[ Yılbaşı Partisi ] People talk loud..

tarafından **Park Hwa Sun** Perş. Ekim 25, 2012 1:21 am

Park Hwa Sun (One Shot)

Ha Neul'ı bulmak ümidi ile yurt koridorlarında elleri, kısa gri kotunun ceinde aylak bir biçimde dolanıyordu. Giydiği siyah asker botlarını yurt koridorunun zeminine özellikle vurarak yürüyordu. Aslında fark edilmek için yapmıyordu sadece botlar ayağına biraz bol geliyordu ve basacağı zaman zemine hızlı çarpıyordu. Siyah yuvarlak yaka bol tişörtü çekiştirdi ve neredeyse tamamı siyah saçlarını geriye savurdu. Geçen hafta saçlarının kenar tutamlarını sarıya boyamıştı daha önce kırmızıydı. Muhtemelen gelecek birkaç hafta sonra da bambaşka renklerde olacaklardı ama saçının tamamını boyamayacağından emindi. Ayağına yurt koridolarının sarmalandığı küçük renkli lambalardan biri dolanıp neredeyse düşecek gibi olduğunda istemsizce küfür savurdu. Partilerden nefret ediyordu. Özellikle yılbaşı partilerinden. Sanki bir yıl atlamanın çok önemli bir şeymiş (!) gibi kutlanması. Nihilisti. Hiç yoktan iyidir diyerek her fırsatta hiççiliği savunurdu. Aslında buna dahi tam olarak inanıyor gibi değildi. Lambalardan birini çekti ve bir duvar boyu düşmesini sağladı. Komitenin yaptıklarını umursamıyordu. Zaten her zaman boş işler ile uğraşırlar diyordu. Anyang'ta ne aradığını dahi bilmiyordu. Ha Neul'a karşı çıkıp okula gelmeyebilirdi ama karşı çıkmamış ve okulda kalmıştı. Tabi gerisinde bu işkenceyede katlanmak zorundaydı.

Okulda ki uğraşı orkestraydı. Ama grup çalışmalarından dolayı ona dahi zaman ayıramıyordu. Çıkış yaptıktan sonra derslere girişide karışmıştı. Şirket resmen tüm kontrolleri üzerine almıştı. Hoş her zaman böyleydi. Çocukluğundan beri LIVE RECORDS'ın himayesi altındaydı. Halen daha idrak edememesine karşın bir idoldü. Fanları vardı. Her ne kadar kendisini pek sevdiklerini sanmıyordu. Ice Queen lakabını kendisine taktıklarında pekte iç açıcı bir durum içinde olmadığını anlamıştı. Ama her şekilde Magic iyiydi. Sanırım. Cebine sıkıştırdığı küçük çilekli sakızı açtı ve ağzına attı. Paketini de koridora doğru savurdu. "HA NEUL!" Koridorda birkaç öğrenci ona doğru döndü. Bazıları Anyang İdolleri olan Ha Neul ve Hwasun'ı pekte umursamıyordu. Bazıları sakız gibi yapışıyordu. Bazılarıda sadece idol biri ile tanıştıkları için şevk duyuyor ve kendi hayatlarına devam ediyorlardı. Umursamazca elini hava salladı ve gerisin geriye dönerek yurt koridorunda ikinci kez dolanmaya başladı. Belki Mia'ı arayabilirdi ama bundan da pek emin değildi. Muhtemelen kendine ait mükemmel bir yılbaşı gecesi geçiriyor olamlıydı ve yanında Hwasun'ı isteyeceğinden emin değildi. Her ne kadar Magic ile çıkış yapmış olmalarına karşın grup pekte kaynamış değildi. Aylak adımlar atmaya devam ederken bir kez daha -birkaç dakika önce yere özellikle düşürdüğü küçük lambalara- takıldı ve yere düştü. Saçlarını geriye doğru atıp doğruldu ve vücudunu duvara yasladı. Berbat bir gece geçiriyorum. Ayaklarını kendisine doğru çekti ve koridoru gözleri ile takip etti. Buralarda bir yerde aşırı alkollü bir içecek olsaydı oldukça sevinirdim aslında. Ellerini kenetledi ve başını geriye doğru yasladı. Koridor bomboş olmasına karşın sanki onca insanın gürültüsünü duyar gibiydi. Konuşmaları, kahkahaları, aptallıkları. Duygularını dizginlemeye çalıştı ve uzun süre aldığı oyunculuk eğitiminin getirisi ile yapay bir ifade yerleştirdi. Arada sırada koridordan geçen birkaç kıza kısık gözler ile bakıyordu ama partinin etkisi ile kimse kimseyi umursamıyor gibiydi. Elini alnına dayadı. Kısık gözleri ile koridorun diğer tarafında buruşturulmuş kırmızı kartı fark etti. Kırmızı kart?... Anlamı neydi bunun?... Hoş. Bana ne? Ama merak duygusu içini kemirmişti ve emekleyerek kırmızı karta doğru ilerledi. Anlaşılan biri yapmak istememiş ve buruşturup atmış. Belki ilginç bir şeyler çıkar. Ama... Sanırım bir partnere ihtiyacım olacak. Kartı düzeltti ve son bir kez koridora kısa bir bakış attıktan -koridorda sadece birkaç kız vardı- sonra kartı açtı. Here you go!

tarafından **Hwang Tae Jeon** Perş. Ekim 25, 2012 2:47 am

KIRMIZI KART
" Shot yapmak için içki bul."

tarafından **Park Hwa Sun** Perş. Ekim 25, 2012 4:35 am

Kaşlarını yavaşça havaya kaldırdı. "Tabi ki kırmızı kart." derken kalkmaya çalıştı. Koridor boyunca içki bulabileceğini düşünüyordu aslında. Hatta Ha Neul'ın okulun belli yerlerine gizlenmiş içkileri olduğunu söylediğini hatırlıyordu. Belki şansına içki bulabilirdi. Elinde tuttuğu kırmızı kartla beraber koridor boyunca gözlerini dört açarak ilerlemeye başladı. Ayaklarını sürüyerek ilerliyordu. "Yurt koridoruna içki koymayı unutmamışlardır herhalde. Bahçeye çıkmak istediğimi sanmıyorum." Kendi kendisine mırıldanıyordu. Küçük lambaların yaydığı renkli ışıklara karşı gözlerini kısıyordu. Her nedense bu lambaların ışığı gözlerini rahatsız etmeye başlamıştı. Zaten kırılgan bir vücuda sahipti. Bağışıklı sistemi o kadar zayıftı ki normal bir insanın, mevsim gribi olması kendisi üzerinde ölümcül gibi bir etki yaratıyordu. Yataktan dışarıya adımı atmaz, atamazdı. Çünkü o kadar çok kağıt mendil ile sarmalardı ki kendisini aralarından kurtulamazdı. Alışkanlıktan dolayı burnunu çekti ve derin bir nefes aldı. Hasta olmaktan nefret ederdi. Sanki tüm vücudu kusurluydu. Gözleri ışığa karşı dirençsizdi, derisi güneşte fazla kalınca aşırı bir renk değişimine maruz kalırdı, eklemleri de sıklıkla ağrırıdı. Bu yüzden kendisini çoğunlukla 'Yaşlı Kadın' olarak tabir ederdi. Hatta yaşlıların dahi kendisinden daha sağlıklı ve dinç olduğunu düşünürdü. Sadece sesi ve saçları hiçlikten doğuşunda iyi bir şeyler kazanmıştı. Kocaman yeşil bir saksının çevresine bakındı. Komitenin eğlence anlayaşı üç yıldır ilginç gösteriler yaptığı gibi farklı yerlere göz kestiriyordu.

Halen saksının çevresine göz gezdirirken, içinde ki küçük altın partılyı fark etti. Geniş ve uzun saksının içine gömülmüş bir cisim olduğundan emindi ve aklına en uçuk fikir geldi. Komite oldukça ilginç bünyelere sahipti. İçkinin ince sapının topraktan çıkarmaya çalışarak kendisine çekti. Uzun camdan bir şişeydi ve içinde turuncu ve mor karşımı olan sıvı vardı. "Gizledikleri içkilerden biri olmalı." Aslında tereddütlüydü. Elinde şişe ve kırmızı kart, yüzünde soru işaretleri koridora baktı. Bardak bulmayı ümit ediyordu aslında. Koridorun pencerelerinden birinin önüne konulmuş küçük bardağı fark ettiğinde yüzüne hafif bir tebessüm yayıldı. Kırmızı kartı kotunun cebine sıkıştırıp, içkinin kapağını açtı. Şişeden yayılan garip ve ekşimsi ama bir o kadar da şekerlemeleri hatırlatan bir koku yayılıyordu. Tek kaşını kaldırarak küçük şişeye içkiyi doldurdup içki şişesini bardağın yanına koyarken bardağı kavradı ve bir elini beline koyarak bardağı havada yavaşça salladı. "Şerefe Anyang!" Bardağı hızla kafasına dikti ve peşi sıra inanılmaz bir yanma ve öksürme ihtiyacı hissetti. Bir taraftandan boğazını tutarak öksürmeye devam ederken içkinin ağzında bıraktığı tadı algılamaya çalışıyordu. "Oldukça garip... Bir tadı var ama..." Bardağa yeniden içkiyi doldurdu ve derin bir nefes alarak ilk içtiği içkinin yanma hissi kaybolmadan ikinciyi kafasına dikti. Sanırım tüm partiyi içkiyle geçirecem... Kötü görünmüyor.

[ Yılbaşı Partisi ] People talk loud..

[ Yılbaşı Partisi ] People talk loud..

Geri: [ Yılbaşı Partisi ] People talk loud..

Geri: [ Yılbaşı Partisi ] People talk loud..