[ Yılbaşı Partisi ] Red Card
5 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
[ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Kwon Na Sun & Jung Hee Dong
& Whong Min Jae & Whong Min Jee
Kısa siyah eteğini çekiştirerek fazla kalabalık olmayan salonda ilerlemeye devam etti. Huzursuzca gözlerini etrafta gezdiriyordu. Aslında yılbaşı partisini evlerinde Dong ile kutlamak niyetindeydi ama ponpon kızların kıskacı altına girmişti ve bu kez kurtulamamıştı. Ellerini kavuşturarak büfeye doğru ilerledi ve küçük bir çikolatayı alıp ağzına attı. Gene de sonuç olarak ponpon kızların gözleri altında değildi. Çikolatanın ağzında bıraktığı tattan hoşlanmıştı. Son günlerde istediğini yiyordu ama gene de kilosuna dikkat etmeye çalışıyordu. Yeniden sumo güreşçilerine benzemek istediğini sanmıyordu. Büfeye yaklaşan bir kaç kişiyi fark ettiğinde yeniden salonda ilerlemeye başladı ve şöminenin önünde ki koltuğa oturdu. Futbol oyuncuları bahçede olduğuna göre cesaret edip yanına oturacak fazla erkek yoktu. Kızda. Sanırım. Keşke Dongie burada olsaydı. Dirseklerini dizlerine yasladı ve çenesini ellerinin arasına alıp şömineyi izlemeye başladı. Sıcaklığı hissetmek hoşuna gitmişti. Yeni bir yıla giriyorlardı. Aslında Na Sun çocukluğundan beri böyle günlere özel ilgi gösterirdi. Özellikle çaba sarf eder ve birçok dilekte bulunurdu. Ama bu yıl içinden hiç bir şey gelmiyordu. Aslında geliyordu. Dong'ın yanında olmak. Yüzüne hafif bir tebessüm yayıldı. İnançlı bir kız değildi ama geçen yıl ki dileği bir nevi gerçekleşmişti. Yeniden Dong ile beraberdi.
En son Kwon Na Sun tarafından Perş. Ekim 25, 2012 7:55 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Kwon Na Sun- II. Sınıf | Ponpon Kız
- Mesaj Sayısı : 123
Lakap : Sunnie. Bunny. Na-Na.
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Renkli ışıklarla ve aynı renklerde giyinmiş öğrencilerle dolu uzun koridorda ilerlerken Na Sun'ı arıyordu. Yeşil şapkası başında, siyah pantolon ve kırmızı-siyah-yeşil karışımı varsity stil hırkasını giymişti. Bunların hepsi Na Sun'ın ona erken yılbaşı hediyesiydi. Bu gece yılbaşıydı ve içkinin ayarını kaçırıp Sun'a saracak veletler olacaktı etrafta. Ne kadar okulda olsalar bile ponpon kızlara herkes asılırdı. Kızın yanında olmalıydı. Sırf onu korumak için yani. Yemezler. Herhalde okulun içinde yeşil DC şapkasıyla dolaşan kişi Dong'tır. "Süprizime sıçayım. Kızı bulamıyorum iyi mi?!" Gözleriyle her geçtiği kişileri tarıyordu ama Na Sun ne bahçede, ne de koridorlardaydı. Acaba üzerimdeki görünce mutlu olacak mı? "Bi Sun'ı bulayım da..."
Ana merkeze girdiğinde buranın geniş olması işini daha çok zorlaştıracaktı. Gözleri salonu hızlıca tararken Sun yıl başını bensiz geçirirken ne yapar? Küçükken hep beraber kutlarlardı yıl başlarını ama sonra Dong gidince Na Sun ailesiyle geçirmeye başladı. Na Sun bensiz güzel mi geçirdi yıl başlarını? Eskiden hep gizlice Na Sun'ların evine sokardı Sun onu. Yılbaşı ağacının arkasına saklar ve ona kendi hediyelerinden bir kaçını verirdi, uygun olanları. Bütün gece o ağacın arkasında oturur kek ve hindi yerlerdi. Gülümsedi ve gözleri Na Sun'ı buldu. Şöminenin önündeki koltukta tek başına oturan öylece ateşi seyreden kişiydi işte Sun. Bensiz mutlu değil. Biliyordu böyle hissetmemesi gerekiyordu ama mutlu hissediyordu. Na Sun'ın ona ihtiyacı olduğunu bilmek hoşuna gidiyordu. Çünkü aynı şekilde o da Sun'a ihtiyaç duyuyordu.
Kıza yaklaştı ve büyük elleriyle kızın küçük yanaklarına tuttu. Başını da öne eğerek Sun'a tersten baktı. Dilini çıkarıp "Noel baba sana bu yılbaşını yalnız geçirmeyeğin mükemmel bir adam yolladı." dedi ve hohho diye güldü.
Ana merkeze girdiğinde buranın geniş olması işini daha çok zorlaştıracaktı. Gözleri salonu hızlıca tararken Sun yıl başını bensiz geçirirken ne yapar? Küçükken hep beraber kutlarlardı yıl başlarını ama sonra Dong gidince Na Sun ailesiyle geçirmeye başladı. Na Sun bensiz güzel mi geçirdi yıl başlarını? Eskiden hep gizlice Na Sun'ların evine sokardı Sun onu. Yılbaşı ağacının arkasına saklar ve ona kendi hediyelerinden bir kaçını verirdi, uygun olanları. Bütün gece o ağacın arkasında oturur kek ve hindi yerlerdi. Gülümsedi ve gözleri Na Sun'ı buldu. Şöminenin önündeki koltukta tek başına oturan öylece ateşi seyreden kişiydi işte Sun. Bensiz mutlu değil. Biliyordu böyle hissetmemesi gerekiyordu ama mutlu hissediyordu. Na Sun'ın ona ihtiyacı olduğunu bilmek hoşuna gidiyordu. Çünkü aynı şekilde o da Sun'a ihtiyaç duyuyordu.
Kıza yaklaştı ve büyük elleriyle kızın küçük yanaklarına tuttu. Başını da öne eğerek Sun'a tersten baktı. Dilini çıkarıp "Noel baba sana bu yılbaşını yalnız geçirmeyeğin mükemmel bir adam yolladı." dedi ve hohho diye güldü.
Jung Hee Dong- Serbest Meslek
- Mesaj Sayısı : 109
Lakap : Bad Boy
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
"DONG!" Sesinin fazla yüksek çıkmasını engellemek için elini dudaklarına götürdü. Ardından kıkırdadı ve kendisine ters bir biçimde bakan Dong'ın yüzünü ellerinin arasına aldı ve genişçe gülümsemesi ile ona karşılık verdikten sonra kolunu çekiştirerek hemen yanına oturttu. Tam yeniden mutluluğunu sözleri ile ifade edecekken gözleri büyüdü ve Dong'ın giydiği yeşil şapkaya, siyah pantolona ve hırkaya kaydı. Bunlar benim Dong'a hediyem! "Dongie... Benim hediyelerim. Onları giymişsin!" Hızla Dong'ın boynuna sarıldı ve yanağından öptü. Son günlerde resmen Dong'ın yanağını öpmek konusunda alışkanlık geliştirmişti. Neredeyse her fırsatta kendisini Dong'ın yanağını öperken buluyordu. Mahçup bir tebessüm ile yavaşça geri çekildi ve kıkırdadı. "Noel baba son iki yıldır işini gerçekten iyi yapıyor." Daha fazla Noel babadan ne isteyebilirim ki. Bana sahip olabileceğim en mükemmel hediyeyi verdi. Mükemmel adam Dong. Ana merkezin sakin olması şimdi keyfinin daha da yükseltmişti. Burada rahatça Dong ile beraber zaman geçirebilirim. Hatta bir kutu çikolata dahi yerim. Kollarını Dong'ın boynundan çekti ve koluna yaslandı. "Buraya gelmen kesinlikle mükemmel oldu. Mükemmel adam Dong. Hem hediyelerimi giyiyorsun. Bu iyiye işaret." Hızla başını kaldırdı ve Dong'a baktı. "İstediğin her şeyi yapabilirim!... Fazla yemek yemek dışında." Yüzünde gülümseme sanki doğuştan varmış gibiydi. Gülümsesi hiç bozulmuyordu hatta Dong'a baktıktan daha fazla sırıtmak istiyordu. "Punch içme yarışması dahi yapabiliriz... Ya da şu kırmızı kartlardan falan bulalım. Eğleceli olabilir." Ellerini çırptı. Yılbaşını Dong ile geçirecekti. Daha iyi ne olabilirdi ki.
Kwon Na Sun- II. Sınıf | Ponpon Kız
- Mesaj Sayısı : 123
Lakap : Sunnie. Bunny. Na-Na.
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Sun onu yanına çektiğinde minik bir kahkaha attı. Tek kişilik koltukta ikisi gayet iyi oturuyordu. Na Sun yanağından öptüğünde sanki ilk defa öpüyormuş gibi heyecanlanıyordu hala. Derin bir nefes aldı ve gözleri dans eden ateşe takıldı. Sıcaklıyordu. Na Sun hediyelerini giydiğini fark ettiğinde sevindi Dong. Ne giydiğime dikkat ediyor. Dong'ın koluna sarılıp konuşurken Dong onun sarı saçlarını izliyordu. İyiye işaret? Sun'ın bu sözüyle ne demek istediğini meraketti Dong. İlişkimizi level atlatacak kadar iyi mi demek istiyordu? Sun konuşmalarını bitirdikten sonra ellerinin çırpmış e doğrularak Dong'a doğru bakmıştı. Cevap bekliyordu. Yanında Dong olduğuna eğlenecekti ve tabi Dong'ta öyle. Hem aslında Dong daha çok eğlenecekti burada ki kimseyi tanımıyordu ve istediğini yapabilirdi. İnsanların düşüncelerini önemsemeyen biriydi. Kırmızı kart? "Kırmızı kart mı? Ne gibi bir oyun bu?" diye sordu gözlerini kısıp alnını buruştururken. Merak ediyordu. Aslında içki yarışına girmeyi teklif edecekti ama kırmızı kart oyunu şimdilik daha çok dikkatini çekmişti. Yenilikleri severdi.
Jung Hee Dong- Serbest Meslek
- Mesaj Sayısı : 109
Lakap : Bad Boy
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Parmağını dudağının üzerine koydu ve bakışlarını tavana çevirdi. Sonra yeniden Dong'a baktı. "Kırmızı kartlardan birini bulmamız ve içinde ki görevi yapmamız gerekiyor. Parti başlamadan önce komiteden bir kız anlatıyordu. Fazla zor değil. Hadi!" Dong'ın kolunu çekiştirdi ve hızla ayağa kalktı. "Buralarda bir yerlerde kırmızı bir kart bulabiliriz." Dong'ın kolunu bıraktı ve şöminenin etrafını incelemeye başladı. Dong'ın koltuktan kalkması ile koltuğun yastığını dahi kaldırıp meraklı gözler ile inceledi. Ardından yılbaşı ağaçlarından birine yaklaştı ve etrafında iki kez tur attı. Hediyeleri kontrol etti. Hatta yere serilmiş küçük halının altına dahi baktı. Elini alnına yerleştirdi ve ve derin bir nefes aldı. "Fazla saklamamışlardır sanırım." Dong'ın peşinden geldiğine emin olarak ortalıkta aylakça dolanmaya devam etti. Televizyon odasına dahi göz gezdirdi ama Yongah'ı fark etmesi ve geri çekilmesi bir olmuştu. Ellerini beline yerleştirdi. "Kırmızı kartlar neredesiniz?" Şu sıralar ortaya çıkan nesneler ile konuşma güdüsü bir kez daha kendisini göstermişti. Duvarların kenarına yerleştirilmiş saksılara göz gezdirdi. "Yok." Parmağını çenesine koydu ve etrafa kısık gözler ile bakmaya başladı. Ve tam o sırada duvarda ki garip siyah-beyaz tablonun çerçevesine sıkıştırılmış kırmızı kartı fark etti. "BULDUM!" Adeta tavşan gibi hoplayarak tabloya doğru hızla ilerledi ve kartı çerveveden çıkarıp Dong'a doğru salladı. "Oyun başlamak üzere!"
Kwon Na Sun- II. Sınıf | Ponpon Kız
- Mesaj Sayısı : 123
Lakap : Sunnie. Bunny. Na-Na.
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
KIRMIZI KART
" Partnerinin bir isteğini yerine getir."
" Partnerinin bir isteğini yerine getir."
Hwang Tae Jeon- III. Sınıf | Parti Komitesi Başkanı
- Mesaj Sayısı : 363
Lakap : TJ.
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Kırmızı kart? Na Sun o şey için bütün salonu hatta koridoru dolaşmıştı, tabi Dong'ta onun peşinden. Aynı annesini takip eden ördek gibiydi. Terlemişti ve üzerindeki hırkayı çıkarmak istiyordu ama buraya güvenemiyordu. Ya çalınırsa? Ki bu hırkayı Na Sun vermişti ona. O yüzden asla sırtından çıkarmazdı. Artık Na Sun'ı takip etmek başını döndürmeye başladığında az önceki oturdukları koltuğun koluna yaslandı ve kızı izlemeye başladı. Delirmiş gibi hızlıca bütün deliklere bakıyordu. Ağzını açtı, düşündü. "Bulamıyorsun işte. Bırak aramayı." bunları tabi ki sessiz söyledi. Zaten Na Sun duysa bile onu umursamaz istediğine ulaşana kadar durmazdı.
Kız sonunda kırmızı kartı bulmuştu ve mutluluk dansı yapıyordu olduğu yerde. Dong rahatça nefes boşalttı ve doğrulup olduğu yerde zıplayan Na Sun'a yanaştı. Kartı elinden aldı ve yazanları okuyunca sinsice gülümsedi. Arka planda sessizce ve nazikçe çalan müziği duydu. Arka fon olarak müzik koymuşlardı. Aklında bir şeyler şekilleniyordu. Gözlerini kısıp ona dudaklarını bükerek bakan kıza dikti bakışlarını. Elini kızın başına koyup karıştırırdı. "Senin gibi nazik ve ponpon kız (!)" ponpon kız derken alayla bakmıştı Na Sun'a. "sokak dansını pek beceremez değil mi?" Dizlerini büküp boyunu kızla aynı hizaya getirdi ve şımarıkça "Hem zaten sen hiç bir zaman düzgün dans edememiştin." dedi ve güldü. Doğruldu ve duvara yaslandı. "Gidip şu kıçın arasına sıkışmış külot gibi çalan klasik müziği kapattırıyorsun ve bana mikrafon getiriyorsun." kızın şaşkın bakışları arasındabaşını yan tuttu ve gülümsedi. "Ugly Betty break dans yapacak." dedi ve smrik gülümsemesini takındı.
Kız sonunda kırmızı kartı bulmuştu ve mutluluk dansı yapıyordu olduğu yerde. Dong rahatça nefes boşalttı ve doğrulup olduğu yerde zıplayan Na Sun'a yanaştı. Kartı elinden aldı ve yazanları okuyunca sinsice gülümsedi. Arka planda sessizce ve nazikçe çalan müziği duydu. Arka fon olarak müzik koymuşlardı. Aklında bir şeyler şekilleniyordu. Gözlerini kısıp ona dudaklarını bükerek bakan kıza dikti bakışlarını. Elini kızın başına koyup karıştırırdı. "Senin gibi nazik ve ponpon kız (!)" ponpon kız derken alayla bakmıştı Na Sun'a. "sokak dansını pek beceremez değil mi?" Dizlerini büküp boyunu kızla aynı hizaya getirdi ve şımarıkça "Hem zaten sen hiç bir zaman düzgün dans edememiştin." dedi ve güldü. Doğruldu ve duvara yaslandı. "Gidip şu kıçın arasına sıkışmış külot gibi çalan klasik müziği kapattırıyorsun ve bana mikrafon getiriyorsun." kızın şaşkın bakışları arasındabaşını yan tuttu ve gülümsedi. "Ugly Betty break dans yapacak." dedi ve smrik gülümsemesini takındı.
Jung Hee Dong- Serbest Meslek
- Mesaj Sayısı : 109
Lakap : Bad Boy
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Dong'ın yüzüne ifadesiz bir biçimde bakıyordu. Bir nevi söylediklerine anlam vermeye çalışıyordu. "Ne?... Sanırım yanlış anladım. Break dans mı?... Ben mi?! Hem bana Ugly Betty demeyi kes. B-Ben Break dans falan yapamam." Ellerini kavuşturdu ve kaçamak bakışlar ile Dong'a baktı. Kesinlikle. Katiyen. Olmaz. Ben break dans falan yapamam. Daha ponpon kızların arasında bile acemiyim ve doğru düzgün akrobasi yapamıyorum. Olmaz. Dong'a masum kedi bakışları attı. Onu bu istekten vazgeçirmek istiyordu. "Dongie. Hadi ama... Ben dans edemem. Yani break dans. Ponpon kızların arasında bile halen acemiyim hem bu sıkı etekle hayatta yapamam. Başka bir şey iste." Vaziyeti göstermek ister gibi eteğini işaret etti ama tanıdığı Dong isteğinden vazgeçmez hatta şuracıkta eteğini param parça eder ve dans etmesini istemeye devam ederdi. Dong'ın sinsi bakışlarına karşılık adımları geriledi. Ellerini birleştirdi ve kedi bakışlarına devam etti. "Dongie... Başka bir şey işte. Ben bu konuda eğleneceğimi sanmıyorum." Bahçede çıplak koşmamı istesen daha iyidi. Hem Dong'ın önünde hayatta dans edemem. Başka bir şeyde yapamam muhtemelen. Keşke punch içme yarışması falan yapsaydık. Nerden kırmızı kart dedimse?! Huzursuzca olduğu yerde kıpırdandı ve kendisine yaklaşmakta olan Dong'a korkarak baktı. Eteğimi falan parçalamaz herhalde. "Dongie." Şüpheyle Dong'a seslenmişti ama Dong halen sinsice ona bakıyor üstüne üstlük kendisine yaklaşıyordu. Gerilemeye devam etti ama daha fazla kaçamamıştı. Vücudu koltuğa yaslanmıştı. Dong tam karşısında dururken yutkundu. Zaten tamamen yakınındayken mayışıyor gibi oluyordu ve etkisi altına giriyordu. Şu durumda istediği her şeyi yapabilecek gibiydi tabi. Hafifçe öksürdü ve Dong'ın bakışlarına kaşlarını çatarak baktı. "Hadi ama Dong! Break dans hayatta yapmam. Daha düz yolda kendi ayağıma takılıp yere düşüyorum." Tabi bu bahaneler muhtemelen Dong'ın üzerinde bir etki yaratmayacaktı. Mükemmel. Kırmızı kart! Her şey senin suçun!
Kwon Na Sun- II. Sınıf | Ponpon Kız
- Mesaj Sayısı : 123
Lakap : Sunnie. Bunny. Na-Na.
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Na Sun'ın bütün itirazlarını cezbedici bir bakış ve alayla gülümseyen dudaklarıyla izlemişti. Beni tanıyorsun Sunnie. Asla kararımdan dönmem. Kız ile arasında bir adım kalmıştı. Elinde tuttuğu kırmızı kartı tekrar göz hizasına getirdi ve yüksek sesle Sun'a okudu. "Partnerinin bir isteğini yerine getir. Bu demek oluyor ki ne istersem yapacaksın." omuzlarını silkti ve kartı önünden çekip ona yavru kedi gibi bakan Sun'a doğru eğildi. "İstersen birinden tayt isteyebilirsin. Ben senin break dansını izlemeden bu oyunu bırakmam." dedi ve göz kırptı. Kızın yanından geçip, yaslandığı koltuğa oturdu ve kızın omuzuna dokundu. "Unutma birde mikrofon var. Bak ben sana söyleyeceğim şarkını. Bunu kolay kolay bulamazsın başka yerde." dedi alayla. Biran önce Na Sun'ın mağlubiyetini izlemek istiyordu. Kız hala aynı şekilde duruyordu. Şimdi istese kızı omuzlarından çekip kucağına düşürebilirdi. Amaa.. Yapmayacaktı. Yani. Eskiyi hatırladı. Bir kere de Na Sun ona zorla üç tabak balık yedirtmişti, hemde balıktan nefret ettiğini bilerek. Evet evet. Bunun intikamını alıyorum. Kötüyüm ben. İçinden evil kahkahaları atıyordu.
Jung Hee Dong- Serbest Meslek
- Mesaj Sayısı : 109
Lakap : Bad Boy
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Derin bir nefes aldı ve ellerini beline yerleştirdi. "Peki tamam. Bekle." Eteğinin izin verdiği hızda ana salondan ayrıldı ve Hera Yatakhanesine doğru ilerlemeye başladı. Hava fazla soğuk değildi ama bacaklarına bıçak gibi saplandığını hissediyordu. Ya da sadece birkaç dakika sonra yapacağı break dans'tan dolayı böyle hissediyordu. Rengarenk aydınlatılan yatakhanede koşar adımla ile ilerlemeye devam etti. Ponpon kızlardan birinde mutlaka tayt olurdu. Hoş muhtemelen hepsi bahçede futbol takımı ile eğleniyor olmalıydı. Ama herkes bilir. Ponpon kızların odalarının kapıları her zaman açıktır. Altından ışık yayılyan ismini hatırlamadığı ama oda numarasını gayet iyi hatırladığı ponpon kızın odasına daldı. Tabi yatağın bir köşesinde birbirini adeta yiyecek gibi olan kız ve erkekle karşılaştığında gözleri pörtledi ama istifini bozmadı. "Bana aldırmayın. Sadece tayt alıcam." derken gözlerini kaçırdı ve kızın çekmecelerini karıştırmaya başladı. Çekmecenin en altında bulduğu taytı bir kahraman edası ile hava salladı tabi kızın ve erkeğin bakışlarını fark ettiğinde. "Ben çıkıyım o zaman." dedi ve odadan dışarıya fırladı. Tuvaletlere doğru hızla ilerledi. Şükürler olsun parti etkisi ile etrafa dağılan seks gösterileri tuvalette pek olmuyordu. Altında ki eteği hemen çıkardı ve taytı üzerine geçirdi. Eteği kolunun altında sıkıştırıp bu kez koşarak ana salona geri döndü. Dong halen sinsi bakışları üzerinde onu bekliyordu. Bunu sana er geç ödeticem. Ana salonun gerilerinde ki karaoke sistemini arka odalardan birine yerleştirmişlerdi. Kapıyı hızla açtı ve karanlıkta adeta mikrofonu parçalayacakmış gibi kaptı ve elinde hırsla tuttuğu mikrofon ve etek ile Dong'ın yanına gitti. Eteği koltuklardan birine attı. Müzik sistemine adeta patlayacak bir volkan gibi yaklaştı ve birkaç düğmeye bastıktan sonra kulak tırmalayacı bir rap arka fonu -B.A.P No Mercy?- çalmaya başladı. "İşte. Her şey hazır." Mikrofonun kablosunu müzik çalara taktı ve Dong'a doğru havada salladı.
Kwon Na Sun- II. Sınıf | Ponpon Kız
- Mesaj Sayısı : 123
Lakap : Sunnie. Bunny. Na-Na.
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Canı sıkılmıştı. Kalktı ve içecek büfesine ilerledi. Votka? Bira? Umursamadı. Eline geleni aldı ve az önce kurulduğu koltuğa ilerleyip kıçını tekrar koltuğa dayadı. Bacak bacak üstüne attı ve rastgele almış olduğu birayı açtı ve fondipledi. Bir kutu birayı bitirmek onda sadece boğazını yakan bir tat bırakırdı. Boş kutuyu dudaklarından çekip boş bira kutusunu yere attı. Hadi Sun. Kız gideli bir kaç dakika olmuştu. Sonunda kızı ana salonun kapısından girerken gördüğünde sinsi gülümsemesi tekrar belirdi. Kız kısa bir süre tekrar bir karanlığa gömüldü ama sonra elinde mikrofon, yüzünde sinirli bakışlarla Dong'ın yanına bitti. Dong başını yana yatırıp kıza alayla baktı. Eteğini değiştirmişti. Hah şöyle. Havada kendisine doğru uçan mikrofonu yakaladı ve ayağa kalktı. Arkada güzel bir fon çalmaya başlarken insanların dikkatini bu küçük oyuna çekmeliydi.
"Ladies and gentlemen! You should see this show. Come on! yarım yamalak İngilizcesiyle sürekli kullandıkları bir kaç cümleyi ortaya döktü. Şanslıydı ki bir kaç kişi dönüp koca cüssesi, elinde mikrofonu onlara seslenen tanımadıkları bu çocuğa ve sinirle dikilen ponpon kız Sun'a bakmıştı. Oyun başlıyor. Müziğe bıraktı kendini ve mikrofona doğru seslendi. " Boom, clap! Boom boom, clap" Na Sun'a başlaması için başıyla işaret etti. Kız gözlerini devirdi. "ma, neugeudeul geugeon aida aiga. Eumagi jangnaniga? goma urin aida. Ni geukani nae ikaji" kalın sesi ritmik şekilde dudaklarından bunları düşüyordu. Herkes moda girmişti ama Sun.. O halkanın ortasında öylece bir o yana bir bu yana hafifçe sallanıyordu. Dong elini kaldırıp sallarken "Küçük hanımı moda sokmalıyız. Hadi. No no no mercy"
"Ladies and gentlemen! You should see this show. Come on! yarım yamalak İngilizcesiyle sürekli kullandıkları bir kaç cümleyi ortaya döktü. Şanslıydı ki bir kaç kişi dönüp koca cüssesi, elinde mikrofonu onlara seslenen tanımadıkları bu çocuğa ve sinirle dikilen ponpon kız Sun'a bakmıştı. Oyun başlıyor. Müziğe bıraktı kendini ve mikrofona doğru seslendi. " Boom, clap! Boom boom, clap" Na Sun'a başlaması için başıyla işaret etti. Kız gözlerini devirdi. "ma, neugeudeul geugeon aida aiga. Eumagi jangnaniga? goma urin aida. Ni geukani nae ikaji" kalın sesi ritmik şekilde dudaklarından bunları düşüyordu. Herkes moda girmişti ama Sun.. O halkanın ortasında öylece bir o yana bir bu yana hafifçe sallanıyordu. Dong elini kaldırıp sallarken "Küçük hanımı moda sokmalıyız. Hadi. No no no mercy"
Jung Hee Dong- Serbest Meslek
- Mesaj Sayısı : 109
Lakap : Bad Boy
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Dong'ın ana salonun sessizliği bozması ve öğrencilerin etraflarında halka oluşturmasından hoşlanmamıştı. Bu da yetmezmiş gibi Sun'ı kışkıştırmaya çalışıyordu. Evet. Birkaç dakika öncesine kadar dans edebileceğinden ve Dong'ın öylece kalakalmasını istiyordu ama etrafında onca insan olması hoşuna gitmemiş ve içinde ki hırsı ve enerjiyi götürmüştü. Sadece halkanın ortasında sağa ve sola sallanmakla yetiniyordu. Yüzünü aşağı eğdi ve sallanmayı kesti. Müzik tüm ana salonu kaplıyodu ve öğrencilerde bundan dolayı şevk kazanmışçasına Sun'a söyleniyordu. Ellerini kavuşturdu ve başını yeniden yukarıya kaldırdı. "Dong! Bunu yapamam! Üzgünüm! Ben... Break dans falan yapamam." Aslında oracıkta gidecekti. Muhtemelen ceza uygulaması olarak Dong, Sun için daha kötüsünü planlıyordu. Halkanın ortasına sıkışmıştı adeta. Tam gerisin geriye dönüp gitmeye hazırlanacakken halkanın içinden bir ses yükseldi. "Sunny bebeğim sana ceza vermek olmaz!" Halkanın arasından sıyrılan simayı fark ettiğinde gözlerini devirmek zorunda kalmıştı. Min Jae. Jae ona yaklaşmadan dakikalar önce gelen sigara ve alkol kokusundan dolayı yüzünü buruşturmak zorunda kalmıştı. Jae ona doğru yaklaşmaya devam ederken sadece bir adım geriliyebildi. "Senin gibi biz kız cezaları hak etmiyor ve böyle saçma oyunlara gerek yok." Jae, Dong'a alayla baktı ve ardından çenesini tuttup yüzünü, yüzüne yaklaştırdı. Sun neredeyse boğulacak gibiydi.
"Cennete yedi dakikaya ne dersin? Hem ponpon kızlığının şerefine! Öyle değil mi? Anyang'ta ki hangi ponpon kız bakire kalabilir ki. Ya da hiç öpüşmemiş. Hem unutma. Futbol takımından biri ile birlikte olman Mi Ko'nun kurallarında vardır." Dudaklarını birbirne bastırdı ve Jae'nin çenesini tutan elini hoyraça itti. Halka oluşturan kalabalıkta onları pür dikkat izliyordu. "SAÇMALAMA JAE! VE SAKIN BANA DOK-" Sözlerini tamamlayamadan Dong'ın, Min Jae'nin üzerine atıldığını kısa bir anlığına fark etti.
Kwon Na Sun- II. Sınıf | Ponpon Kız
- Mesaj Sayısı : 123
Lakap : Sunnie. Bunny. Na-Na.
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Yılbaşı partisinin böyle pasif geçebileceğine inanmak istemiyordu. Jee'nin de şu sıralar ondan uzak duruyor olması da hoşuna gitmiyordu. İkiz kardeşi o dedikodu sitesinde ki haber yayınlandığından beri - ki birkaç ay - onunla pek konuşmuyordu. Aslında uzak durmaya çalıştığını fark ediyordu. Benden uzak durmasına gerek yok ki. Bahçede ki eğlenceden ve alkolün etkisi ile uyuşmuş beynini toparlamak için ana salona gitmişti. Partiye devam etmeyi düşünüyordu ama son günlerde kafasını yiyip bitiren ağrı çıldıracak gibi olmasına neden oluyordu. Bardağında ki son viski kalıntılarını da silip süpürdü ve masalardan birine hoyratça koydu. Ardından parmaklarının arasında tuttuğu sigarayı içmeye devam etti. Geçen hafta ki bahis olayı kötü bittiğinden beri doğru düzgün iş yapamıyordu. Hoş umurunda değildi şu sıra hiç bir şey. Jee'nin yokluğunu da ponpon kızlar ile geçiştirmeye çalışıyordu. Kendisini kırmızı koltuklardan birine atmaya hazırlanırken okulda daha önce görmediği bir erkeğin elinde mikrofon "Ladies and gentlemen! You should see this show. Come on! demesini dinledi. Kim bu ya? Ana salonda ki tek tük öğrencilerin halka oluşturmasını göz ucu ile izledi. Meraklanarak halkaya doğru yaklaştı. Tanımadığı çocuk B.A.P - No Mercy'nin şarkı sözlerine başlarken bakışları halkanın ortasında ki kıza kaydı. Küçük Sunny. Yüzünde alaycı bir gülümseme oluşmuştu. Sigarasının dudaklarından ayırdı ve vücudunu dayadığı duvarın yanında ki çöp kutusuna gelişi güzel attı. Ponpon kızlarda birlikte olmadığı tek kız Na Sun'dı hiç şüphesiz. Hoş Na Sun kimseyle beraber olmamıştı. Futbol takımından.. Bakire Kraliçe. Geçen yıl bu lakabı sarışın Çinli Mei Jia'a takmıştı ama son aşk üçgeni haberleri ile muhtemelen artık bakire değildir diye geçiriyordu. Yeni gözdesi Na Sun'dı şüphesiz.
Ellerini kotunun ceplerine sıkıştırdı ve halkayı yararak ortaya Na Sun'a yöneldi. "Sunny bebeğim sana ceza vermek olmaz!" Kesinlikle aklında güzel fikirler vardı. Takımdan birkaç kişi ile birkaç hafta önce iddaa girmişti. Tabi idda zamanla unutulmuştu ama bu fırsatı değerlendirecekti Jae. "Senin gibi biz kız cezaları hak etmiyor ve böyle saçma oyunlara gerek yok." Alaylı bakışları ile tanımadığı ve elinde mikrofon ona bakan çocuğa baktı. Kim bu velet? Yeniden Na Sun'ı dönerken cebine sıkıştırdığı sol elini kaldırdı ve Na Sun'ın çenesini tuttup kendisine yaklaştırdı. Kızın üzerinden yayılan koku zaten alkolden mayışan kafasını daha da uçuklatmıştı. "Cennete yedi dakikaya ne dersin? Hem ponpon kızlığının şerefine! Öyle değil mi? Anyang'ta ki hangi ponpon kız bakire kalabilir ki. Ya da hiç öpüşmemiş. Hem unutma. Futbol takımından biri ile birlikte olman Mi Ko'nun kurallarında vardır." Na Sun'ı yatağa atıp bakireliğini kurutacak olan ben olmalıyım. Na Sun elini itipte gerilerken yüzünde hafif bir tebessüm vardı. Hatta kendisine haykırmaya başladığında yüzünde ki alaycı gülümseme daha da yayılıyordu ama.. Yüzünün sağ tarafına aldığı ani darbe ile sendeledi ve yere düşmekten son anda kurtuldu. Elini yanağına götürtü. Çenesinin bu darbe ile kırılmış olabileceği anlık bir biçimde zihninden geçti ama düşünceleri hızla yükselen sinir seviyesi ile çakıştı. Na Sun'ın bakışları kendisinde ve o çocukta dolaşıyordu. Dişlerini ve yumruklarını sıktı ve ağzından küfürler savurarak çocuğa doğru hızla yöneldi.
Whong Min Jae- III. Sınıf | Anyang Takım Oyuncusu
- Mesaj Sayısı : 15
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
- Birkaç aydır sessiz bir şekilde ortalıkta dolaşıyor ve ikizinden uzak durmaya çalışıyordu. Her ne kadar onu sevse de bunun onun için aynı olmayabileceği, hatta onun etrafındaki kızları dağıtıyor olabileceği aklına geldikçe ondan hep bir adım uzakta kalmıştı. Onun için ondan uzak kalmak gibi bir durum ile karşı karşıyaydı. Özlemişti işin gerçeği onu. Maçlarda ve okulda onu izliyor olsa da ona dokunmayı özlemişti, bir şekilde diğer yarısı eksik kalmıştı. Yılbaşıydı bu gece, ailesi yanında bile değildi. İkiz kardeşi dahi içmeyi daha uygun görmüştü. Kendisi ise bir şeyler atıştırarak etrafta bir hayalet gibi dolanıyordu. Üstelik tabağını seçtiğinde altındaki kırmızı kart ile birlikte şaşkınlığı artmıştı. Kendisinin bir tane bile bulamayacağını düşünürken, aramadan bulmuştu. İlginç ya, oldukça yalnız ve tek başınaydı.
KIRMIZI KART
" Partnerine istediğini yap. "
" Partnerine istediğini yap. "
Ona göre bir kart olmamıştı belli ki. Yan tarafta oluşan kalabalığı ise görmezden gelmeye çalışıyordu. Yine birileri fazla eğleniyordur. Ancak duyduğu seslerden birisi oldukça tanıdık geldiği için bir anda donakalmıştı. Elindeki tabağı düşürmüştü elinden. Min Jae... Kalabalık ve onun hiçbir alakası olamazdı, tabii yine... Hızla çemberi aşarak ortada kimin olduğuna baktı. Daha önce hiç görmediği serseri kılıklı sarışın bir adam, hafifmeşrep ponpon kızlardan birisi ve ikiz kardeşi Min Jae. Üstelik tam girdiğinde onun yumruk yemesi ile ciddi şekilde kendisinin de canı acımıştı. Onun sendeleyip çocuğa doğru ilerlemesi üzerine ne yapacağını bilememişti. Elinden ne gelebilirdi ki? Bildiği bir şey varsa ya Min Jae dayak yiyecekti ya da büyük hasar alarak çocuğu dövecekti. İki türlüsü de hoşuna gitmiyordu. Sadece tiz bir çığlık atarak Min Jae' nin göğsüne yapışabilmişti. Onu durdurmak için fazla güçsüz olduğunu düşünse de Min Jae' nin alkollü oluşu işini kolaylaştırmıştı. " Özür dilerim! Özür dilerim! Ben gerçekten üzgünüm!" Kimden özür dilediğini bile bilmiyordu. Sadece sıkıca göğsüne sarıldığı ikiz kardeşini çekiştirerek oradan götürmeye çalışıyordu. Küçük kalbi deli gibi atmaya başlamıştı, daha önce hiç böyle bir aksiyona girip hiç böyle bir kalabalık tarafından ilgi çekmemişti. Hoşuna gittiği de söylenemezdi.
Whong Min Jee- III. Sınıf
- Mesaj Sayısı : 15
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Olduğu yerde öylece kalmıştı ama kimin attığını fark edemediği tiz çığlık eşliğinde vücudunun kontrolünü eline aldı ve Dong'a doğru atıldı. Kollarından tutmaya çalışıyordu, diğer kızın da -ki Jae'nin ikiz kardeşi Jee olduğunu andan fark edebilmişti- aynı tepkiyi Jae'e uyguladığını seçebiliyordu. "DONG! DONG!" Her ne kadar Dong'ın kulağının dibinde ona bağırıyor olmasına karşın kalabalıktan çıkan sesler ve tabi Dong'ın onu umursamaması sözlerini silip süpürüyordu. Dong'ı geri çekmeye çalışıyordu ama etraflarını sarmış kabalık buna pekte izin vermiyordu. Hatta bu gösteriden hoşlanmış gibiydiler. Her zaman hoşlanırlardı. Okulda çıkan dedikoduluk malzemeler her öğrencinin aklını çalıyordu resmen. Mükemmel. Mükemmel. Yılbaşı partisinde Dong'ı kavgadan ayırayacağım kimin aklına gelebilirdi. Dong'ı geriye doğru itti ve yumruklarını sıkırak gürültülü kalabalığın ortasında çığlık attı. Birkaç dakika önce Jee'nin attığı çığlığa kıyasla daha tiz ve kulak tırmalayıcı bir çığlıktı. Sonuç olarak kalabalığın susmasını sağlamıştı. Kaşlarını çatarak etrafında döndü ve gözlerini kalabalığa dikti. "KESİN SESİNİZİ! HEPİNİZ! ŞİMDİ HERKES PARTİYE DÖNSÜN! UZAKLAŞIN!" Sözlerinin sonunda sesi daha da güçlenerek çıkmıştı. Kalabalık birkaç saniye daha etraflarını sardıktan sonra homurdanarak uzaklaşmaya başladılar. Bazıları çoktan telefonlarına sarılmıştı. Muhtemelen okulun yeni gözdesi dedikosu sitesine mesaj atıyorlardı. Ya da Na Sun sadece kuruntu yapıyordu. Bir elini beline koyarken diğer elinin işaret parmağını Jae'e doğru salladı. "Sen! Sen!..." Sinirleri gerilmişti kesinlikle. Derin bir nefes aldı ve rahatlamaya çalışarak gözlerini kapattı. "BU İŞ BURADA BİTMEDİ SERSERİ!" Jae'nin sesi ana salonda yankılanıyordu. İkiz kardeşinin onu tutan kollarından hiddetle sıyrıldı ve birkaç adım atarak kendisine ve Dong'a bakmaya başladı. "Senle en kısa zamanda görüşeceğiz ve sen Sunny seninle de işim bitmedi.... .. Ponpon kız." Sözlerinin sonunda kendisine attığı bakışlar ile Na Sun birkaç adım geriledi. Jae yeniden alaycı gülüşüne bürünürken gerisin geriye döndü ve Jee'i kolundan sıkıca tuttuğu gibi ana salondan dışarıya sürüklemeye başladı. Başını ellerinin arasına alırken kendisini kırmızı bir koltuğun üzerine attı. Bir taraftanda Dong ile konuşmaya başlamıştı. "Dong!... Ne yaptığını sanıyorsun?! Burası okulum! Dövüş kulübü değil!" Parmaklarını sarı saçlarının arasından geçirdi ve koltuktan kalkarak Dong'a doğru hızla ilerledi. Dong'ın elini elini arasına alıp, Jae'nin yüzüne hızla attığı yumruğun etkisi ile elinde bir yara, şişlik veya her hangi bir şey olup olmadığına baktı. Parmaklarını Dong'ın elinin üzerinde gezdirdi. "İyi misin? Elin falan acıyor mu? Tanrım. Böyle şeyler yapmaktan vazgeçmelisin." Dudaklarında yarım bir gülümseme yüzünü kaldırdı ve Dong'a baktı.
Kwon Na Sun- II. Sınıf | Ponpon Kız
- Mesaj Sayısı : 123
Lakap : Sunnie. Bunny. Na-Na.
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Etrafındaki kalabalık gittikçe artıyor ve tansiyon yükseliyordu. Sun'ın görevini yerine getirmesini keyfile bekliyordu. "No no no..." Sadece Sun ve kendisinin içinde durduğu halkaya zayıf ve uzun boylu biri daha girdiğini görünce kaşlarını çatarak gence baktı. Genç hiç hızını kesmeden Sun'a doğru yaklaşıyor ve Dong'ın ellerinin kaşınmasına sebep oluyordu. Boğazı kurumuştu. Kaşınmak istiyorsun anlaşılan. Hele ki çocuk eliyle Sun'ın çenesinden tuttuğunda kendini kontrol edemedi ve elindeki mikrofonu yere fırlattı. Mikrofon yere çarpıp tiz bir ses çıkarıp oradakilerin kulağını tırmalarken Dong burnundan soluyan boğa gibi çocuğa yaklaştı. Sanki bütün öfkesini elinde toplamış gibi elini savurdu ve çocuğun yanağına denk getirdi. Seni piç kurusu. Dudaklarını sımsıkı bastırmış ve yüksek sesle burnundan soluyordu. Şuanda volkanik dağ gibiydi. Yere düşen çocukla daha işi bitmemişti. Onun kafasını patlatacaktı. Yumruklarını sıktı. Bir adım daha attı ama kolundan biri çekiştirmeye başlamıştı. Kolunu kurtarmaya çalışıyordu ve yanındaki her kimse ona hiç bakmıyordu. Biliyordu Sun'dı.
Seni geberteceğim piç. Bokunu yedireceğim sana. Halkayı oluşturan kişilerden tezahürat seslerini duyabiliyordu ama gözü dönmüştü. İşte herkesin sandığı sert çocuk buradaydı ve şimdi ateşli bir kavga vardı. Sert Hee Dong. Halkaya zayıf ve orta boylarda bir kız daha hızla giriş yapınca durakladı. O sırada diğer piçte ayağa kalkmıştı. "Seni geberteceğim." dişlerini çok sıkıyordu ve büyük ihtimalle kanayacaktı. Kız çocuğu alıp çıkardığında sinirle hala onlara bakıyordu. Sun'ın bağırmasını duydu ve ellerini biraz daha sıktı. Onun haddini daha güzel verebilirdim. Hala olduğu yerde dikilmiş dağılan kabalığın ardındaki salondan çıkan piç ile onun koluna girmiş kıza bakıyordu. Senin canını nasıl yakacağımı biliyorum piç. Gözlerini kapattı ve sakinleşmeye çalıştı. Ne hakla Sun'a dokunabilir. Siniri geçecek gibi değildi. Zaten işi yarım kalmış çocuğu bir güzel pataklayamamıştı. İçkilerin olduğu açık büfeye ilerledi ve sert içkilerden birini kaptı. Şuan da ona kimse yaklaşmamalıydı yoksa sonu kötü oldurdu. İçkiyi kafasına diktiğinde az önce Sun'ın onun elini tutup bir şeyler söylediği aklına geldi. Dikkat etmemişti ve kızı öylece arkasında bırakmıştı. Gözlerini devirdi ve arkasını dönüp sırtını duvara yasladı. Bakışlarını koltuğa oturmuş ve sinirle ayağını yere vuran Sun'a dikti. Sun'ın kalbini daha fazla kırmadan defolmalıyım buradan. Bok çukuru.
Seni geberteceğim piç. Bokunu yedireceğim sana. Halkayı oluşturan kişilerden tezahürat seslerini duyabiliyordu ama gözü dönmüştü. İşte herkesin sandığı sert çocuk buradaydı ve şimdi ateşli bir kavga vardı. Sert Hee Dong. Halkaya zayıf ve orta boylarda bir kız daha hızla giriş yapınca durakladı. O sırada diğer piçte ayağa kalkmıştı. "Seni geberteceğim." dişlerini çok sıkıyordu ve büyük ihtimalle kanayacaktı. Kız çocuğu alıp çıkardığında sinirle hala onlara bakıyordu. Sun'ın bağırmasını duydu ve ellerini biraz daha sıktı. Onun haddini daha güzel verebilirdim. Hala olduğu yerde dikilmiş dağılan kabalığın ardındaki salondan çıkan piç ile onun koluna girmiş kıza bakıyordu. Senin canını nasıl yakacağımı biliyorum piç. Gözlerini kapattı ve sakinleşmeye çalıştı. Ne hakla Sun'a dokunabilir. Siniri geçecek gibi değildi. Zaten işi yarım kalmış çocuğu bir güzel pataklayamamıştı. İçkilerin olduğu açık büfeye ilerledi ve sert içkilerden birini kaptı. Şuan da ona kimse yaklaşmamalıydı yoksa sonu kötü oldurdu. İçkiyi kafasına diktiğinde az önce Sun'ın onun elini tutup bir şeyler söylediği aklına geldi. Dikkat etmemişti ve kızı öylece arkasında bırakmıştı. Gözlerini devirdi ve arkasını dönüp sırtını duvara yasladı. Bakışlarını koltuğa oturmuş ve sinirle ayağını yere vuran Sun'a dikti. Sun'ın kalbini daha fazla kırmadan defolmalıyım buradan. Bok çukuru.
Jung Hee Dong- Serbest Meslek
- Mesaj Sayısı : 109
Lakap : Bad Boy
Geri: [ Yılbaşı Partisi ] Red Card
Parmaklarını saçlarının arasından geçirdi ve sanki biraz önce ki kavga hiç yaşanmamış gibi Dong'ın koluna sarıldı. Dong ile beraber geçirdiği yılbaşı gecesinin daha da kötüleşmesini istemiyordu. Birkaç dakika önce oturduğu kırmızı koltuğua Dong'ı sürükledi ve oturttu. "Şimdi Dong. Sakinleşiyorsun." derken koltuğun arkasına geçmiş ve Dong'ın omuzlarına ellerini gevşek bir biçimde koymuştu. Dong'ın sinirlerinin aşırı derecede gerildiğinin farkındaydı. Kendi sinirleri de iyi durumda değildi aslında. Ama Dong'ın etkisi ile kendisini ve onu yatıştırmayı amaçlıyordu. Parmaklarını Dong'ın omzundan saçlarına götürdü ve saçlarını karıştırdı. "Hadi koca oğlan. Jae'i boşver. Her zaman böyle zevzeklikler yapıyor. Aptalın teki." Dong'ı sözleri ile sakinleştirmeyi amaçlıyordu ama pekte başarılı olacağını sanmıyordu. Çocukluklarında dahi Dong kavgaya karıştığında sakinleşmesi uzun sürerdi hatta Dong'ın sessizliğinden anladığı kadarı ile kendisini içten içe yiyip bitiyor olmalıydı. Hatta Jae'i öldürme planları yapıyor olabilirdi. Hoş bu plana kendisi de katılırdı ama... Sonuçta öldüremezlerdi. Yeniden Dong'ın önüne geldi ve önünde eğildi. "Dong. Gerçekten sakinleş. İstersen eve gidelim. Yılbaşına burada girmemize gerek yok. Zaten girdiğimiz anda parti daha da çoşacaktır. Sabaha kadar eğlenirler. Evde dinlenebiliriz... Dondurma yeriz. Bilmiyorum. Ama... Sakinleş. Lütfen." Dong'ın ellerini tuttu kendisine dikkat etmesi için ama Dong'ın gözleri ana salonda fıldır fıldır dönüyordu ve halen gergin olduğu anlaşılıyordu. Yavaşça uzandı ve Dong'ın çenesini yakaldığı gibi kendisine çevirdi. Yüzleri yakındı ama buna dikkat etmemeye çalışıyordu. Hoş alışkındı. Bir nevi. "Dong. Eve gide-" Sözlerinin sonunu getiremeden kalabalıkta bir kez daha canlanma oldu. Bakışlarını kalabalığa çevirirken saatin gece yarısına geldiğini fark etti. Gerin bir biçimde nefesini dışarı verdi. "Anlaşılan yeni yıla burada gireceğiz." Yüzünde hafif bir tebessüm halen çenesini tuttuğu Dong'a döndü. "Ama beraber. Bu da iyi. Öyle değil mi? Tüm yıl peşinden ayrılmayacağım." Koltuğun kenarına oturdu ve Dong'ın boynuna sarıldı.
RP TAMAMLANMIŞTIR.
Kwon Na Sun- II. Sınıf | Ponpon Kız
- Mesaj Sayısı : 123
Lakap : Sunnie. Bunny. Na-Na.
Similar topics
» [ Yılbaşı Partisi ] You don't want to be alone.
» [Yılbaşı Partisi] I Don't Need A Man
» [ DUYURU ] Yılbaşı Partisi
» [ Yılbaşı Partisi ] Avlu
» [ Yılbaşı Partisi ] Ana Merkez
» [Yılbaşı Partisi] I Don't Need A Man
» [ DUYURU ] Yılbaşı Partisi
» [ Yılbaşı Partisi ] Avlu
» [ Yılbaşı Partisi ] Ana Merkez
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz