Sıcak-Soğuk Etkisi
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Sıcak-Soğuk Etkisi
Wang Mei Jia & Woo Jong Jin
Derslerden çıktığı gibi kendisini dışarıya atmıştı. Başım çatlayacak gibi. Bir taraftan şakaklarını ovuyor bir taraftanda yanından geçerken ona gülümseyen birkaç kıza aynı karılışığı veriyordu. Derin bir nefes aldı ve ellerini ceketinin cebine soktu. Yatakhaneye doğru ilerliyordu. Kendisini odasına atacaktı ve kafasını dinleyecekti. Belki sonra ortaya çıkar televizyon odasına gizlice kapanırdı. Sadece sessizlik istiyordu. Yalnız olmak. Tüm enerjisi çekilmiş gibiydi. Yönünü yatakhaneye doğru çevirdi ama öğrencilerin yarısı zaten yatakhane yolunda ilerliyordu. İki numaralı odada yalnız kalmasına karşın orada kafasını dinleyemeceğinden emindi. Rüzgara kapılan sarı saçlarını düzeltmeye çalışırken nereye gittiğini umursamadan ilerlemeye başladı. Rüzgarı kapılmayı ister gibiydi. Düşüncelerine hakim olmaya çalışırken nereye gittiğinin bir önemi yoktu. Zaten öğrencilerinin seslerinden uzaklaştığına göre sessizliği bulmuş gibi hissediyordu kendini. İstemsiz bir biçimde mırıldanmaya başladı ve düşüncelerinden sıyrılıp etrafına bakınmaya başladı. Spor kompleksine geldiğini ancak yeni fark etmişti. Mırıldanmaya devam ederek ilerlemeye devam etti. Anyang takımı, futbol sahasında çalışıyorlardı. Bir kenarda da ponpon kızlar antremanı izliyordu ve ince sesleri ile ciyaklıyorlardı.
Mei Jia gözlerini devirdi ve basketol sahasına ilerledi. Bu hengamede boş olan tek yer orasıdır herhalde. Yol boyunca ayağına denk gelen taşları etrafa fırlatırıyordu. Saçları da sözlerini de dinlemiyordu rüzgar ile beraber bir o yana bir bu yana dalgalanıyorlardı. Sahaya doğru yaklaşırken korttan gelen atış seslerini duydu. Anlaşılan bugün hiç bir yerde yalnız kalmayacağım. Aslında oracıkta gerisin geriye dönecekti. Belki de boşalan okulda dersliklerden birine kapanırdı ama açık hava oturmayı daha fazla seviyordu. Derslikler Jia'da klosrofobik bir etki yaratıyordu. Sahaya doğru ilerlemeye devam etti. Sahada sadece uzun boylu bir erkek vardı. Bu daha iyi. Oyuna o kadar dalmış ki beni fark etmez. Demirden bozma tribünlere doğru yöneldi ve ilk kata oturdu. Arkasına doğru yasladı ve ayaklarını yere doğru uzattı. Bir taraftan da sahada kendi kendisine atışlar yapmaya devam eden çocuğa baktı. Oldukça tanıdık bir siması var. Okuldakilerin yarısını tanıdığım düşünürlüse... Sanırım. Tanımıyorum. Sarı ince kaşları yavaşça havaya kalktı. Oldukça şaşırmıştı. Okuldaki herkes ile neredeyse konuşmuşluğu vardı. Okulun yeni açıldığı göz önünde bulundurulursa birinci sınıflar ile de kaynaşmıştı kısa zamanda. Belki de yeni tranfer öğrencilerinden biridir. İçten içe meraklanmıştı. Doğruldu ve çocuğun yüzünü görmeye çalıştı ama oyun ile o kadar meşgul görünüyordu ki yüzünü göremiyordu. İç geçirdi. Böyle çocuğun yüzünü görmekle uğraşmak saçma gelmişti. "Merhaba." Sıcak kanlı, sempatil sesi ile çocuğa seslenmişti. En iyi yol buydu.
Wang Mei Jia- III. Sınıf | Aşçılık Kulübü Başkanı
- Mesaj Sayısı : 234
Lakap : Qiàn ~
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
Bir eliyle topu hızlıca sektirirken diğer eliyle de alnındaki terleri siliyordu.Tek başına oynamanın verdiği rahatlık ile ard arda üçlükler atarken bu oyunda iyi olmanın verdiği mutluluk ile içinden güldü.Sertçe potaya göndermiş olduğu her bir topun ardından sepetten yeni bir top alıyordu.Tek bir topla vakit kaybedeceğini düşündüğünden elinden geldiğince hızlı olup topları pota gönderiyordu.Arada bir yere çömelip suyunu içip serinledikten sonra aynı işlemi yapmaya zevkle devam ediyordu.
Beyini boşlatmış,topları potaya göndermekten başka bir şey düşünmezken sahaya bir kızın girmiş olduğunu göz ucuyla da olsa fark etmişti.Buna fazla takılmadan oyununa devam etmeye çabalıyordu,fakat ister istemez bundan rahatsız olduğunu hissetmişti.Yalnız olabildiği için buradaydı,fakat onun gelmesi ile yalnız olmaktan çıkmıştı.Hafif ekşitmiş olduğu yüzünü saçlarının altından saklarken eline almış olduğu basketbol topunu uzun süre sektirdi.Bu esnada biraz önce buraya gelen kızdan olduğu düşündüğü bir ses duyulmuştu sahada.Fazla umursamayarak devam edip topu potaya gönderdi.Basket!..Karşılaşmış olduğu güzel sonuç ile hafifçe gülümsemişti fakat bunu fazla belli etmemeye çalışarak hafif ama duyulabilir bir ses tonuyla biraz önce gelen sese karşılık verdi.’’Selam.’’.O kızın yüzüne bakmaya bile tenezzül etmemişti.Her zaman olduğu gibi bu sefer de kendisinden soğukluk akıyordu,fakat yine umursamadı.Tanımadığı birine selam demesi bile başlı başına bir muamma idi.Bunu neden yapmıştı?Kendisi de bilmiyordu,belki de çoğu zaman canlanmayan naziklik duyguları depreşmişti.Çünkü eğer öyle olmasaydı cevap verme gereği duymaz sadece kızın bu soğukluk ile bunalıp çıkıp gitmesini beklerdi…
Gözleriyle atmış olduğu topları sayarken eliyle de sepetten bir basketbol topu almaya çabalıyordu.Uzunca bir süre sepette elini gezdirmesine rağmen bir basketbol topuna dokunamamıştı.Bu fazla uzatmayıp homurdanarak sepete baktı,tahmin ettiği gibi hiç top kalmamıştı.İçinden sızlanarak sahanın dört bir yanına dağılmış basketbol toplarını yavaşça toplamaya başladı.
Beyini boşlatmış,topları potaya göndermekten başka bir şey düşünmezken sahaya bir kızın girmiş olduğunu göz ucuyla da olsa fark etmişti.Buna fazla takılmadan oyununa devam etmeye çabalıyordu,fakat ister istemez bundan rahatsız olduğunu hissetmişti.Yalnız olabildiği için buradaydı,fakat onun gelmesi ile yalnız olmaktan çıkmıştı.Hafif ekşitmiş olduğu yüzünü saçlarının altından saklarken eline almış olduğu basketbol topunu uzun süre sektirdi.Bu esnada biraz önce buraya gelen kızdan olduğu düşündüğü bir ses duyulmuştu sahada.Fazla umursamayarak devam edip topu potaya gönderdi.Basket!..Karşılaşmış olduğu güzel sonuç ile hafifçe gülümsemişti fakat bunu fazla belli etmemeye çalışarak hafif ama duyulabilir bir ses tonuyla biraz önce gelen sese karşılık verdi.’’Selam.’’.O kızın yüzüne bakmaya bile tenezzül etmemişti.Her zaman olduğu gibi bu sefer de kendisinden soğukluk akıyordu,fakat yine umursamadı.Tanımadığı birine selam demesi bile başlı başına bir muamma idi.Bunu neden yapmıştı?Kendisi de bilmiyordu,belki de çoğu zaman canlanmayan naziklik duyguları depreşmişti.Çünkü eğer öyle olmasaydı cevap verme gereği duymaz sadece kızın bu soğukluk ile bunalıp çıkıp gitmesini beklerdi…
Gözleriyle atmış olduğu topları sayarken eliyle de sepetten bir basketbol topu almaya çabalıyordu.Uzunca bir süre sepette elini gezdirmesine rağmen bir basketbol topuna dokunamamıştı.Bu fazla uzatmayıp homurdanarak sepete baktı,tahmin ettiği gibi hiç top kalmamıştı.İçinden sızlanarak sahanın dört bir yanına dağılmış basketbol toplarını yavaşça toplamaya başladı.
En son Woo Jong Jin tarafından Çarş. Eyl. 12, 2012 5:20 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Woo Jong Jin- III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 334
Yaş : 31
Lakap : slybody
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
Umutsuzluk içinde omzuları düştü. İnsan selam verirken bakmalı. Öyle değil mi? Hatta doksan derecelik bir biçimde eğilmeli. Hoş bunu okulda yapan kimse yok. İçten içe homurdanıyordu. Çocuğun ona dönmesini beklemişti. Bu sayede yüzünü görebilirdi ve çıkarabilirdi. Ama sadece kuru bir selam vermekle yetinen çocuğa kısık gözleri ile baktı. Hiç değilse selam dedi. Yeniden yaslandı ve ayaklarını kendine çekip oturdu. Başını dizlerinin arasına gömüştü. Buraya yalnız kalmak için gelmişti. Çocukta oyuna daldığına göre pek sorun olacağını sanmıyordu. Zaten kendisi 'Merhaba' diyene kadar kendisini fark etmediğinden emindi. Orada öylece durabilirdi. Ama... İçten içe meraklanmıştı. Neden bu çocuğu tanımıyorum?! Başını hızla kaldırdı. Sahanın etrafına dağılmış topları topluyordu. O sırada tribününün yanında duran basketbol topunu fark etti. Meraklandığı zaman her zaman garip işler yapardı ve gene o garip işlerden birini yapmak üzereydi. O kadar hızlı doğruldu ve ayaklarını uzattı ki kayıp sahaya kıl payı düşecekti. Rüzgara kapılmış saçlarını toplamaya çalışırken topu kendisine doğru çekti. Neden bir tokam yok? Neden? Hınçlar saçlarını omzundan geriye atarken basketbol topunu ayağı ile sabit tutmaya çalışıyordu.
Rüzgarın etkisi bir kez daha hafiflediğinde basketbol topunu aldı ve bi taraftan oturken bir taraftan da topu sahanın zeminde sektirmeye çalışıyordu. Ama topun farklı hacmi ve boyutu dudaklarını birbirine bastırmasına ve nefessiz bir biçimde sektirmeye devam etmesine neden oluyordu. Volleybol topu değil ki bu. diye düşünürken huzursuzluğu bir kademe daha artmıştı. Sadece çocuğun onu fark etmesini istiyordu. Aslında kendisine dönmesini. Bu sayede kim olduğunu çıkarabilirdi. Geçen yıl okul yıllığında kısa süreliğine çalışırken tüm öğrencilerin kayıtlarını kendisi tutmuştu ve okulda ki herkesi tanıyordu. Birinci sınıf olamaz. Zaten onlarla da tanıştım. Eğer yeni bir öğrenciyse de tanışmış olurum. Saçmalıklar kraliçesi olarak seçileceğim. Yüzünü çocuğa doğru çevirirken top ellerinden kaydı ve sahanın ortasına doğru ilerledi. Hay Aksi.
Wang Mei Jia- III. Sınıf | Aşçılık Kulübü Başkanı
- Mesaj Sayısı : 234
Lakap : Qiàn ~
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
Bir çok topla çalışmanın kötü tarafları da,iyi tarafları da vardı.Toplar bittiğinden sayısını bile bilmediği bu topları tek tek toplamaktan şimdiden bıkmıştı.Fakat sızlanarak da olsa bu toplama işini bitirip bir kez daha çalışma yapacaktı.Sonra da etrafı dağınık halde bırakıp kaçmayı planlıyordu.Tekrardan bu lanet iş ile uğraşma gereğini kendinde görmeyeceğine emindi...
Bir eliyle sepeti bir o yana bir bu yana çekiştirirken diğer eliyle de yere eğilip topları kucaklıyordu.Bu işi yaklaşık 8 top toplayana kadar devam ettirmişti.Sonra sahada topun sekme sesini duyup kısa bir anlığına göz ucuyla topu sektirmeye çabalayan kıza baktı,içinden beceriksiz deyip kıs kıs gülerken bunu dışarıya yansıtmamaya çalışıyordu.Ne diye uğraşıyor diye içinden geçirirken kızın o güçsüz ellerinden kurtulup ona doğru yuvarlanan topu iyice kavrayıp ayağa kalktı.Karşısından ona doğru yavaş ve güvensiz adımlarla gelen bu sarışın kızı boylu boyunca süzdükten sonra umursamaz olmaya çalışır bir tavırla ona seslendi.''İstiyorsan al...''.Kızın yüzüne bakmadan yere hafifçe eğilerek topu bıraktı.Onu umursamadan son parti oyununu da oynayıp çekip gitmeyi planlıyordu.Bu sarışın ile iletişime geçmek istemiyordu fakat çoktan gereksiz yere bir kaç şey söylemişti.İlla merhaba demek zorunda değildi ama kendine engel olmayıp demişti.O son cümle de boşu boşunaydı,sadece topu bırakmanın yeterli olacağını şimdi düşünmeye başlamıştı.Artık konuşmayı gereksiz,yorucu bir şey gibi görüyordu,bu yüzden içinden çoktan homurdanmaya başlamıştı.Derin bir nefes aldıktan sonra hafifçe boyununu kütletip tekrar etraftaki topları toplamaya koyuldu.Ne kadar da çoklar.Oysa potaya atarken çabucak bitmişlerdi,her bir adım atışından karşısına çıkan topları tekmelemek istiyordu.Gerçekten bu durumdan memnun değildi.Kederli kederli işine devam ederken kısa bir süreliğine kızdan yardım istemeyi düşünmüştü.Neyse ki bunun aptalca bir fikir olduğunun kısa sürede farkına varmıştı.
Bir eliyle sepeti bir o yana bir bu yana çekiştirirken diğer eliyle de yere eğilip topları kucaklıyordu.Bu işi yaklaşık 8 top toplayana kadar devam ettirmişti.Sonra sahada topun sekme sesini duyup kısa bir anlığına göz ucuyla topu sektirmeye çabalayan kıza baktı,içinden beceriksiz deyip kıs kıs gülerken bunu dışarıya yansıtmamaya çalışıyordu.Ne diye uğraşıyor diye içinden geçirirken kızın o güçsüz ellerinden kurtulup ona doğru yuvarlanan topu iyice kavrayıp ayağa kalktı.Karşısından ona doğru yavaş ve güvensiz adımlarla gelen bu sarışın kızı boylu boyunca süzdükten sonra umursamaz olmaya çalışır bir tavırla ona seslendi.''İstiyorsan al...''.Kızın yüzüne bakmadan yere hafifçe eğilerek topu bıraktı.Onu umursamadan son parti oyununu da oynayıp çekip gitmeyi planlıyordu.Bu sarışın ile iletişime geçmek istemiyordu fakat çoktan gereksiz yere bir kaç şey söylemişti.İlla merhaba demek zorunda değildi ama kendine engel olmayıp demişti.O son cümle de boşu boşunaydı,sadece topu bırakmanın yeterli olacağını şimdi düşünmeye başlamıştı.Artık konuşmayı gereksiz,yorucu bir şey gibi görüyordu,bu yüzden içinden çoktan homurdanmaya başlamıştı.Derin bir nefes aldıktan sonra hafifçe boyununu kütletip tekrar etraftaki topları toplamaya koyuldu.Ne kadar da çoklar.Oysa potaya atarken çabucak bitmişlerdi,her bir adım atışından karşısına çıkan topları tekmelemek istiyordu.Gerçekten bu durumdan memnun değildi.Kederli kederli işine devam ederken kısa bir süreliğine kızdan yardım istemeyi düşünmüştü.Neyse ki bunun aptalca bir fikir olduğunun kısa sürede farkına varmıştı.
En son Woo Jong Jin tarafından Çarş. Eyl. 12, 2012 5:20 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Woo Jong Jin- III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 334
Yaş : 31
Lakap : slybody
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
Neredeyse olduğu yerde tepinecek ve çocuğun yüzünü tuttuğu gibi kendisine çevirip 'Sen kimsin?!' diye ciyaklayacaktı. Ama orada öylece durdu ve ayağını saha zemine vurdu. Oldukça soğuk biri. Ellerini kavuşturdu ve çocuğu izlemeye devam etti. Halen daha sahaya yayılmış baskebol toplarını toplamaya çalışıyordu. Burada böyle dikilene kadar yardım etsem daha iyi olur. Bir kaç dakika önce önüne bırakılan topu ellerini arasına aldı ve sepete doğru götürüo bıraktı. Sahanın çevresinde ruh gibi dolanmaya başlamıştı. Gördüğü birkaç topu daha kucaklıyor ve sepete götürüyordu ve sessizlik devam ediyordu. İlk kez bu kadar soğuk biri ile karşılaşmıştı. Bir nevi. Yüzüne bile bakmayan. Sahanın dışında duran topa doğru yavaşça ilerliyordu. Neden bu kadar umusuyorsun ki? Okulda ki herkes ile arkadaş olacak değilsin. Ponpon kızlar gibi mesela... Onlardan hiç biri ile konuşmuyorsun. Ama tanıyorsun. Soğuk, gizemli tipi de öyle düşün. Konuşulmayacak kadar soğuk ve katı. Ama... Gene de cevap verme tenezzülü göstermişti öyle değil mi? Yavaşça eğildi ve topu kavrayıp geriye döndü ve ilerlemeye devam etti. Basketbol topunu neredeyse ağzına kadar dolmuş sepete attı. Sanki hiç bir şeyi görmüyordu. Düşünceleri öyle karmaşıktı ki.
Kendisini soyutlanmış gibi hissediyordu. Ayaklarını sürüyerek yeniden tribünlere yöneldi ve bölümlerden birini kendini adeta attı. Muhtemelen birkaç dakika sonra başlayacak olan top seslerini bekliyordu ama fazla rahatsız olacağını sanmıyordu. Sadece spor salonundan gelen ponpon kızların sesleri huzursuzlaşmasına neden oluyordu ama alıştığı bir durumdu. O kızlar yerde her an bitiyordu. Parmaklarını saçlarının arasından geçirdi. Kendisini yabancı biri gibi hissetmeye başlamıştı. Etrafa Çince küfürler savuracak haldeydi. Sanki tüm enerjisi çekilmişti. Birde bu yetmezmiş gibi içini kemiren merak duygusu çıldırmasına ortam hazırlıyordu. Sıcak kanlı ve güler yüzlü bir kızdı ama bu soğuk etki sanki tüm sıcaklığını dondurmuştu.
Wang Mei Jia- III. Sınıf | Aşçılık Kulübü Başkanı
- Mesaj Sayısı : 234
Lakap : Qiàn ~
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
Kendiyle birlikte sürüklemiş olduğu top sepetine kendinden başka birinin,yani o kızın da top koyduğunun farkındaydı.Kız ona arkasına döndüğünden bakışlarını kıza yöneltip onun sarı saçlarının salındığı vücudunu süzüyordu.Kızın ona doğru dönmesi ile de hemen bakışlarını kaçırıp seninle ilgileniyorum havası yaratmamaya çabalıyordu.Bu sarışın saçlar tahmin ettiği kıza aitti,zaten okulda böyle uzun saçlara sahip olan uzun boylu kızlar yoktu.Varsa bile onlardan haberdar değildi.Yerden kaldırmadığı gözleriyle tamamı ile doğrulduktan sora etrafı kolaçan etti.Hiçbir başı boş top olmadığının farkına varıp memnun bir ifadeyle sepeti potanın 35 adım ilerisine doğru sürükledi.Çaprazında duran kıza fazla dikkat etmek istemese de sarı saçların renkliliği gözünün ona takılmasına neden oluyordu.Elini uzatmış olduğu sepetten bir bir top alıp sektirmeye başladı.Yere çarpan topun sesiyle gizlemek istediği kelimelerle ona güçsüzce seslendi.''Teşekkürler.''.Kızın bir şey demesine fırsat vermeden de devam etti;''Eğer sessizliğe ihtiyacın varsa,buradan gitmeni tavsiye ederim.Topun sesiyle rahatsız olabilirsin...''.Sözlerini bitirir bitirmez de elindeki topu potaya gönderdi.Pek başarılı bir üçlük olmasa da yine de idare ederdi.Bir tane daha top aldıktan sonra elleriyle saçlarını iyice yüzüne gelmesini sağlamıştı.Bel hizasında tutuğu top ile hala orada bekleyen kıza döndü.Bilerek yüzünü gizlemişti,tanısa da rahatsız olmayacaktı ama yine de böyle yapmayı uygun görmüştü...İfadesiz ifadesiz o 'Çinli' kıza bakarken herhangi bir teki vermesini bekliyordu.Hemen buradan yok olup gitse.... Bir büyücü edasıyla içinden söylenirken pek de fark edilmeyen gözlerini kıstı,görme açısı böylece daha da küçülmüştü.''Evet...?Hadi!''.Bunun bas baya bir kovma olduğunu kıza ima etmeye çalışıyordu.Onu biraz önceki yalnızlığı ile rahat bıraksa çok memnun olacaktı.
Bir tepki görmek için daha fazla beklemek yerine potaya döndü,zaten büyük ihtimal kız sıkılıp koşa koşa kortu terk edecekti.Yani genellikle hatta her zaman böyle olurdu.İnsana pek de benzemeyen bu soğuk nevale ile kim aynı ortamda bulunmak isterdi ki?Şimdiye kadar bir iki tanışık olduğu kişiden başka kimse onunla iletişime bile geçmeye
bile tenezzül etmemişti.Hatta daha önceden bu sarışın Çinli ile de konuşmamıştı.Belki de çoğu kişide olduğu gibi o da şimdiye dek Jong Jin'i fark etmemişti.
Bir tepki görmek için daha fazla beklemek yerine potaya döndü,zaten büyük ihtimal kız sıkılıp koşa koşa kortu terk edecekti.Yani genellikle hatta her zaman böyle olurdu.İnsana pek de benzemeyen bu soğuk nevale ile kim aynı ortamda bulunmak isterdi ki?Şimdiye kadar bir iki tanışık olduğu kişiden başka kimse onunla iletişime bile geçmeye
bile tenezzül etmemişti.Hatta daha önceden bu sarışın Çinli ile de konuşmamıştı.Belki de çoğu kişide olduğu gibi o da şimdiye dek Jong Jin'i fark etmemişti.
Woo Jong Jin- III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 334
Yaş : 31
Lakap : slybody
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
Gözleri büyümüştü. Aslında şaşırmaması gerekirdi. Bu oldukça kabaca. Resmen beni kovuyor... Ama... Gitmeye hiç niyetim yok. Vücudunu tribünün eskimeye yüz tutmuş oturaklarına yasladı ve önünde ki oturağa ayaklarını uzattı. Şu rüzgar esmese daha iyi olurdu. Saçlarını yeniden hizaya sokmaya çalıştı ama uğraşmak boşunaydı. Sadece saçlarını omzundan aşağı atmıştı. Ellerini kavuşturdu ve izlemeye başladı. Aslında basketbol toplarını potaya ardı arkası kesilmeden atan erkeği süzüyordu. Aniden yaptığı şeyin farkına vardığında yüzünü başka yere çevirdi. Sen ne halt ediyorsun Jia. Resmen çocuğu kesiyordun. Dudaklarını birbirine bastırdı ve saha dışında ki çevreye bakmaya başladı. Hoş sahanın çevresinde pek bir şey yoktu. Arkasını kocaman spor salonu kaplıyordu ve zaten tribünlerde görme olağını kısıyordu. Rüzgarla beraber özgür kalmış saçını kulağının arkasına sıkıştırdı. Yanaklarının da yandığını hissediyordu. Kendine gel Jia. Topla kendini. Ne var bunda? Meraktan çocuğu bakıyordun işte. Halen daha çıkaramadığın. Sesi de tanıdık gelmiyor. Kaba... Soğuk.
Derin bir nefes aldı ve yeniden sahaya döndü bakışları. Halen daha topları pottadan atıyor ve sessizliğe devam ediyordu. Seni kovdu zaten. Konuşmasını beklemiyordun herhalde. Ayaklarını uzattığı oturağa küçük tekmeler atıyordu. Pantolonun ceplerini karıştırmaya başladı. Toka bulmayı ümit ediyordu ama cep telefonunu dahi unutmuş gibi görünüyordu. Ellerini cebine soktu. Orada öylece kaskatı ve sessiz durmak hoşuna gitmemeye başlamıştı. Ne söyleyeceğini de bilmiyordu. Tanımıyordu. Belki de okulun spor kompleksini kullanan Koreli bir çocuk sadece. Tanrım. "Oldukça iyi basketbol oynuyorsun belki de öğreni konseyine falan başvurmalısın. Basketbol kulübü için müdür ile görüşebilirler... Ama muhtemelen uğraşmazlar." Neden konuştun ki Jia. Burada öylece durup onu muhtemelen rahatsız edebilirdin. Seni kovdu. İyi olmayı bırakman lazım aslında. Kabalığa kabalık karşılık vermli. Belki de Çince küfür falan savurmalıyım... Ne saçmalıyorum.
Wang Mei Jia- III. Sınıf | Aşçılık Kulübü Başkanı
- Mesaj Sayısı : 234
Lakap : Qiàn ~
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
İnsanlar hep aynı ben onu süzerim ,o beni... Sıkkın sıkkın iç geçirirken topları uzunca bir süre sektirip sonra da pataya gönderme işini devam ettiriyordu.Arada göz ucuyla çekip gitmeye niyeti olmayan kıza sinirlice bakıyordu.Salak görünüşlü mü.....Ne!? Kızı alaya alıp içinden kahkaha atarcasına gülmüştü,dışarıya belli etmemek için dudağını ısırırken yavaş yavaş canının yandığını hissediyordu.Bu yüzden kendinde dudağını ısırmayı bırakıp normale dönme gereksinimi duymuştu.
Tribünlerden gelen ses ile elinde sektirdiği topun temposunu biraz azalttı.Sesin daha az hissedilmesini sağlamaya çabalıyordu,kulaklarını iyice açmış halde kızı dinlemeyi bitirmişti.Küçük bir kahkaha attıktan sonra elinde tuttuğu topla kıza döndü.Şaşkınca ona bakan bakışları umursamayarak alaylı bir ses tonuyla konuşmaya başladı.''Hey küçük sarışın!Basketbol kulübü ile ilgilendiğimi nereden çıkardın?Ve nedir bu konuşma çabaları?!Tanrı aşkına biraz anlayışlı olup beni rahat bırakır mısın?'' Bir türlü ne ima ettiğini anlamak bilmeyen bu kıza karşı cidden sinirlenmişti.Sertçe potaya topu gönderdikten sonra kollarını birleştirip ayağını yere vurmaya başladı.Şimdi mutlaka onu anlamış olmalıydı,bas baya onun gitmesini bekliyordu.Ondan kurtulunca çalışmasına devam edecekti.Kulağına gelen yabancı kelimelerin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Fakat tabi ki bunun bir faydası yoktu,bilmediği bir dili nasıl anlayabilirdi ki?Sadece kızın çenesinin kapanmasını gerilmiş sinirleriyle bekliyordu.Böylece pek de duymaktan zevk almadığı kelimelerin ne anlama geldiğini anlayabilecekti.Ne diye Kore'deki Koreliler dolu bir okulda yabancı dilde konuşurdu ki?Jong Jin ne kadar çabalarsa çabalasın bu gerilmiş halinden kurtulmayı başaramıyordu.Kız gider gitmez sinirini toplardan ve potadan çıkaracaktı
Tribünlerden gelen ses ile elinde sektirdiği topun temposunu biraz azalttı.Sesin daha az hissedilmesini sağlamaya çabalıyordu,kulaklarını iyice açmış halde kızı dinlemeyi bitirmişti.Küçük bir kahkaha attıktan sonra elinde tuttuğu topla kıza döndü.Şaşkınca ona bakan bakışları umursamayarak alaylı bir ses tonuyla konuşmaya başladı.''Hey küçük sarışın!Basketbol kulübü ile ilgilendiğimi nereden çıkardın?Ve nedir bu konuşma çabaları?!Tanrı aşkına biraz anlayışlı olup beni rahat bırakır mısın?'' Bir türlü ne ima ettiğini anlamak bilmeyen bu kıza karşı cidden sinirlenmişti.Sertçe potaya topu gönderdikten sonra kollarını birleştirip ayağını yere vurmaya başladı.Şimdi mutlaka onu anlamış olmalıydı,bas baya onun gitmesini bekliyordu.Ondan kurtulunca çalışmasına devam edecekti.Kulağına gelen yabancı kelimelerin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Fakat tabi ki bunun bir faydası yoktu,bilmediği bir dili nasıl anlayabilirdi ki?Sadece kızın çenesinin kapanmasını gerilmiş sinirleriyle bekliyordu.Böylece pek de duymaktan zevk almadığı kelimelerin ne anlama geldiğini anlayabilecekti.Ne diye Kore'deki Koreliler dolu bir okulda yabancı dilde konuşurdu ki?Jong Jin ne kadar çabalarsa çabalasın bu gerilmiş halinden kurtulmayı başaramıyordu.Kız gider gitmez sinirini toplardan ve potadan çıkaracaktı
Woo Jong Jin- III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 334
Yaş : 31
Lakap : slybody
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
Hırsla ayağa kalkmıştı. Sinirleri gerildiğinde her zaman yaptığı gibi Çince konuşmaya başlayıp küfürler söylerdi. Aslında hiç böyle bir kız değildi ama sonunda sinirlenmişti. Kim sanıyor bu çocuk kendini!? Anlık bir duraksama yaşadı. Çince konuşmasının ne manası vardı ki? Ellerini beline koydu ve kaşlarını çatarak karşısında düz bir ve kasılmış bir ifade ile ona bakan çocuğa baktı. Keçi inadı tutacaktı her zaman ki gibi ve bu herkese dayanılmaz bir sinir krizi geçirdi. Muhtemelen karşısında ki erkekte bunu yaşayacaktı. Zaten umursanmamaya tahammülü de yoktu. "Kü-Küçük Sarışın mı?! Sen kim olduğunu sanıyorsun?! Anlayışlı olabilirdim! Ama bu kaba tavırların ile insanları inatlaşmaya sokarsın! Ben burada nazik olmaya çalıştım! Ama sen..." Yumruklarını sıktı. Tırnakları avuç içlerine batıyordu ama acısını dahi hissetmiyordu. "Hem burası ortak bir okul alanı! İstediğim kadar kalırım ya da giderim! Zorba!" Sesinin oldukça yüksek çıktığının farkındaydı ama umursamadı. Bu kadar kaba biri olamaz! Tribünden aşağıya indi ve karşısına dikildi. "Biraz daha kibar olmayı denemelisin!" Sinirden elleri titriyordu ve avuçları acımaya başlamıştı.
Sakin ol. Hayır! Sakin olamam! Şimdi çocuğun karşısında dikilmiş yüzüne bakarken onu az da olsa anımsıyordu. Silik. Hayalet gibi. Muhtemelen bu tavırlarından dolayı fazla arkadaşı olmayan her zaman soğuk ve siyahlar içinde ki bir çocuk olduğundan dolayı dikkat etmemişti. Avuçlarına yayılan acı ile yüzünü buruşturmamak için kendisini sıktı ve ellerini serbest bıraktı. Avuçlarına attığı kısa bakış düşüncelerinin doğrulanmasını sağlamıştı. Çok güzel. Avuçlarımla kanlı tırnak izleri var şimdi. Mükemmel. Mükemmel.
Wang Mei Jia- III. Sınıf | Aşçılık Kulübü Başkanı
- Mesaj Sayısı : 234
Lakap : Qiàn ~
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
Kısık gözleriyle onu dinlerken dudağını ısırmayı da ihmal etmiyordu.Karşısında ona bağırıp çağıran kızın o çenesinin kapanmasını merakla bekliyordu.Neyse ki çok geçmeden dileği gerçekleşip kızın çenesi tamamı ile kapanmıştı,Jong Jin kızı itici bir şekilde bir daha süzdükten sonra yavaş yavaş dudaklarını araladı.O gereksiz sinir duygularını derin derin nefesler alarak beyninden attıktan sonra hafif bir ses tonuyla konuşmaya başlamıştı.Bu sırada sımsıkı birbirine kenetlemiş olduğu kollarını rahat bıraktı.''Sarışın değil misin?Ve ya küçük...?'' Kendisinden en fazla bir iki yaş küçük olmasına rağmen bunları söylemekte kendisine karşı koyamamıştı.''Sana ve ya başka birine karşı kibar olma gereği görmüyorum?Hem neden göreyim ki?Benden farkınız yok.'' Gözleriyle bayın baygın ona bakarken devam etti;''Sana da kibarlık öğütlerine de ihtiyacım yok.Okulun ortak malı ise o zaman 'zorba' diye nitelendirdiğin ben ile yalnız kalacaksın.Bundan emin rahatsız olmayacağına emin misin?Baksana şimdiden zırlıyorsun...'' Sözlerini bitirir bitirmez sepete dönüp eline bir top almıştı.Ne çok konuştum öyle diye sızlanırken ilk defa ona ağır gelen topu sektirmeye çabalıyordu.Bir andan gerilmiş olan bu sinirler onun gibi sakin birine çok ağır gelmişti.Hiç böyle sinirlenmezdi,belki başkaları için ufak bir konu gibi görünse de kimseye sinirlenme gereği görmeyen bu çocuk için bu lanet bir olaydan farksızdı.Elindeki topu sektirmeyi bırakıp bir an için duraksadı,gözlerini yumup nefes zorluğu yaşayan biri gibi kesip kesip nefesler alırken etraftan bir çıt çıkmadığının farkına varmıştı.Kız gitmiş miydi?Bilmiyordu...Fazla dikkat etmemişti buna.Yan yan çaprazına bakarken sarıya dair hiçbir şey görmemişti.Sonunda gitmiş... Kızın gitmiş olduğunu düşünerek hızla arkasına dönmüştü,rüzgarla birlikte bütünleşen bu hareketi sonucunda yüzünün yarısı kaplayan saçları havaya uçuşmuş,yani yüzünün tamamı ile görünmesini sağlamıştı.Bir anlığına kırpmış olduğu gözleri açılınca karşısında hareketsizce ona bakan kızı görüp küçük bir dehşete düşmüştü.Bu,bu gitmemiş miydi? Rüzgar ile sarı saçları havaya uçuşan kıza baka kalmışken yavaşça eliyle yüzüne gelen saçlarını her zamanki gibi sabit tutmaya çabalıyordu.Saç stili yüzünden onun yüzünü gören kişiler çok azdı,genellikle sürekli iletişimde olduğu kişiler onun yüzünü adam gibi görmeyi başarmıştı.Çok mahrem bir yeri görülmüş gibi eli ayağına dolamışken,bir türlü bunun gereksiz bir telaş olduğunun farkına varamıyordu...
Woo Jong Jin- III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 334
Yaş : 31
Lakap : slybody
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
Dudaklarını birbirine bastırdı ve kısık gözleri ile yeniden potaya dönen erkeğe baktı. Zırlamakmış. İyi güzel. Bende burada durur sessiz protesto yaparım. Avuç içlerine kısa bir bakış attı ama umursamadı. Ellerini ceplerine sokarken orada öylece durdu. Bu sessizlikte muhtemelen gittiğimi sanacaktır. Ama hayır. Yaşıtlarına göre uzun boylu sayılan bir kızdı ve karşısında ki çocuk ondan daha uzundu. Bu huzursuzlaşmasına neden oluyordu. Neredeyse dudağını kemirmeye başladığı sırada elinde ki topu sektirmeyi bırakan soğuk varlığa dikkatle baktı. Kesik kesik nefesler aldığını duyabiliyordu. Astım krizine girecek biri gibi nefes alıyor. Anlık bir tedirginlik yaşamasına karşın umursamadı. Umurumda değil. Ölebilir. Aniden karşısında ki erkeğin arkaya dönüşü ile yüzüne katı ifadesini yerleştirmeye çalıştı. Rüzgar bir kez daha etrafta sertçe esmeye başlarken yüzünün tamamı görünüre çıkan çocuğa keskin bir ifade ile baktı. Geçen yıl yıllıkta çalışırken gördüğü yüzlerden biriydi sadece. Zaten dikkat etmemişti fazla. İşi başından aşkındı. Ama şimdi karşısında onu görürken 'Evet. Bu çocuğu anımsıyorum.' diyebiliyordu. Gelecek yıl için hazırlanan yıllıklar için düzenleme yapmıştı. Ah. Tanrım. O üçüncü sınıf. Alnına şaplak atmaktan son dakika da vazgeçmişti. Onunla aynı derslere girmiş dahi olabilirim ve bu çok muhtemel. Tabi ki öyle. Ama onu tanımıyorum. İfadesini sabit tutmaya çalışıyordu. Telaşla saçları ile yüzünü örtmeye çalışan erkeğe baktı.
Bu kadar telaşlanmasına gerek yok aslında. Alaycı bir ifadesi ile yüzünü soğuk varlığa dikti. Rüzgarın etkisi yeniden dinmeye yüz tutmuşken saçlarını omzundan geriye doğru salladı. Başını omzuna yaslarken sabit bir ifade ile bakmaya devam etti. Sessiz olmaya çalışıyordu. Psikolojik savaş veya adı her neyse. Bunu uygulamaya devam edeceğim. Belki de böylelikle o gider. Daha fazla orada dikilmeye katlanamadı. Adımlarına dahi dikkat ediyordu. Sanki bir hayalet gibi. Basketbol topu dolu sepete doğru ilerledi ve eline bir top aldı. Amacı oynamak değildi. Sadece soğuk savaşına devam etmeye çalışıyordu. Basketbol topunu kavradı ve hızla öylece saçlarını düzeltmekle meşgul çocuğa doğru attı. Dudakları hafifçe yukarı kıvrıldı ve kendini tutamayarak konuşmaya başladı. "Bu kadar telaşlanma. Rüzgar dahi saçlarını yerinden oynatamıyor." Doğru söylüyordu. Muhtemelen saçlarının kabarık olduğunu ve rüzgarla beraber bir canavarı andırdığından emindi. İçinde ki sen 'Sen konuştukça o sinirlenecek.' diyordu ve... Evet. Bunu istiyordu. Sessiz kalmaya daha fazla dayanamazdı. Psikolojik savaşmış boş ver.
Çince mırıldanmaya başlamıştı. 'Muhtemelen her zaman duygusal depresyon modunda gezen o tiplerden birisin. Bu yüzden soğuksun. Sonra saçlarını da yüzüne yapıştırıyorsun.' Çince anlamadığından emindi bu yüzden istediği gibi kelimeleri kullanabileceğinden emindi. Ama içinde iyi kız kaba olmaması gerektiğini her fırsatta söylüyordu. Hem artık sakindi ve inatçılığından devam ediyordu onu rahatsız etmeye. Asıl kendimi zorba gibi hissetmeye başladım. Belki de sadece yalnız olmak istiyor. Bende istiyorum. Ama... Kaba davranmaması gerekirdi. Beni resmen buradan kovdu. Tam karşısında durdu ve dudaklarını birbirine bastırıp sevecen ama alaycı bir ton ile konuşmaya başladı. "Burada böyle dikilmeye devam edecek misin yoksa bu topu potaya atacak mısın? Hem... Saçın dağılmış. Ayrıca yüzünün yarısını falan kapatmaktan zevk alıyorsan Operadaki Hayalet filminde ki gibi bir maske al." Ne zaman bu kadar sevimsiz ve alaycı bir kıza dönmüştü. İnatçı yapısının ortaya çıkması normal zamanlarda söylemeyeceği şeyleri yaptırtıyordu resmen. Normal zaman olsa muhtemelen birkaç dakika önce yaptığı gibi çocuğa hızla sözler sarf eder ve uzaklaşırdı. Ama bugün yapmıyordu. Yapmayacaktı.
Wang Mei Jia- III. Sınıf | Aşçılık Kulübü Başkanı
- Mesaj Sayısı : 234
Lakap : Qiàn ~
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
Aptalca bir harekette bulunduğunun farkına yavaş yavaş varırken kızın sertçe ona göndermiş olduğu topu iyicene kavradı.Kızın dile getirmiş olduğu biraz itici bu kelimeler ile saçlarını sabit tutma gereksinimi tamamen bırakmıştı.Aslında pek de gerekli olmadığını kendisi de biliyordu,ama buna alışmıştı.Bu büyük alışkanlıktan vazgeçmek yıllarca alkol almış bir alkoliğin içkisinden vazgeçmesi kadar zor geliyordu ona.Zaten bir iki kişinin gizli kapaklı laf atmasını da umursamadığından bu saç stilini kullanmaya devam etmekten vazgeçmemişti.Gözlerini devirmiş,topu elinde yavaş yavaş hareket ettirirken kızın tekrar yabancı dilde konuşmasına kulak asmamaya çalışarak bir tepkide bulunmadı.Aslında deli gibi içinden Lanet Çinli git istediğin dili memleketinden konuş! diye bağırmak istiyordu.Nedenini pekhala kestirdiği o ırkçılığı yine tutmuştu,şu Dünya'da kendi ırkından başka kimseyle ne konuşmak ne de iletişime geçmekten memnun değildi.Fakat sonuçta bu hayattı.Karşı gelemediği bu durum okulunda da mevcuttu,ve o da kendi iyiliği için bir kez olsun sesini çıkartmamıştı.Fakat bu kız Çince konuşmaya devam derse bir gün patlayacağına emindi.Şimdilik susmasını nedeni sadece çabucak ondan kurtulup yalnız başına kalmaktı,eğer ona karşı sert bir tepki gösterirse bu olayın baya baya uzayacağının farkındaydı.
Kızın ona karşı 'Korece' bir şekilde seslendiği duyar duymaz yarı sitem,yarı rahatlama içeren bir şekilde ona baktı.Alaylı bir gülümsemeyi yüzüne yerleştirdi.Operadaki hayalet?.Pek de kullanmadığı bu alayla karışık tatlı gülümseme kızı şaşırtmış olmalıydı.Zaten bunu onu şaşırtmak için yapmıştı,elinde tutmuş olduğu topu bir kaç kez sektirdikten sonra hafifçe zıplayarak onu potaya gönderdi.Top, Jong Jin ile potanın arasında olan kısa mesafeyi kat ettikten sonra başarılı bir şekilde potadan içeri girmişti.Pek iyi bir atış değildi....Yere çarptıktan hemen sonra yavaş yavaş onun ayağına kadar gelen topu yere eğilerek aldıktan sonra pek iyi başarılı olmasa da gülümseyerek kıza dönmüştü.''Topu potaya attım,girdi de.Evet?Şimdi gitmeni sağlamak için her şeyi gerçekleştirdim mi?''.Bu kızdan kurtulmak için kendisi olmaktan çıkıp başka birine bürünmüştü,kendisine yakışmadığı gülümsemeyi yüzünden atmayarak hala kıza bakıyordu.Ne kadar berbat bir halde olduğunun içten içe farkına varıp ister istemez kendisine acıyordu.
Kızın ona karşı 'Korece' bir şekilde seslendiği duyar duymaz yarı sitem,yarı rahatlama içeren bir şekilde ona baktı.Alaylı bir gülümsemeyi yüzüne yerleştirdi.Operadaki hayalet?.Pek de kullanmadığı bu alayla karışık tatlı gülümseme kızı şaşırtmış olmalıydı.Zaten bunu onu şaşırtmak için yapmıştı,elinde tutmuş olduğu topu bir kaç kez sektirdikten sonra hafifçe zıplayarak onu potaya gönderdi.Top, Jong Jin ile potanın arasında olan kısa mesafeyi kat ettikten sonra başarılı bir şekilde potadan içeri girmişti.Pek iyi bir atış değildi....Yere çarptıktan hemen sonra yavaş yavaş onun ayağına kadar gelen topu yere eğilerek aldıktan sonra pek iyi başarılı olmasa da gülümseyerek kıza dönmüştü.''Topu potaya attım,girdi de.Evet?Şimdi gitmeni sağlamak için her şeyi gerçekleştirdim mi?''.Bu kızdan kurtulmak için kendisi olmaktan çıkıp başka birine bürünmüştü,kendisine yakışmadığı gülümsemeyi yüzünden atmayarak hala kıza bakıyordu.Ne kadar berbat bir halde olduğunun içten içe farkına varıp ister istemez kendisine acıyordu.
Woo Jong Jin- III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 334
Yaş : 31
Lakap : slybody
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
Alaycı gülüşü ile -gülümsemesine oldukça şarşımıştı hoş alaycı olduğunu farkındaydı ama- kendine bakmakta olan erkeğe ile yüzünde ki çarpık gülümseme ile aynı şekilde baktı. Hafifçe kıkırdarken kıkırdadı. "Bence senin gitme zamanın geldi. Sepeti gene boşlatıp, gene topları saha çevresinden toplamak istiyorsan bilemem. Zaten pek formda göründüğünü söyleyemem. Hasta falan mısın? Pek iyi bir atış değildi. Dinlenmelisin... Ben buradan gitmiyorum." Son sözlerini kendisinden dahi beklemediği katı bir biçimde ifade etmişti. Geriye doğru bir kaç adım attı ve sepetten yeni bir topu ellerinin arasına aldı. Alaycı bir tavır ile bir kez daha gözlerini erkeğe dikti. Oldukça sinir bozucuyum değil mi? "Aslına bakarsan. Gitmem için..." Bir süre çocuğun yüzünü inceledi. "Bana basketbol oynamayı öğretebilirsin. Hoş... Atışlarının pekte iyi olmadığına bakılacak olursa... Sanmıyorum." Topu hızla yeniden kendisini izlemekte olan erkeğe fırlattı. "Muhtemelen yeteneksiz... Basketbol oynayan bir çocuk için uğraşmazdı öğrenci konseyi. Önerimi geri çeviriyorum."
Ne zaman böyle birine döndüm. Kendimi ponpon kızlar gibi hissetmeye başladım. Saçmalama! Omzundan aşağı dökülen sarı saç tutamları ile oynamaya başlamıştı. Huzursuzluk hissi bariz bir biçimde içinde kök salıyordu. Saçmalıklar Kraliçesi. Kesinlikle. Huzursuzca boğazını temizledi ve ellerini ceketinin ceplerine soktu hırsla. Çenesi ile potayı işaret etti. "Belki de... Mükemmel... Diyebileceğim bir atış yaparsın ve giderim." Aslında içten içe o anda oradan kaçma isteği ile dolmuştu ama bunu öylece yapamazdı. Başlamıştı bir kere. Sonunu getirecekti. Belki de berbat bir atış yapsa dahi 'Mükemmel! Güle güle!' deyip oradan uzaklaşırdı ve bu sayede ikisi de rahat nefes alırlardı. Sonra da zaten -muhtemel- üç yılda görmediği çocuğa dikkat etmezdi. Mezun olurdu ve üniversiteye giderdi vs.vs. Zaten basketbol sahasından ayrıldıktan sonra onu görmeyeceğini umuyordu. Resmen ortaya bambaşka bir Mei Jia çıkarmıştı ve bundan hiç hoşlanmamıştı. Vücudunda öfke-sinir karışı duygular yok olmaya yüz tutmuşken asıl şimdi doğru düzgün düşünmeye başlamıştı. Sinirlendirip ne yapacaksın Jia? Aferin sana. Bugün mükemmel bir şekilde kontrol kaybı yaşadın. Gwishin seninle gurur duyacak. İstemsizce etrafa göz gezdirdi.
Wang Mei Jia- III. Sınıf | Aşçılık Kulübü Başkanı
- Mesaj Sayısı : 234
Lakap : Qiàn ~
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
Tekar toplayacağımı da nerden çıkardı? Hafifçe içinden bir kahkaha attı.Kendisini beğenmeyen kız şimdi de ondan yardım istiyordu.İster istemez gülmeye devam ederken kızın susmak bilemeyen çenesini dinliyordu.Bu sarışının en son dile getirdiği sözlerden buradan gitmek istediğini anlamıştı.Evet, tüm kızlar gibi farkı yok diye içinden geçirdi.Bel hizasında tutuğu topla yavaş yavaş kıza yaklaşmaya başlamıştı,her adımında ortamın biraz daha gerginleştiğini seziyordu.Bu durum çoktan hoşuna gitmeye başlamıştı,onun yanı başına gelince kısık gözlerle kızın yüzünü iyice süzdü.Kıza çok yakın olduğunun farkındaydı,bu yüzden kendisini itmeden bir an önce ''Pekala.Benim için uygun,fakat kaç hakkım var?'' demişti.Oldukça sert bir ifadeyle ona bakan kızdan yanıt gelmeyince gözlerini devirdi.''Ne olur ne olmaz,2 bunun için uygun bir rakam.'' Bu kadar güzel bir fırsatın karşısında bir türlü kendisinden emin olamıyordu,tedirgindi...Kız onaylarcasına başını salladıktan sonra bir kaç adımla geri çekilip potaya döndü.Pota ile arasından pek bir mesafe yoktu,kolayca atabilirdi.Fakat tüm vücudunu esir alan tedirginlik,güvensizlik onu ister istemez kötü etkiliyordu.Arkasında kollarını bağlamış kıza göz ucuyla baktıktan sonra topu sektirmeye başladı,bu sessizlikte sahada duyulan tek ses topun yere çarpma sesiydi.Yapıp yapamayacağıyla ilgili düşüncelere daldığından uzun bir süre topu sektirmişti,bunun etkisinden de kızın öksürme sesiyle kurtuldu.Derin bir nefes aldıktan sonra hafifçe zıplayıp topu tam karşısında duran potaya gönderdi.Onu tiksindiren bu yükten kurtulduğu için daha iyi hissediyordu,boyununu kütletirken potaya girmiş olan üçlüğü seyre dalmıştı.Tatlı ama sinsi bir gülümsemeyle öyle dururken kıza dönmek yerine sepetten bir tane daha top aldı.Üç beş kez sektirdikten sonra onu da potaya göndermişti,bu bir öncekine göre daha iyiydi,ama tabi genel olarak pek çok iyi sayılmazdı.Ne oldu bana böyle diye sızlarken dudağını ısırarak arkasına döndü.Ona pis bir sırıtmayla bakan kızın ifadesinden ondan kurtulamayacağını seziyordu.
Umutsuzca gözlerini devirdi.''Hadi ama Tanrı aşkına kaybol lütfen...!'' O gelmeden önceki sessiz sakin olan çalışmasına geri dönmek istiyordu,uzun zamandır kimseye bu kadar sitemlenmemişti.Hatta şimdiye kadar...İnsanlar onu sinir etmezdi,ve ya onunla uğraşmazlardı.Onlar sadece onu garipserlerdi,yabi bir çok insanla olan ilişkisi bundan ibaretti.Onun aynı ortama girip onu sinirlenmesine neden olan bu sarısın Çinli yine korttan çıkmazsa kendisi çekip gidecekti.Bu kadar laf ve çekişme onu kasmıştı,bu gereksiz duruma daha fazla katlanamazdı.
Umutsuzca gözlerini devirdi.''Hadi ama Tanrı aşkına kaybol lütfen...!'' O gelmeden önceki sessiz sakin olan çalışmasına geri dönmek istiyordu,uzun zamandır kimseye bu kadar sitemlenmemişti.Hatta şimdiye kadar...İnsanlar onu sinir etmezdi,ve ya onunla uğraşmazlardı.Onlar sadece onu garipserlerdi,yabi bir çok insanla olan ilişkisi bundan ibaretti.Onun aynı ortama girip onu sinirlenmesine neden olan bu sarısın Çinli yine korttan çıkmazsa kendisi çekip gidecekti.Bu kadar laf ve çekişme onu kasmıştı,bu gereksiz duruma daha fazla katlanamazdı.
Woo Jong Jin- III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 334
Yaş : 31
Lakap : slybody
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
"Peki. Beni beceriksiz olduğuna ikan ettiğini söylemeliyim." Pes dercesine iki elinde havaya kaldırdı ve geriye doğru birkaç adım attı. Ama aniden durdu ve bir kez daha karşısında -kendisinden bezmiş olduğuna emin olduğu- çocuğa baktı. "Son bir şey..." derken masum bir biçimde tebessüm etmişti. "Adın ne?" Sahaya geldiğinden beri onu tanıyıp tanımadığını öğrenmek için her fırsatı değerlendirmişti. Hatta kontrolünü kaybetmişti. Sonuç olarak emindi. Üçüncü sınıflardan biriydi ama ismini öğrenmeden merakının dinmeyeceğinden emindi. Eğer söylemezse inatçılığımın tutacağından eminim. Çünkü merak ediyorum! Ellerini arkasına birleştirdi. Sahanın dışına çıkmasına sadece birkaç adımlık mesafe kalmıştı. "Eğer kafandan bir isim atarsan emin ol geçen yıl öğrenci komitesinin yıllığında çalışırken birçok arkadaşım oldu. Birinci sınıfta çekindiğin abes bir fotoğraf ile seni bulurum. Ama... Doğruyu söylemeni bekliyorum. Ne de olsa... O kadar sohbetimiz oldu değil mi?" Sözlerinin sonuna istemeden alaycı bir ifade katmasına karşın oldukça sempatik bir şekilde konuşmuştu.
İsmini söylerse bir nevi onu tanımış olurum. Hem... Kimse arkadaşsız yapamaz. Onunla arkadaş olacak değilim. Her neyse işte. İçimde ki merak duygusu körelsin yeter. "Bekliyorum." Keşke cep telefonum falan yanımda olsaydı belki rüzgardan açılan yüzünü çeker ve tehdit ederdim. Gene saçmalamaya başladım. Yerinde sallandı. Kendisini tavşan gibi hissetmişti ama bekleyiş ile merakının kamçılandığının farkındaydı. İsim hafızası oldukça güçlüydü. Bir kez söylese yeterdi. O hep zihninde olacaktı. Her ne kadar gerilere atacak olsa da isim orada olacaktı sonuçta. "Zaten akşam oldu. Seninle daha fazla vakit geçirecek değilim. Hem okulun üç yılı boyunca sadece bugün karşılaştık öyle değil mi?" Sarı ince kaşlarını havaya kaldırdı ve başını hafifçe salladı. Doğru ya, doğru öyle değil mi?
Wang Mei Jia- III. Sınıf | Aşçılık Kulübü Başkanı
- Mesaj Sayısı : 234
Lakap : Qiàn ~
Geri: Sıcak-Soğuk Etkisi
Derin bir nefesi ciğerlerine çektikten sonra kıza itici bakışlarını yöneltti.''Önceden karşılaşmış olsak da bir daha birbirimizi görmeyeceğimizden önemli değil.İsmim Jong Jin,çok istiyorsan soy ismimi ulaşırsın.Tanıkların var sonuçta.''Sitemle gülüp,kısık gözlerle kızı süzdü.''Bir daha görüşmemek üzere!''.Kızın anlama zorluğu varmış gibi tane tane ve vurgulu bir ses tonuyla söylemişti bunları.Onunla bir daha karşılaşmamak hissi doğmuştu kendisinde.Ait olduğu tarafa dönüp eline bir top aldı.Topun sekme sesine karışan ayak seslerini oldukça iyi duyuyordu.''En azından sözünde durdu.'' Gülerek mırıldandıktan sonra topu potaya gönderdi.Bu sefer potanın yanından bile geçmemişti.Noldu bana böyle!Lanet olsun!. Sinirle,sinirlerini germiş olan kızın çekip gitmiş olduğu yöne doğru baktı.Derin derin nefesler alarak kendini sakinleştirmeye çalışıyordu.Ayağının önüne gelen topa hızlıca vurduktan sonra bir türlü bu ruh halinden kurtulamadığı için yakınmaya başladı.
----
Terler akan alnını elinin tersiyle sildikten sonra bir köşeye atmış olduğu sus şişesini bitirene kadar dikti.Sözde iki posta olacaktı. Hafifçe gülümsedi,bu topları potaya gönderip ardından da toplama işini 4 kez yapıyordu.Vücudunun bitkinlikten geberdiğinin farkındaydı,gözlerini devirip kendini sahanın soğuk zeminine doğru attı.Canı acımıştı mıydı?Emin değildi.Vücudu o kadar uyuşmuştu ki,yorgunluktan başka hiçbir şey hissetmiyordu.Bir ton dayak yese yine bir yeri acımazdı.Yani öyle hissediyordu...
Hava oldukça kararmıştı,bom boş koca sahada kim bilir kaç saatini tüketmişti.Cebindeki telefonunu çıkarıp saate baktı,az kalmış..Yavaşça bitkin vücudunu doğrultup toplarla dolu sahaya baktı,tekrara büyün hepsini toplamak için kendinde kuvvet bulamazdı.Zaten toplamak da istemiyordu.Sadece zeminden zorla olsa da kalkıp korttan ayrıldı.
----
Terler akan alnını elinin tersiyle sildikten sonra bir köşeye atmış olduğu sus şişesini bitirene kadar dikti.Sözde iki posta olacaktı. Hafifçe gülümsedi,bu topları potaya gönderip ardından da toplama işini 4 kez yapıyordu.Vücudunun bitkinlikten geberdiğinin farkındaydı,gözlerini devirip kendini sahanın soğuk zeminine doğru attı.Canı acımıştı mıydı?Emin değildi.Vücudu o kadar uyuşmuştu ki,yorgunluktan başka hiçbir şey hissetmiyordu.Bir ton dayak yese yine bir yeri acımazdı.Yani öyle hissediyordu...
Hava oldukça kararmıştı,bom boş koca sahada kim bilir kaç saatini tüketmişti.Cebindeki telefonunu çıkarıp saate baktı,az kalmış..Yavaşça bitkin vücudunu doğrultup toplarla dolu sahaya baktı,tekrara büyün hepsini toplamak için kendinde kuvvet bulamazdı.Zaten toplamak da istemiyordu.Sadece zeminden zorla olsa da kalkıp korttan ayrıldı.
RP TAMAMLANMIŞTIR.
Woo Jong Jin- III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 334
Yaş : 31
Lakap : slybody
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz