerekecekti. Hoş So Ra ona yardım ederdi hiç bir şey habersiz.
RP TAMAMLANMIŞTIR.
Song Ah Ri- I. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 13
Lakap : Riene
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz