Stop Girl
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Stop Girl
Kumsal girişine yaklaştıkları sırada adımlarını iyice yavaşlatmıştı Chun Jin’e uyum sağlamak için. Şaşırıyordu doğrusu kıza her geçen dakika. Daha iki hafta önce çilekli milkshake püskürten o kız gitmişti sanki. Votka shot yapan bir Chun Jin gelmişti. Doğrusunu söylemek gerekirse böylesi daha iyiydi sanki. Kafası güzel kızları genelde severdi zaten. Bu sebeple sahil yolunun gerisinde kalan şu bakımsız markette, torbaları içki ile doldurma fikri bariz bir gülümseme yaratmıştı yüzünde. Biraları torbalara yerleştiren bir Chun Jin ise o masum gülümsemeyi ufak çaplı bir sırıtışa çevirmeye yetmişti. Kumsala girdikleri sırada ayakkabısının içine dolan kumları hissederek yüzünü buruşturdu. İşte bunu sevmiyordu..Ancak yanında sarhoş sayılabilecek bir Chun Jin vardı. Üstelik elinde de bir torba dolusu içki. Kısacası şikayetlenecek durumda değildi pek. Sahilde oturmaya gelen başka çiftler olabileceğini düşünmüştü işin aslı, buraya gelirken. Ancak göz alabildiğine uzanan boş kumsal açık bir cevaptı. Bomboş..Bu tarz romantik olaylara pek alışkın değildi işin aslı. Çıktığı kızları sırası ile yemeğe cluba ve sonunda doğal olarak yatağa götürmekten ibaret olurdu planı. Uzun bir ilişki içerisindeyse de belki birkaç tur çaldığı barlardan birine. Zaten genelde kızlar belirlerdi nereye gidileceğini. Chun Jin ile böyle bir yere gelmek garip gelmişti bir an için. Her ne kadar gece kumlara uzanarak yıldızları izlemek ile ilgili planlar kulağa yeterince romantik gelse de pek tercih ettiği senaryolardan olmamıştı hiçbir zaman. Chun Jin’in bu yönünü seviyordu işte. Ona görmediği şeyleri gösteriyordu kız.
Denize yaklaştıkça derinden duyulmaya başlıyordu dalga sesleri. Bir süre adımlarını durdurdu ve yavaş hareketlerle kızın ince elini kavradı. Sahil, göz alabildiğine uzuyordu ileride ki karanlık kayalıklara doğru..İlk kayalıklara kadar yürüyüp orada oturmayı düşündü ancak karanlık yol gözünde büyüdükçe büyüyordu. Omuz silkerek dalgalara yaklaştı ve kumların düzleştiği bir alana içki dolu poşeti bıraktı. Poşetin yanına otururken bol gelen şu lanet pantolonu son bir kez daha çekiştirdi suratını ekşiterek. Poşetten iki şişe bira çıkardı hızlı bir hareketle. Kapaklarını yandan vurarak açarken – Bu numarayı Haru öğretmişti- Kıza çevirdi bakışlarını. Bir şeyler söylemesi gerektiğini hissediyordu. Böyle durumlarda genelde saçmalardı ki muhtemelen de saçmalayacaktı. Ancak o an bir konu açması gerektiğini düşünmüştü işte. Kapağı açılmış bira şişesini kıza doğru uzatırken sıradan bir ifade ile konuşmaya başladı:
‘’Eh..Bu tarz yerlerden hoşlanır mısın?’’
Kıza çevirmişti kafasını yüzüne ise tatlı bir gülümseme kondurmuştu. Çalkantılı bir ilişki yaşamalarına rağmen çok az tanıyordu Chun Jin’i. Belki de bu onun hakkında bir şeyler öğrenebilmesi için iyi bir zamandı.
Denize yaklaştıkça derinden duyulmaya başlıyordu dalga sesleri. Bir süre adımlarını durdurdu ve yavaş hareketlerle kızın ince elini kavradı. Sahil, göz alabildiğine uzuyordu ileride ki karanlık kayalıklara doğru..İlk kayalıklara kadar yürüyüp orada oturmayı düşündü ancak karanlık yol gözünde büyüdükçe büyüyordu. Omuz silkerek dalgalara yaklaştı ve kumların düzleştiği bir alana içki dolu poşeti bıraktı. Poşetin yanına otururken bol gelen şu lanet pantolonu son bir kez daha çekiştirdi suratını ekşiterek. Poşetten iki şişe bira çıkardı hızlı bir hareketle. Kapaklarını yandan vurarak açarken – Bu numarayı Haru öğretmişti- Kıza çevirdi bakışlarını. Bir şeyler söylemesi gerektiğini hissediyordu. Böyle durumlarda genelde saçmalardı ki muhtemelen de saçmalayacaktı. Ancak o an bir konu açması gerektiğini düşünmüştü işte. Kapağı açılmış bira şişesini kıza doğru uzatırken sıradan bir ifade ile konuşmaya başladı:
‘’Eh..Bu tarz yerlerden hoşlanır mısın?’’
Kıza çevirmişti kafasını yüzüne ise tatlı bir gülümseme kondurmuştu. Çalkantılı bir ilişki yaşamalarına rağmen çok az tanıyordu Chun Jin’i. Belki de bu onun hakkında bir şeyler öğrenebilmesi için iyi bir zamandı.
Park Min Soo- II. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 35
Geri: Stop Girl
Sevgilisinin elini tutmuş bir şekilde çıkmışlardı diskodan. Oldukça kalabalık görünen sokakları geçerek en yakın deniz, kumsal, plaj ya da herneyse o tarz şeylerin bulunduğu yere gidiyorlardı. Denize girmekten çok, farklı bir şeyler denemek istemişti Chun Jin. Denizin sesi, o hava her daim hoşuna gitmişti. Oraya sevdiği adamla birlikte gitmek çok daha farklı olacaktı elbette. Onun ellerini bir saniye olsun bırakmamıştı. Hoş ya, hava biraz soğuk olduğu için umrunda bile olmamıştı ellerinin fazla sıcak oluşu. Yol boyunca yürümüş ve gülüşmüşlerdi. Fazla hayali geliyordu yaşadıkları kıza. Bu kadar normal ve güzel olamazdı herşey öyle değil mi? Telefonunu cebinden çıkarıp gelen mesaja baktı gözlerini kısarak. Sarhoş olduğu için okumakta zorlansa da iseeyou.com' dan geldiğini kolaylıkla seçebilmişti. Bir anlığına morali bozulsada umrunda bile olmadı, telefonu cebine geri soktu. Umrunda değildi, biraz da olsa bencil olmanın zamanı gelmişti kendisi için de. Etrafındaki herkes bencillik çemberlerinde turlarken, kendisi her zaman onları düşünmüştü. Bu durumu sürdürmek istememişti. Gördükleri ilk alkol satılan markete girdiklerinde yaş sıkıntıları olsa da Min Soo büyük gösterdiği için kimlik göstermek zorunda kalmamışlardı. Gülerek aldıkları içkileri poşetlere koyarken bir an düşündü. Daha üç gün önce içki nedir bilmez bir kız iken şimdi sevgilisiyle birlikte kumsalda içecekti. Zaten alkole oldukça dayanıksız bir kız olduğunu diskoda içtiği yarım bardak vodkadan sarhoş olduğunda fark etmişti. Kumsala kadar sesini çıkarmadan ona yakın durarak yürümeye devam etmişti. Kumlar ayakkabısının içine girdiğinde rahatsız olmuş olmasına rağmen pek umrunda olmamıştı. Başının dönmesi üzerine beline sarılan sevgilisinin bu yardımı kesinlikle fazlasıyla hoşuna gitmişti. Artık gerçek bir çift gibi olduklarını düşünüyordu. Durduklarında ilk işi ayakkabılarını çıkarmaktı, kumu seviyordu. Kendisine uzatılan bira şişesini eline aldı yavaşça. İlk yudumu alırken yüzünü buruşturmuştu acıyla. Kesinlikle bu tadı sevmemişti, sevmezdi, sevemezdi. " Aish..." diye mırıldandı yutkunurken. Ardından hızlı bir şekilde birayı yarıya indirdi. Boğazı yandığı için gözlerini sıkıca yummuştu. Yanma hissi geçince açtı gözlerini, başı dönüyordu. Onun sözlerini dinlemeye çalışıyordu bir şekilde. Kendisini öne doğru çekerek tam önüne oturdu Min Soo' nun. " Pek sayılmaz. Ama bilmiyorum. Sanırım diskodan biraz daha iyi gibi göründü. " Sessiz yerleri her zaman tercih ederdi tabii ki. Hem dalga seslerine karşı bira içmenin zevki bir başkaydı ona göre. Güldü sevimli bir şekilde, ilk defa bu kadar içten ve büyük bir şekilde gülümsüyordu. " MinJin ehehe... Bu ismi sevdim. Bizim çift ismimiz olarak seçmişler. " iseeyou.com' da okuduğu yazı gelmişti aklına. Tabii zihninde yer edinen tek kısmı MinJin bölümü olmuştu. " Peki ya sen? Neler yapmayı seversin? Yani uzun bir süredir çıkmıyoruz ama senin hakkında pek bir şey biliyor değildim. İlk görüşte aşktı sanırım." Ne ara bu kadar uzun ve kekelemeden konuşur olmuştu? Alkolün yaptırdıkları kendisini bile şaşırtıyordu.
Hwa Chun Jin- II. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 33
Geri: Stop Girl
Kız birayı yarıya indirirken şaşkınca baktı ona sadece..Gözleri Chun Jin'in yarılanmış birası ile kendi elinde duran dokunulmamış şişe arasında gidip geliyordu hızla. Tamam, işte bunu beklememişti. Yüzüne bir gülümseme yaymaya çalışarak şaşkınlığını gizledi. Bira sert değildi doğruydu ancak Chun Jin'den de böyle bir performans göreceğini pek tahmin etmemişti işin aslı. Kendi birasından bir yudum aldı sakince. Bu gecenin geçen sene kaldırımda sızan şu polonyalı kız ile olduğu gibi kötü geçmesini istemiyordu bir yanı. Diğer taraftan bakacak olursa içmek güzeldi. Chun Jin'i ise bu halde görmek muhtemelen eline sık geçemeyecek bir fırsattı. Bu sebeple neden biraz iyimser olmayı denemiyordu ki? Kız kendisini öne doğru çekiyordu. Nihayet tam karşısında durduğunda konuşmaya başladı şaşırtıcı bir biçimde kekelemeden:
''Pek sayılmaz. Ama bilmiyorum. Sanırım diskodan biraz daha iyi gibi göründü. "
Kıza gülerek birasından bir yudum daha aldı. Sessiz yerler genelde pek tercihinde değildi ancak şu an dalgalara karşı Chun Jin ile içmek oldukça sempatikleşmişti gözünde. Konuşmaya başlayacaktı ancak kızın sözleri ile konudan saptı.
" MinJin ehehe... Bu ismi sevdim. Bizim çift ismimiz olarak seçmişler. "
MinJin? Ah evet şu lanet olası salak site olmalıydı. Tabi ki diskoda yarattıkları o çıkış anından sonra haklarında ufak tefek haberler çıkmazsa şaşardı zaten. MinJin kulağa hoş geliyordu aslında. O sinir bozucu siteden sinir bozucu olmayan bir mesaj..Sırıttı kıza bakarak bir kez daha konuşmaya başlayacaktı ancak konu yine aynı şekilde saptı.
" Peki ya sen? Neler yapmayı seversin? Yani uzun bir süredir çıkmıyoruz ama senin hakkında pek bir şey biliyor değildim. İlk görüşte aşktı sanırım."
İşte geliyordu. Tabi karşısında ki kişiyi tanımaya çalışan bir kendisi değildi ya..Kızın kelimeleri kekelememesine git gide daha da bir şaşırır olmuştu. Düşündü. Ne severdi ki? Bu ilkokulda tahtaya kaldırılmak gibiydi binevi. Herşeyi biliyor ancak söylemeye gelince pek konuşabilir cinsten olmuyordu. Victorian model kadın iç çamaşırlarına takıntısı vardı örneğin. Ancak bu Chun Jin'e söylenecek cinsten bir bilgi değildi. Hem böyle birşeyi söyleme aptalğını yapacak kadar da içmemişti. Zaten bazı şeylere olan düşkünlüğünden iseeyou.com sağolsun ki haberdardı kız. Omuz silkti.
'' Aynı durumdayım..'' diyerek gülümsedi kıza doğru. Yanlış değildi kız hakkında o da aynı senaryo üzerindeydi sonuçta. ''Ama en azından sen benim filtre kahve sevdiğimi biliyorsun ben ise senin çilekli milkshake..'' diyerek kızın püskürdüğü anı hatırladı. Chun Jin'e doğru tatlı bir gülümseme ile baktı ardından minik elleri avuçlarının içerisine alarak mırıldandı:
''Biliyor musun? Sen tanıdığım en ilginç insansın..'' Bunu iyi anlamda söylemişti ancak söylerken o kadar da beklediği şekilde gelmedi kulağa bu sebeple ekledi: ''Belki de bu yüzden senden vazgeçmek istemiyorum..''
''Pek sayılmaz. Ama bilmiyorum. Sanırım diskodan biraz daha iyi gibi göründü. "
Kıza gülerek birasından bir yudum daha aldı. Sessiz yerler genelde pek tercihinde değildi ancak şu an dalgalara karşı Chun Jin ile içmek oldukça sempatikleşmişti gözünde. Konuşmaya başlayacaktı ancak kızın sözleri ile konudan saptı.
" MinJin ehehe... Bu ismi sevdim. Bizim çift ismimiz olarak seçmişler. "
MinJin? Ah evet şu lanet olası salak site olmalıydı. Tabi ki diskoda yarattıkları o çıkış anından sonra haklarında ufak tefek haberler çıkmazsa şaşardı zaten. MinJin kulağa hoş geliyordu aslında. O sinir bozucu siteden sinir bozucu olmayan bir mesaj..Sırıttı kıza bakarak bir kez daha konuşmaya başlayacaktı ancak konu yine aynı şekilde saptı.
" Peki ya sen? Neler yapmayı seversin? Yani uzun bir süredir çıkmıyoruz ama senin hakkında pek bir şey biliyor değildim. İlk görüşte aşktı sanırım."
İşte geliyordu. Tabi karşısında ki kişiyi tanımaya çalışan bir kendisi değildi ya..Kızın kelimeleri kekelememesine git gide daha da bir şaşırır olmuştu. Düşündü. Ne severdi ki? Bu ilkokulda tahtaya kaldırılmak gibiydi binevi. Herşeyi biliyor ancak söylemeye gelince pek konuşabilir cinsten olmuyordu. Victorian model kadın iç çamaşırlarına takıntısı vardı örneğin. Ancak bu Chun Jin'e söylenecek cinsten bir bilgi değildi. Hem böyle birşeyi söyleme aptalğını yapacak kadar da içmemişti. Zaten bazı şeylere olan düşkünlüğünden iseeyou.com sağolsun ki haberdardı kız. Omuz silkti.
'' Aynı durumdayım..'' diyerek gülümsedi kıza doğru. Yanlış değildi kız hakkında o da aynı senaryo üzerindeydi sonuçta. ''Ama en azından sen benim filtre kahve sevdiğimi biliyorsun ben ise senin çilekli milkshake..'' diyerek kızın püskürdüğü anı hatırladı. Chun Jin'e doğru tatlı bir gülümseme ile baktı ardından minik elleri avuçlarının içerisine alarak mırıldandı:
''Biliyor musun? Sen tanıdığım en ilginç insansın..'' Bunu iyi anlamda söylemişti ancak söylerken o kadar da beklediği şekilde gelmedi kulağa bu sebeple ekledi: ''Belki de bu yüzden senden vazgeçmek istemiyorum..''
Park Min Soo- II. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 35
Geri: Stop Girl
Gülerek onun yüzüne bakıyor ve gelecek en mantıklı cevabı bekliyordu. Dürüst davranmayacağının farkındaydı onun. Ancak sevgilisinden dürüstlüğü beklerdi. Neyden hoşlanıyorsa utanmadan ve çekinmeden kendisine söyleyebilmeliydi. Chun Jin için dürüstlük çok daha önemli olmuştu son zamanlarda. Üstelik iseeyou.com yazmasa sevgilisinin kendisini aldatmış olduğunu bile bilmeyeceği varsayarsak bu konuda haklı olduğu su götürmez bir gerçekti. Onun sevdiği şeyleri az çok öğrenmişti. Yediklerini, içtiklerini ve neler yapabileceğini biliyordu. Onu o kadar çok sevmişti ki, gururunu bir kenara atıp arkadaşlarının yanına gitmiş, onun hakkında bilgi edinmişti. Çoğunlukla onu izleyerek davranışlarını aklının bir köşesine kazımış ve onun için bir dosya yaratmıştı gerçek anlamda. İnsanlar sevdiği kişileri araştırırlar mı diye düşünmeden edemiyordu. En azından milkshake sevdiğimi biliyor diye düşündü. En azından sevdiği adam kendisi hakkında bir şey biliyordu, öylesine çıkmıyor olmadıklarını bilmek hoş bir şeydi. Ellerini onun elleri arasında hissettiğinde her ne kadar içmiş olursa olsun kızarmıştı yüzü. Uyuşan uzuvları bile kızarmasını engelleyememişti görünüşe göre. " İlginç bir kız olmayı kim ister ki? " diye mırıldandı alkolden kırmızılaşmış dudaklarıyla. Morali bozulmuş sayılabilirdi. Herkesin ona ilginç demesi yüzünden ilginçliğini yitirdiğini düşünüyordu. Onun için ilginç kızdan çok arzulanan kız olmayı tercih ederdi. Arzuladığı için terkedilmeyecek, vazgeçilemeyecek kız olmak daha ilgi çekiciydi. Buna rağmen böyle bir durumun gerçekleşmeyeceğinin farkındaydı. Sol elini ondan ayırarak birasını gereğinden fazla hızlı bir şekilde bitirdi ve elini tutarak ayağa kalktı. Alkolden dolayı sıcak basmıştı vücudunu. " Hadi. Denize girelim. " dedi tatlı bir şekilde gülümseyerek. En azından yanan uzuvlarını soğutmak için denizi kullanabileceğini düşünüyordu. Aptallaşmıştı birden. " Yani evet, giyebileceğimiz bir şey yok ama, kuruyabiliriz. " Hala mantıksızca bir fikir gibi gelmesine rağmen gitmek istiyordu .Denizin temiz veya pis olup olmadığını bile bilmiyordu, buna rağmen ısrar ediyordu.
Hwa Chun Jin- II. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 33
Geri: Stop Girl
" Hadi. Denize girelim.'' diyerek tatlı tatlı gülümsedi Chun Jin elinden tutarak. Bir süre kıza yöneltti şaşkın bakışlarını. Dalga geçiyordu değil mi? Dışarısı öyle donulacak kadar soğuk değildi gerçi. Ancak giyecek kıyafetleri bile yoktu. Ne yapacaklardı yani kıyafetlerle denize mi saldıracaklardı? Ya da iç çamaşırları ile? Gerçi ikinci seçenek yüzüne ufak bir gülümseme yaymıyor değildi. Kızı iç çamaşırları ile görmek oldukça hoş geliyordu kulağa. Fakat sapıklığın lüzumu yoktu sonuçta. Bu aptalca bir fikirdi. Üstüne üstlük böyle birşey için yeterince içmemişti bile. Aklından geçenleri anlamış olacak ki konuşmaya başladı kız tatlılığından ödün vermeden:
''Yani evet, giyebileceğimiz bir şey yok ama, kuruyabiliriz. "
''Kuruyabiliriz..'' Bu kuruma kıyafetler için olmasa gerekti. En azından Min Soo öyle umuyordu. Yüzüne bir sırıtış yayılırken Chun Jin'in daha sık sarhoş olması için elinden geleni ardına koymayacağını düşündü. Kesinlikle sarhoş Chun Jin oldukça çekiciydi. Bunu daha sık yapsa ne olurdu ki? ''Hey Chun Jin bi bardak içsene?'' ya da ''İçmeye gidelim mi?'' tarzı cümleler kuracaktı kıza. Bir kez daha mantıksızlaşıyordu fark etmesede. Fakat umrunda değildi. Yüzüne yayılan çarpık gülümseme giderek şeytanileşirken bira şişesini kafaya dikti. İşte, bunun için içilirdi. Deniz pek steril değildi muhtemelen..Üstelik gece olduğu için dibi görmekte pek mümkün olmayacaktı. Fakat kimin umrundaydı ki? Bira damağını yakmıyordu artık..Boşalmış şişeyi birkaç tur salladı ardından umursamaz bir eda ile kumlara fırlattı. Yıldızların altında Chun Jin ile -iç çamaşırlı bir Chun Jin ile- yüzmek eğlenceli olsa gerekti. Ayaklanırken bol gelen pantolonunun kemerini çözmeye başladı. Ancak kemeri tam çözmedi. Bakışları o çarpık sırıtışı ile Chun Jin'e sabitlenmişti. Kıza:
''Pekala..Yapalım şu işi'' diyerek kafa salladı.
''Yani evet, giyebileceğimiz bir şey yok ama, kuruyabiliriz. "
''Kuruyabiliriz..'' Bu kuruma kıyafetler için olmasa gerekti. En azından Min Soo öyle umuyordu. Yüzüne bir sırıtış yayılırken Chun Jin'in daha sık sarhoş olması için elinden geleni ardına koymayacağını düşündü. Kesinlikle sarhoş Chun Jin oldukça çekiciydi. Bunu daha sık yapsa ne olurdu ki? ''Hey Chun Jin bi bardak içsene?'' ya da ''İçmeye gidelim mi?'' tarzı cümleler kuracaktı kıza. Bir kez daha mantıksızlaşıyordu fark etmesede. Fakat umrunda değildi. Yüzüne yayılan çarpık gülümseme giderek şeytanileşirken bira şişesini kafaya dikti. İşte, bunun için içilirdi. Deniz pek steril değildi muhtemelen..Üstelik gece olduğu için dibi görmekte pek mümkün olmayacaktı. Fakat kimin umrundaydı ki? Bira damağını yakmıyordu artık..Boşalmış şişeyi birkaç tur salladı ardından umursamaz bir eda ile kumlara fırlattı. Yıldızların altında Chun Jin ile -iç çamaşırlı bir Chun Jin ile- yüzmek eğlenceli olsa gerekti. Ayaklanırken bol gelen pantolonunun kemerini çözmeye başladı. Ancak kemeri tam çözmedi. Bakışları o çarpık sırıtışı ile Chun Jin'e sabitlenmişti. Kıza:
''Pekala..Yapalım şu işi'' diyerek kafa salladı.
Park Min Soo- II. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 35
Geri: Stop Girl
Tamam. İki birada sarhoş olmazdı insanlar elbette. Ancak bahsedilen kişi Chun Jin olunca bir yudum birada bile ölümüne sarhoş olması mümkünken fazla hızlı bir şekilde iki birayı devirmişti. Sevgilisinin aksine biraz hızlı gitmişti istemeden de olsa. Utangaçlığı git gide azalıyordu ve bunun farkında bile değildi. Kendisini etraftaki hava akıntısının ve sevgilisinin sözcüklerinin akışına bırakıyordu. Ayakta dururken onun konuşmasıyla yüzü kızardı. Neden böyle hissetmişti ki birden? Onun sesinin ne kadar hoş olduğunu fark ediyordu şimdi. Çok erkeksi olmamasına rağmen muhteşem bir sesi vardı Chun Jin' e göre. Buna dikkat ettiğine bile inanamıyordu. Buna rağmen onun sesinin kendisini tahrik ettiği söylenebilirdi. Güldü kendi kendine. Böyle bir şeye dikkat etmek, hatta onun hakkında bu kadar ahlaksızca bir şey düşünmek bile yüzünü kızartıyordu. Kaç kız sevgilisini yere yatırıp her yerini öpmek isterdi ki? Özellikle sesinden etkilenerek... Sadece Chun Jin olmalıydı. Oğlanın teklifini kabul etmesi üzerine göğsünün arasına taktığı gözlüğü torbanın yanına fırlattı. Üstündeki tek parça kot bustiyeri çıkarttı hızla. Fazla büyük olmayan göğüsleri fazlasıyla kıvrımlı görünüyordu sütyeni üzerinden. Fazlasıyla utanmış olmasına rağmen geri adım atamazdı, teklifi kendisi sunmuştu. Altındaki şortu çıkarırken iyice tereddüt etmişti. Buna rağmen çıkarttığında ortaya çıkan pamuk rengi ve hoş kıvrımlara sahip bacakları görülesi cinstendi. Üstünü çıkaran sevgilisine baktı göz ucuyla. Gülüp dururken bakmaya bile utanıyordu. Onun fazla kaslı olmayan vücudu çok hoşuna gitmişti. Neredeyse vücudu muhteşem bir orantı içerisindeydi, böyle bir sevgiliye sahip olduğu için kendisini şanslı sayıyordu. Onun elinden tutarak çekmeye başladı. Adımları denize yaklaştı hızlanırken arkasını dönüp ona baktı tekrar. " Tanrım, bunu yaptığıma inanamıyorum! " ve resmi olarak buz gibi olan suya atlamıştı. Aslında pek soğuk sayılmazdı, buna rağmen vücudu yanıyor olduğu için fazla soğuk gelmişti. İşin kötü yanı içini göremediği denizden inanılmaz korkan bir kızdı. Gecenin karanlığında denizi pek iyi gördüğü söylenemezdi. Atladığı gibi Min Soo' ya yapışması bir olmuştu. " B-B-B-BEN..." Heyecan- korku arası kekelemeye başlamıştı yine. Buna rağmen kekelemesinin soğuktan olduğu da söylenebilirdi. Bacaklarını onun beline dolamışken kendisini güvende hissediyordu. Tabii Kraken türevi bir şey gelmediği sürece güvende olacağının garantisini verebilirdi. Bir çılgınlık yapmış ve şimdi de cezasını çekiyordu. Kollarını onun boynuna doladı sıkıca. Onun tenine dokunduğunda vücudu daha fazla yanmaya başlamıştı. " Be-beni bırakma..." diye mırıldandı onun kulağına doğru. Korkuyordu kesinlikle. Aynı zamanda durumdan hoşlandığı da söylenebilirdi. Ona dokunmak, yakın olmak hoşuna gitmişti.
Hwa Chun Jin- II. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 33
Geri: Stop Girl
Sudan kafasını çıkardığı anda beline dolanan bir çift bacak nefesini kesti. Islak saçları görüşünü engellese de bacakların sahibini gayet iyi tanıyordu. Yüzüne yayılan gülümsemeyi gizlemeye çalışarak kızın belini sardı. Su pek derin değildi muhtemelen, belini biraz geçiyordu. Sonuçta daha yeni atlamışlardı. Ancak karanlık dip yere basma konusunda geri adım atmasına yetiyordu. Elleri kızın belinden kalçalara kaymıştı yavaşça.. Bu sırada dip konusunda ki kararsızlığını bir kenara bırakarak yere bastı. Kumdu.. Öyle hissediyordu ya da öyle hissetmek istiyordu. Umursamadı. Elleri Chun Jin'in kalçalarındayken umursamak biraz zordu.
" B-B-B-BEN..." diyerek heyecanla kekelemeye başladı kız yine. Güldü Chun Jin'e bakarak..Kızın soğuktan mı yoksa her zaman ki aceleci tavırlarından mı kekelediğini çözememişti. Kızın sırtını sararken suda doğruluyordu. Kucağında bir Chun Jin ile beline kadar gelen soğuk suyun içerisindeydi şimdi. Çarpık gülümsemesini kıza yönelttiği sırada bir çift kol dolandı boynuna.
. " Be-beni bırakma..." diye mırıldandı o arzuladığı dudaklar kulağına doğru. Kızı bırakmak yapacağı en son şeydi muhtemelen. Özellikle de şu an. Kollarında ki bedeni daha sıkı sardı ardından güldü:
''Merak etme bırakmam..'' Seviyordu bu kızı. Seviyordu bu kızın çocuksu tavırlarını..Üstelik şu an belki de Chun Jin ile çıkmaya başladığından beri istediği bir pozisyon içerisindeydi. Beline dolanan bacaklar ve boynunu saran kollarla..Gerçi bu düşlediği şekilde gerçekleşmemişti ama yeterince yakın sayılırdı. Zaten olay düşlediği şekilde olsa kucağında bir Chun Jin değil Mi Ko tarzı bir kız olurdu muhtemelen. İç çamaşırını hala giyiyor olacağından da şüpheliydi.
Kızın titreyen dudaklarına yapıştırdı dudaklarını kızı saran kollarını gevşetmeden..Bacaklar bel bölgesini sararken pek istemediği bir durumun oluşmasından korkmuyor değildi. Genelde bunu kontrol etmeyi başarırdı ancak kız beline bu kadar yakınken kontrol kısmı biraz zor olacağa benziyordu. Elbette gecenin sonunda ufak çaplı bir gösteri varsa eğer pek sorun olmazdı ancak yoksa epey zorlanacaktı. Dudaklarını kızın dolgun dudaklarında gezdirirken daha fazla ileri gidip gidemeyeceğini düşünüyordu. Bacaklarını beline dolamış iç çamaşırlı sarhoş kız gidebileceğini hatırlatıyordu ona. Ancak söz konusu kız Chun Jin olunca içerisine bir şüphe oturuyordu.
" B-B-B-BEN..." diyerek heyecanla kekelemeye başladı kız yine. Güldü Chun Jin'e bakarak..Kızın soğuktan mı yoksa her zaman ki aceleci tavırlarından mı kekelediğini çözememişti. Kızın sırtını sararken suda doğruluyordu. Kucağında bir Chun Jin ile beline kadar gelen soğuk suyun içerisindeydi şimdi. Çarpık gülümsemesini kıza yönelttiği sırada bir çift kol dolandı boynuna.
. " Be-beni bırakma..." diye mırıldandı o arzuladığı dudaklar kulağına doğru. Kızı bırakmak yapacağı en son şeydi muhtemelen. Özellikle de şu an. Kollarında ki bedeni daha sıkı sardı ardından güldü:
''Merak etme bırakmam..'' Seviyordu bu kızı. Seviyordu bu kızın çocuksu tavırlarını..Üstelik şu an belki de Chun Jin ile çıkmaya başladığından beri istediği bir pozisyon içerisindeydi. Beline dolanan bacaklar ve boynunu saran kollarla..Gerçi bu düşlediği şekilde gerçekleşmemişti ama yeterince yakın sayılırdı. Zaten olay düşlediği şekilde olsa kucağında bir Chun Jin değil Mi Ko tarzı bir kız olurdu muhtemelen. İç çamaşırını hala giyiyor olacağından da şüpheliydi.
Kızın titreyen dudaklarına yapıştırdı dudaklarını kızı saran kollarını gevşetmeden..Bacaklar bel bölgesini sararken pek istemediği bir durumun oluşmasından korkmuyor değildi. Genelde bunu kontrol etmeyi başarırdı ancak kız beline bu kadar yakınken kontrol kısmı biraz zor olacağa benziyordu. Elbette gecenin sonunda ufak çaplı bir gösteri varsa eğer pek sorun olmazdı ancak yoksa epey zorlanacaktı. Dudaklarını kızın dolgun dudaklarında gezdirirken daha fazla ileri gidip gidemeyeceğini düşünüyordu. Bacaklarını beline dolamış iç çamaşırlı sarhoş kız gidebileceğini hatırlatıyordu ona. Ancak söz konusu kız Chun Jin olunca içerisine bir şüphe oturuyordu.
Park Min Soo- II. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 35
Geri: Stop Girl
Soğuktan titriyorken ona sarılmıştı sıkıca. Her ne kadar alkollü olursa olsun farklı hissediyordu kendisini. Yanlış giden bir şeyler vardı burada. Kendisi gibi davranmıyordu ya da gerçek anlamda kendisi gibi davranıyordu. Aradaki ince çizgiyi ayırt etme konusunda oldukça başarısızdı. Üstelik sevgilisine bu kadar yakınken düşünme konusunda zorlanıyordu. İç çamaşırlarıydı, denizdeydi, sevgilisinin beline dolamıştı bacaklarını. Fazla bir seçeneği olmamasına rağmen yere basmak istemiyordu, bu pozisyonda kalabileceğine inanıyordu. Buna rağmen onunla bu şekilde durmanın doğru olmayacağını düşünüyordu. Masum kızlar sevgililerinin kasıklarına oturmazdı, net düşüncesi buydu her insanın olacağı gibi. Tereddütlerle doluydu şimdi. O kendisine yaklaşırken geri çekilmedi, dudaklarına tatlı bir şekilde karşılık verdi. Öpüşme kısmına alışmıştı bu işin. Geri kalanını yapabileceğini sanmıyordu sadece. Min Soo' nun kalçalarında duran ellerini daha net bir şekilde hissetmeye başladığında duraksattı onun dudaklarında olan dudaklarını. Hızla geri çekildi gözlerini kocaman açmış bir şekilde. " Tanrı aşkına orandan başka bir yeri düşünmek bilmez misin?! Daha romantik olmayı deneyebilirsin Min Soo! " Normalde sesini çıkaramayacak kız çoktan utangaçlığını dağıtmış ve ona bağırmaya başlamıştı. Suya atladı ondan ayrılarak. Korka korka kuma basmaya çalıştı ve kumsala doğru yürümeye başladı. " Aish! Niye böylesin anlamıyorum ki! Herkesin sevgilisi gibi normal olabilirsin! " Kesinlikle fazla kızmıştı bu konuda. Adımlarını hızlandırırken ıslanan iç çamaşırları tam olarak vücuduna yapışmaya başlamıştı. Bu durumun da Min Soo' ya pek yardımcı olduğu söylenemezdi.
Hwa Chun Jin- II. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 33
Geri: Stop Girl
" Aish! Niye böylesin anlamıyorum ki! Herkesin sevgilisi gibi normal olabilirsin! " diye bağırarak kızgın bir surat ile sudan çıkıyordu Chun Jin. İşte her zaman ki azar yeme kısmınıda böylece halletmişlerdi. Kızın duyamayacağından emin olduğu sırada dişlerinin arasından mırıldandı ''Sanki diğerleri çok farklı da..'' Haklı görüyordu bu konuda kendisini. Çevresinde ki pek çok erkek onunla aynı gibiydi zaten. Kafasında kurduğu o güzel planlar birer birer çöküyordu şimdi. Bıkkın bir ifade ile sudan çıkarken aklında dönüp duran yegane soru ''Bunun için mi bu suya girdim?'' yönündeydi şüphesiz. Rüzgarın kestiği ıslak bir bedende pek işine yaramıyor sudan çıkma isteğini yok etmeye yetiyordu. Zaten Chun Jin ile aralarında geçecek şu tartışma anını ne kadar geciktirse iyiydi. Belki de biraz fazla acele etmişti ancak öyle bir pozisyonda acele etmesi birazda normaldi. Aksi taktirde pantolon bölgesinde yaşayacağı o tanıdık kasılma hissi tüm geceyi ona zehir ederdi zaten. Derin bir iç çekerek gözlerini karanlık sulara yöneltti. Şimdi boğulsa fena olmazdı aslında. Cehennem -eğer gerçekten varsa- onun adresi olurdu muhtemelen. Zaten yediği onca boktan sonra aksi düşünülemezdi. Fakat iyi yönden bakarsak orada azarını yiyeceği kızlarda olmazdı değil mi? Omuz silkerek yavaş hareketlerle sudan çıkmaya başladı. Şu ''Az biraz duygusal olmayı denesen?'' ya da ''Arada benim duygularıma önem versen?'' tartışmalarından birine başlayacaklardı muhtemelen..Bir dizi gibiydi aslında. Bayatlayan ve artık izlenmeyen bir dizi. Sonunu biliyor, oyuncuları sevdiğinizden izlemeyi bırakamıyordunuz. Yavaş hareketlerle sudan çıkarken bedenini kesen rüzgara aldırmadı. Soğuktu ancak şu an tepesine buz kalıbı yağsa dahi pek umrunda olacağını sanmıyordu. Kafasını eğmişti suçlu bir çocuk gibi..Karaya yaklaştıkça rengi açılan suya bakıyordu. Nihayet kumlara vardığında bakışlarını Chun Jin'e doğru kaldırmaya başladı:
''Hey Be-''
Dondu..Kızın iç çamaşırları kıvrımlı vücuduna yapışırken kasık bölgesinde yeni yeni sönmeye başlayan o tanıdık ateş harlanıyor gibiydi sanki. Dudakları mühürlenmişti. Bakışları ise kızın kıvrımlı vücuduna odaklanmıştı. Nihayet kendisine gelmeyi başardığında kafa salladı bir kaç tur..''Sakın..yalvarırım şimdi olmaz..'' Ama oluyordu işte. Tutmakta zorlanıyordu. Öyle ki tüm yüzünün pancar gibi kızardığından emindi şu an. Ateş basıyordu vücuduna. Az önce suyun içerisinde iken rahattı biraz..Nasıl olsa bir show ayarlarım modundaydı. Ancak şimdi bir show olmayacağını bilmek onu streslendiriyor tüm vücudu istemsizce kasılıyordu. Nihayet gözlerini kızın bedeninden kaçırdığında kendisini olduğu yere attı. Hızlı hareketlerle biraz ilerisinde kalan içki torbasını deşerken dişlerinin arasından mırıldanıyordu. ''Hayır hayır..görmedin..görmedin..'' Nihayet torbadan bir şişe çıkardı ve kapağını her zaman ki gibi yandan çarparak açtı hızla. Bunları yaparken ara ara bol kesim ıslak boxer'ı çaktırmadan kontrol ediyor istenmeyen bir durum olup olmadığından emin olmaya çalışıyordu. Hiç oynama yok denemezdi ancak kendisini kasmasına değecek kadar azdı kalkma durumu. Kızın bunu farketmemesini için bacaklarını çarprazlayarak şişeyi tek seferde kafaya dikti. Biranın acı tadı yeterli gelmiyordu. Daha sert birşeyler alsa ne olurdu sanki?! Şişenin dibini bulduğu sırada midesinin bulandığını hissetti ancak umursamadı. Boşalmış şişeyi parmaklarında aceleci bir eda ile döndürüyordu şimdi. Chun Jin'in olduğu tarafa bakmamaya özen göstererek mırıldandı:
''Tamam..İleri gittim..Üzgünüm..''
Kısa kesecekti zaten tartışacak durumda değildi. Kafasını kızdan yana kaldırmamaya özen göstererek bacaklarını daha bir çarprazlaştırdı. Sorun değildi herşey kontrol altındaydı. Tek yapması gereken iç çamaşırları bedenine yapışan kızdan yana bakmamaktı.
''Hey Be-''
Dondu..Kızın iç çamaşırları kıvrımlı vücuduna yapışırken kasık bölgesinde yeni yeni sönmeye başlayan o tanıdık ateş harlanıyor gibiydi sanki. Dudakları mühürlenmişti. Bakışları ise kızın kıvrımlı vücuduna odaklanmıştı. Nihayet kendisine gelmeyi başardığında kafa salladı bir kaç tur..''Sakın..yalvarırım şimdi olmaz..'' Ama oluyordu işte. Tutmakta zorlanıyordu. Öyle ki tüm yüzünün pancar gibi kızardığından emindi şu an. Ateş basıyordu vücuduna. Az önce suyun içerisinde iken rahattı biraz..Nasıl olsa bir show ayarlarım modundaydı. Ancak şimdi bir show olmayacağını bilmek onu streslendiriyor tüm vücudu istemsizce kasılıyordu. Nihayet gözlerini kızın bedeninden kaçırdığında kendisini olduğu yere attı. Hızlı hareketlerle biraz ilerisinde kalan içki torbasını deşerken dişlerinin arasından mırıldanıyordu. ''Hayır hayır..görmedin..görmedin..'' Nihayet torbadan bir şişe çıkardı ve kapağını her zaman ki gibi yandan çarparak açtı hızla. Bunları yaparken ara ara bol kesim ıslak boxer'ı çaktırmadan kontrol ediyor istenmeyen bir durum olup olmadığından emin olmaya çalışıyordu. Hiç oynama yok denemezdi ancak kendisini kasmasına değecek kadar azdı kalkma durumu. Kızın bunu farketmemesini için bacaklarını çarprazlayarak şişeyi tek seferde kafaya dikti. Biranın acı tadı yeterli gelmiyordu. Daha sert birşeyler alsa ne olurdu sanki?! Şişenin dibini bulduğu sırada midesinin bulandığını hissetti ancak umursamadı. Boşalmış şişeyi parmaklarında aceleci bir eda ile döndürüyordu şimdi. Chun Jin'in olduğu tarafa bakmamaya özen göstererek mırıldandı:
''Tamam..İleri gittim..Üzgünüm..''
Kısa kesecekti zaten tartışacak durumda değildi. Kafasını kızdan yana kaldırmamaya özen göstererek bacaklarını daha bir çarprazlaştırdı. Sorun değildi herşey kontrol altındaydı. Tek yapması gereken iç çamaşırları bedenine yapışan kızdan yana bakmamaktı.
Park Min Soo- II. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 35
Geri: Stop Girl
Sudan dışarı çıktığında esen rüzgar ile bir kar devi kadar soğuk olmuştu. Üstelik geceleri denizin daha sıcak olacağını söylemelerine rağmen deniz bunu yalanlarcasına daha soğuk olmuştu. Soğuktan nefret ederdi, yazın kızıydı, sıcak hava için yaratılmıştı gerçek anlamda. Burnu Noel Baba' nın geyiği olan Rudolph' a dönerken kollarıyla kendisini sardı ısıtmak için. Üstelik iç çamaşırları kurumadan giyemeyecekti kıyafetlerini de. Isınmak için sevgilisine yanaşmak istese de onun şu anki "çadır" problemleriyle bunun mümkün olmayacağından emindi. Tamam, anlıyordu. Karşısındaki bir erkekti ve bir kız vücudu gördüğünde böyle bir şeyin olması normaldi, anatomileri böyleydi. Ancak buna rağmen o kişi sevgilisi olduğu için sıkıntı vardı ortada. Daha çok gençti, çok normal bir kızdı ve sevgilisini bu şekilde görmek istemiyordu. Ve şimdilik her ne olursa olsun onunla birlikte olabilecek bir durumda değildi, böyle bir kız değildi. Asla böyle bir şeyi yapamazdı. Ha, tabii sevgilisi kendisini ölüm yiyenlerden kurtarırsa durum değişebilirdi tabii. Onun arkasından gelip oturması üzerine ona arkasını dönüp ayakta kendisine sarılarak dikelmeye başladı.Ayılmıştı denizin soğuğunu yiyince. Vücudu eskisi gibi alev almıyordu artık, başı da ağrıyor sayılmazdı. Soğuk herşeyi çözmüştü yüzyıllar önce olduğu gibi. Arkasına döndürdü başını yavaşça. " Sorun değ- " Sevgilisinin bacaklarını nasıl kapadığını gördüğünde yine tepesi atmıştı. Bakire kız reaksiyonu diye buna denirdi. " TANRI AŞKINA MIN SOO! " Kendisini kumlara atıp başını duvarlara vurmak istiyordu. İki hafta önce ona karşı bile çıkamazken şimdi alkolün etkisiyle daha baskın bir Chun Jin olmuştu. Ve bu Chun Jin her ne olursa olsun sevgilisini böyle bir durumda görmek istemiyordu. Özellikle donup ölebilecek kadar üşümüşken en son istediği şey buydu. Şu an ona sarılıp ısınmak isterken yapamıyor olması da kötüydü tabii.
Hwa Chun Jin- II. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 33
Geri: Stop Girl
" TANRI AŞKINA MIN SOO! " diye çıkıştı Chun Jin şu an kulağa pek meleksi gelmeyen o sesi ile. Buna karşılık Min Soo'nun tek yaptığı bacaklarını daha bir çarprazlaştırmaktan öte olmadı. Tanrım nasıl bu kadar çabuk anlamıştı kız? Beklememişti işin açıkçası. Pek öyle göze batacak kadar da vahim değildi durum. En azından şimdilik. Vücudunu basan ateşin fazlalaştığını fark ediyordu ancak bunun kendisini kasmasından mı yoksa Chun Jin'den mi kaynaklandığını çözemedi. Kız ıslak iç çamaşırları ile hemen bir adım arkasında donarken kıpırdayamamak oldukça sinir bozucuydu. Elbette istediği hareketleri kız da kabul etse kıpırdamaktan fazlasını yapardı kuşkusuz. Ancak şu an için durumu anlatabilecek yegane kelime utançtan öte değildi. İşin kötüsü bu haliyle bakire Meryem'e taş çıkartırdı hani. Kafasını kızdan öte çevirmedi zaten kıza bakmak şu an isteyeceği en son şeydi. Surat rengi bir pancarla yarışır durumdaydı sonuçta. Kızın suçlayan bakışları durumu kötüleştirmekten başka bir halta yaramazdı. Zaten kasıklarında büyüyen ateş kendisini kastıkça fire veriyor bakire meryem pozunu daha bir öne çıkarıyordu. Alt dudağını ısırdı, belki de gereğinden biraz daha sert bir biçimde. Lanet! Şu boğulma fikri her geçen dakika gözüne daha cazip görünüyordu. Bu durum içerisinde olmaya alışık olduğu rezilliklerden biri değildi çok çok daha kötüsüydü. Sonuçta alışık olduğu senaryolarda bu ufak çadır meselesine varıldığında show çoktan hazırlanmış, oyun perdeye girmiş olurdu değil mi? Oysa Chun Jin..Şu an da hayatının en berbat anlarını yaşıyordu şüphesiz. Alt dudağını parçalayasıya ısırırken konuştu kafasını kıza çevirmeden:
''Üzgünüm..''
Konuşurken alt dudağını ısırmaya devam ettiğinden sesi istediği gibi boğuk çıkmıştı. Pancar rengi suratını ise kıza çevirmeye niyeti yoktu. Bacaklarını kırılasıya çarpıtıyordu pekte göze batmayan durumu sıfıra indirmek için. Bu salak yerde bir tuvalet olsa ne olurdu ki sanki?
''Üzgünüm..''
Konuşurken alt dudağını ısırmaya devam ettiğinden sesi istediği gibi boğuk çıkmıştı. Pancar rengi suratını ise kıza çevirmeye niyeti yoktu. Bacaklarını kırılasıya çarpıtıyordu pekte göze batmayan durumu sıfıra indirmek için. Bu salak yerde bir tuvalet olsa ne olurdu ki sanki?
Park Min Soo- II. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 35
Geri: Stop Girl
Karşısındaki oldukça tatlı olan çocuğun ezilip büzüldüğünü gördüğünde dudaklarını ısırdı kendisini durdurmak için. İlk defa alkol alıyordu ve ilk defa böyle bir yönünü görmüştü kendisinin. Hoş ya, fena olduğu da söylenemezdi, mazoşist tipler için ideal bile denebilirdi. Buna rağmen karşısındaki oğlanı üzmekten hoşlandığı söylenemezdi, tam tersine ona bağırdıkça üzülüyordu yaptığı şeye. Ancak elinde olan bir şey değildi bu elbette,nasıl söz geçirebilirdi ki içindeki canavara? Gerçekten bilmiyordu. Ayakta durmaktan ve soğuktan dolayı üşümeye başlamıştı. Ne bekleyebilirdi ki? Kasım ayında denize giren iki deliydi bu çift, elbette ki soğuktan kıçları donacaktı. Yavaşça eğildi kuma doğru. Yine de oturmamaya dikkat ediyordu, kumun her yanına girmesini istemiyordu özellikle. " Tamam, sorun değil." dedi derin bir nefes alarak. Başını onun aksi yönüne çevirmişti, kıpkırmızı olan yüzünü ona göstermek dahi istemiyordu. Neden kızarmasın ki? Sevgilisi bir taş kadar sertleşmişken ve bunu görmüşken ve üstüne üstlük sinirlenmişken yüzünün kızarmaması mümkün bile değildi. Yine de soğuk bu düşüncelerini unutturuyordu ona. " Üşüdüm Min Soo..." diye mırıldandı titreyerek. Kollarını kendisine dolamış olmasına rağmen titriyordu, ten rengi bile kar beyazı olmuştu. Alkolün etkisi git gide geçiyor olmalı diye düşünüyordu kendi kendine. Öyle olmalıydı kesinlikle ki üşümeye ve git gide utanmaya başlamıştı. Eski Chun Jin geri geliyordu işte. " Özür dilerim. " diye mırıldandı, sesi bir kedi kadar masum çıkmıştı. Onun elinde olmayan bir durum için onun üstüne gitmiş ve onu kırmış olduğunun farkındalığını yaşıyordu içten içe.
Hwa Chun Jin- II. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 33
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz