[KAMP] I'm Hungery

tarafından **Kim Lee Su** C.tesi Ara. 01, 2012 10:46 am

Kim Lee Su & Lee Mi Cha

Kamp grubunun en arkasında kalmaya özen göstermişti. Hoş istesede hızla öne geçebileceğinden emin değildi. Böyle kamplara alışık değildi. -sadece beyzbol kamplarına- Hangi akla hizmet bu kampa istekle geldiğini anlamıyordu. Tabi çadırda kalacağı Unni Mei ve Men Li ile pek sorun yaşamayacaktı. Yaşamazdı zaten. Kimseyle yaşamıyordu. Kampın tek çıkar yolu başının etrafında dönen Mei Jia'nın hazırlacağı yemeklerdi. Şimdiden ağzı sulanıyordu. Başında ki kırmızı şapkayı çekiştirdi ve hemen önünde yavaş adımlar atarak grubu takip eden Mi Cha'a baktı. Mi Cha dahi kendisinden fazla enerjik görünüyordu. Kocaman sırtına astığı kamp çantasının kollarını sıkıca kavradı ve dudaklarını birbirine bastırarak Mi Cha'a yetişmeye çalıştı. Bir taraftan geveliyordu arkadaşına. "Biraz daha yavaş yürüsen oldukça iyi olur. Bir ton ağırlık taşıyor gibiyim." Derin bir nefes aldı ve Mi Cha'nın koluna asılarak yürümeye devam etti ve başını da kızın omzuna yerleştiril tüm ağırlığını üzerine verdi. Ayağında ki birkaç numara büyük botlarını sürüyerek aylak bir biçimde yürüyordu. Kendi ayağına dolanıp, yürüdüğü onca yolu yuvarlanarak gerisin geriye dönme tehtidi yaşıyordu kesinlikle. Karnını ovuşturdu. "Şimdiden karnım açıktı. Kamp alanına ne kadar kaldı ki?"

tarafından **Lee Mi Cha** C.tesi Ara. 01, 2012 11:10 am

Kamp günü sonunda gelip çatmıştı. Önceki okulunda bu tür etkinliklere az katılım olurdu. Anyang'da ise neredeyse okulun yarısı gelmişti. Halinden oldukça memnundu. Temiz havanın her bir metrekaresini solumak istercesine havayı içine çekti. Herşey çok güzeldi tabi Sumie'nin mızmızlanmaları dışında. Sırtına kocaman bir çanta alarak gelmişti. Kimbilir içinde neler vardı diye düşündü. Arkasına dönüp ona bir göz attı. Halinden hiçte memnun gözükmüyordu. Sırtındaki kocaman çantayı çekiştirip duruyordu. Kendi kendine gülümsedi. Gerçekten kendisi gibi doğal bir kızdı. Kamp'ta onunla aynı çadırda kalmayacaklardı. Ama zamanının çoğunu Sumie'yle geçireceğinden emindi. Bir önceki hafta Jeun Ja ile anlaşmışlardı. Aynı çadırda kalacaklardı. Kızın yetişmesi için hızını biraz yavaşlattı. Sumie oldukça geride kalmıştı. Zavallı kız yanına hızlı adımlarla gelerek "Biraz daha yavaş yürüsen oldukça iyi olur. Bir ton ağırlık taşıyor gibiyim." dedi. Gerçekten bir ton var mı diye düşünmeden edemedi. Çantanın içine bu kadar ne koymuştu ki? Kendisi sadece işine yaracak olan önemli eşyaları koymuştu. Lee su hep böyleydi sürekli mızmızlanırdı. Elini karnına götürüşünü gülümseyerek izledi. "Şimdiden karnım açıktı. Kamp alanına ne kadar kaldı ki?" diye kendisine sordu. Sanırım daha yolun yarısını yeni geçmişlerdi. Montunun cebindeki haritayı çıkardı. Gerçektende yolun yarısı yeni bitmişti. Bu demekti yarım saat daha yürüyeceklerdi. Haritayı aldığı yere geri koydu. Yanındaki arkadaşına şöyle bir göz attı. Gerçekten aç gözüküyordu. Elini çantanın arka cebine götürdü. Yanına bir kaç paket tuzlu kraker almıştı. Çantasından çıkarıp bir kaç tane ağzına attı. Gülümseyerek yanındaki arkadaşına da uzattı "Yanımda her zaman atıştırmalık bir şeyler bulundururum sende ister misin?"

tarafından **Kim Lee Su** C.tesi Ara. 01, 2012 11:26 am

Gözleri büyüdü ve başını Mi Cha'nın omzundan kaldırıp tek kaşı havada kıza baktı. "Atıştırmalık mı getirdin? Yasak olduğunu biliyorsun. Şöyle aramıza sıkıştır paketi. Görürlerse kesin alırlar. Kesin. Sanırım... Öğretmen Choi bana bakıyor gibime geldi." Yüzünde kocaman bir sırıtma Mi Cha'nın elinde tuttuğu paketi çevik bir hareketler ellerinin arasına aldı ve montunun cebine doğru sıkıştırdı. Adamın bakışları başka öğrencilere döndüğünde ancak ağzına birkaç kraker atma fırsatı bulmuştu. Bir dolu krakeri ağzına tıkıştırdı. "Umarım yanında gizli çikolata, kurabiye falan da vardır. Hoş senin ihtiyacın olacak. Mükemmel bir aşçıyla çadır arkadaşıyım." Yüzünde sinsi bir gülümseme ile Mi Cha'a baktı ancak saniye geçmeden yeniden sırıttı ve arkadaşını telkin etme -alaylı bir şekilde- başladı. "Merak etme. Yeun Ja muhtemelen yemek yapmasını bilmiyor. Yaparsa da tüm malzeme kül olur. Hye Shi. Bak ondada kesin atırtırmalık vardır boldan. Gene iyisin. İki hafta boyunca böyle devam edersiniz." Ellerini ovuşturdu ve birkaç krakeri daha ağzına atıp, tüm ağırlığını Mi Cha'a yükleyerek yürümeye devam etti. Gözleri etrafta dolanıyordu ama bariz bir biçimde her şey aynıydı. Tüm kalan ya kayadan, ya ağaçtan, ya da yapay küçük göletlerden oluşuyordu. Ayağına büyük olan botu ile önüne gelen küçük taşlara vuruyordu. Kış tatilinin iki haftasını kampta geçirecekti. Kalan bir hafta boyunca da muhtemelen beyzbol sezonun başlıyor olmasından dolayı Nexen Heroes'ın yanında geçirir, çalışmalarına başlardı. İkinci yarı kendisi için oldukça fazla şey arz ediyordu. Gelecek yıl Anyang Cats'in kaptanı olmak istiyordu. Bu dönem seçilecek traniee'lerden biri olmak için umudu vardı. Ve bir çok şey. Dudakları yukarıya doğru kıvrıldı. İstemsizce yüzünde oluşmuştu tebessüm. "Mi Cha. Aslında bu kampı iyi değerlendirmem gerek. Böyle boş zamanlarım olmayacak sonuçta. Ve ayrıca minyatür beyzbol sopam yanımda, kamp fazla sıkıcı geçmeyecek."

tarafından **Lee Mi Cha** C.tesi Ara. 01, 2012 11:55 am

Yanında bir şeyler getirmemesi gerektiğini biliyordu. Ama kurallar çiğnenmek içindir değil mi? Her zaman bu tür durumlara kaşı hazırlıklı olmuştu. Doğayı seviyordu ama açta kalamazdı. Lee su tek kaşını kaldırıp öğretmen Choi'nin onlara baktığını söyledi. En fazla ellerindekileri alırdı. Çantasının derinliklerindeki daha 3 paketten haberi olmazdı. Tabi çantasını kurcalamazlarsa. Elinde krakerleri Lee su hızlı bir hamleyle kaptı ve cebinde bir yerlere sıkıştırdı. Arkadaşı sırıtarak "Umarım yanında gizli çikolata, kurabiye falan da vardır. Hoş senin ihtiyacın olacak. Mükemmel bir aşçıyla çadır arkadaşıyım." sözlerinin üzerinden daha bir kaç saniye geçmişti ki arkadaşı tekrar sırıtarak "Merak etme. Yeun Ja muhtemelen yemek yapmasını bilmiyor. Yaparsa da tüm malzeme kül olur. Hye Shi. Bak ondada kesin atıştırmalık vardır boldan. Gene iyisin. İki hafta boyunca böyle devam edersiniz." dedi. Aslında çadır grubunu yeteneklere göre ayarlamamışlardı. Herşey biranda olmuştu. Ve grup oluşmuştu. Kendisi yemek yapmada çok iyi sayılmazdı. Halbuki abisi bu konuda ustaydı. Ne zaman aç kalsalar hemen bir şeyler hazırlar önene koyardı. Hazır yemek yapmazdı. Herşeyi taze taze alır öyle tüketirdi. Abisinden öğrendiği bir kaç tarif dışında bildiği bir şey yoktu. Umarım Hye Shi doğal yaşamda hazırlanabilecek bir şeyler biliyordur diye düşündü. Yoksa gerçekten aç kalacaklardı.Lee su omzuna sıkıca yapıştı. Bütün ağırlığı resmen Mi cha'nın üzerindeydi. Arkadaşı başını kaldırıp ona baktı. "Mi Cha. Aslında bu kampı iyi değerlendirmem gerek. Böyle boş zamanlarım olmayacak sonuçta. Ve ayrıca minyatür beyzbol sopam yanımda, kamp fazla sıkıcı geçmeyecek." Kendisinin de pek boş vakti olmayacaktı. Doğa ile ilgili bir kaç konuşması olacaktı. Onlara hazırlanması gerekiyordu. Herkesin önünde yapacağından oldukça heyacanlıydı. Yanındaki arkadaşına gülümsedi." Sanırım hepimiz için dolu dolu bir 2 hafta olacak" Gruptan biraz geride kalmışlardı. Hızlanmaları gerekiyordu. Tekrar arkadaşına dönüp" Biraz hızlansak iyi olacak yoksa incin top atan bir yerde ayılarla bir başımıza kalacağız."

tarafından **Kim Lee Su** C.tesi Ara. 01, 2012 11:45 pm

"AYI MI?! Burada ayı var mıdır?" Ürkek bir biçimde arkadaşının kolundan sıyrıldığı ve çantasının kollarını sıkıca tuttuğu gibi hızlanmaya başladı. Mi Cha'ı beklemiyordu dahi. Aklında tek fikir şu anda kamp alanına ulaşmak, çadırı kızlar ile beraber kurmak. Yemek saatini beklemek ve beklerken de uyku tulumunun içinde horul horul uyumaktı. Sanırım. İleride Woomin'i fark ettiğinde üzerine atlamak ve kendisini kamp alanına kadar taşımasını istemekti ama tabi yapamazdı. Zaten Woomin'in yanında Yeun Ja'ı fark ettiğinde tatminkar bir ifade ile kendi kendine sırıtıyordu. Çöpçatanlık konularında uzmanlaştığını düşünüyordu kesinlikle ve Yeun Ja ile Woomin'in işi kesinlikle olacaktı. Tabi son birkaç haftadır 'Zombi' olarak tabir ettiği Yeun Ja normale dönerse. Ara sıra eski haline bürünüyordu. Canlı, neşeli hatta daha geöen gün Mi Cha'da yanlarındayken yüz ifadelerini video çekerken oldukça eğleniyor gibiydi. Ama kendi kabuğuna kapanmaya başladığını hissediyordu. Eskiden sadece Woomin ile karşılaştığında heykel olurdu ama artık sıklıkla cansız gibi dolanıyordu. Bu işin altında da bir şey var ama... Bakacaz. Meraklı biri değildi ama Yeun Ja'nın ani değişimi kesinlikle hoşuna gitmemişti. Ellerini beline yerleştirdi ve Mi Cha'a doğru gerisin geriye döndü. "Şu son hafta Yeun Ja'nın farklı davrandığını sende hissettin mi? Sanki eskisi gibi değil."

tarafından **Lee Mi Cha** Paz Ara. 02, 2012 6:42 am

Arkadaşının korkudan faltaşı gibi olan gözleri gerçekten gülmesine neden olmuştu. Arkasına sanki motor takılmış gibi hızla grubun ortalarına doğru giden Lee su'yu izledi. Bu kızı seviyordu. Onun bu enerjik tavırlarını gördükçe mutlu oluyordu. Kendisi de gruba yetişmek istercesine adımlarını sıklaştırdı. Gerçekten geride kalıyorlardı. Sabah ki enerjisi neredeyse bitmek üzereydi. Derin nefes çekti içine. Burası resmen oksijen deposuydu. Ne kadar yararlandı o kadar iyiydi. Patikanın kenarındaki çiçekler dikkatini çekti. Gerçekten güzel görünüyorlardı. Kaç tane renge sahip olduklarını saymak gerçektende zordu. Tam bir tanesini koparacaktı ki Lee su'nun hızla kendisine doğru geri geri geldiğini farketti. Dikkatini çiçeklerden ona çevirdi. Arkadaşının yüzünde oldukça meraklı bir ifade vardı. "Şu son hafta Yeun Ja'nın farklı davrandığını sende hissettin mi? Sanki eskisi gibi değil." Evet fark etmişti. Ama çokta önem vermemişti. Yeun Ja'nın çok farklı bir kişiliği vardı. Oldukça sakin içine kapanık bir kızdı. Yeri geldiğinde çok neşeli olabiliyordu. Ama genellikle ortada tek başına ruh gibi dolaşırdı. Onunla yakın olmaya çalışıyordu. Kişilik olarak gerçekten iyi biriydi. Geçende onu yüzü bembeyaz gördüğünde sadece soğuk algınlığı olduğu söylemişti. Tabi bu konunun üzerine çok gitmemişti. Hatta arkadaşına bir kaç soğuk algınlığı hapı bile vermişti. Merakla ona bakan arkadaşına döndü "Bence büyütülecek bir şey yok. Bana soğuk algınlığı olduğunu söylemişti. Sence ne olabilir ki?"

tarafından **Kim Lee Su** Paz Ara. 02, 2012 7:31 am

"Muhtemelen evet. Büyütülecek bir şey değildir ama... Beni huzursuz ediyor. Yeun Ja normalde soğuk algınlığında dahi etrafta hoplayan, zıplayan -benim gibi- bir kız ama... Son hafta gerçekten garip görünüyor. Belki de dans dersinden sıfır puan aldığından dolayı bu halde. Öğretmen Ki gerçekten acımasız." Yüzünü buruşturdu ve yeniden yürümeye devam etti. Bir taraftan da Yeun Ja ve Woomin'i izlemeye devam ediyordu. Bu iş kesin olacak. Kesin. Cebine sıkıştırdığı paketten birkaç kraker daha alıp ağzına attı ve neşeli bir biçimde yürümeye devam etti. Aslında çöpçatanlık işlerinde daha yeniydi. Hatta ilk kez iki kişiyi birbirlerine ayarlamaya çalışıyordu. Yeun Ja gerçekten Woomin'e aşıktı ve bunu fark edebiliyordu. Neredeyse çocuğu her gördüğünde heykel gibi dikiliyor ve öylece gidişini izliyor, kendisine selam verirse başını önüne hafifçe eğip kızaran yanaklarını gizliyordu. Woomin ise ona kız kardeş gözü ile bakıyordu ama kendisini işe girince değişim başladı. Her fırsatta Woomin'den bahsediyordu. Kek yapmak konusunda yeteneğinden, şekelerden, saçlarından, davranışlarından her şeyinden bahsediyor ve kızı Woomin'in zihninine kazımaya çalışıyordu. Birkaç kez ilk başlarda Woomin ona garip garip bakışlar atmış ve susmak zorunda kalmıştı. Japon yemeklerinin bu işte payı büyük. WASABİ! WASABİ! Biraz gerileyerek Mi Cha ile beraber yürümeye devam etti. "Şu çifte bakar mısın? Yeun Ja ve Woomin. Ben sana ne demiştim? Bu iş olacak. Benim sayemde. ve bak. Oluyor. Oluyor." Ellerini hızla birbirlerine vurup, ovuşturdu ve kısık bir kahkaha attı.

tarafından **Lee Mi Cha** Paz Ara. 02, 2012 8:56 am

"Muhtemelen evet. Büyütülecek bir şey değildir ama... Beni huzursuz ediyor. Yeun Ja normalde soğuk algınlığında dahi etrafta hoplayan, zıplayan -benim gibi- bir kız ama... Son hafta gerçekten garip görünüyor. Belki de dans dersinden sıfır puan aldığından dolayı bu halde. Öğretmen Ki gerçekten acımasız." Belkide gerçekten notları yüzünden olabilirdi. Olayı bu yönden düşünmemişti. Öğretmen Ki gerçekten çok sert biriydi. Özellikle de dersi konusunda. Yeun Ja dans etmede çok iyi olmayabilirdi ama elinden geleni yaptığını biliyordu. Kamp alanına varmalarına az kalmıştı. Şimdiden çok yorulmuştu. Kendini bulduğu herhangi bir yere atmayı ve hiç kalkmamayı diledi. Arkadaşının heyecanlı sözleri düşüncelerini böldü. "Şu çifte bakar mısın? Yeun Ja ve Woomin. Ben sana ne demiştim? Bu iş olacak. Benim sayemde. Ve bak. Oluyor. Oluyor." Woo min ile Yeun Ja gerçekten birbirlerine yakışıyorlardı. Woomini yakından tanımasada onun hakkında hep iyi şeyler duymuştu. "Bencede birbirlerine çok yakışıyorlar. İyi bir iş çıkarmışsın. Umarım Yeun ja'yı mutlu edecek olaylar olur." Bunu gerçekten içten dilemişti. Jeun Ja'yı tanıdığı kadarıyla mutlu olmayı hakediyordu.

tarafından **Kim Lee Su** Salı Ara. 04, 2012 6:44 am

Ağzına birkaç tane daha kraker attı ve ellerini montunun cebine sokuşturup yürümeye devam etti. Sadece kamp alanına ulaşmak istiyordu. Tabi orada da yapılacak işler olduğunun farkındaydı ve çadırı kendisinin kurması gerekiyordu. Çadır kurmak konusunda her zaman beceriksiz olmuştu. Bu yüzden Mei Jia ve Men Li ikilisine görünmekten pek yana değildi. Muhtemelen geceyi çadırın dışında uyku tulumlarının içinde geçireceklerdi ve böcekler ile beraber güzel bir uyku çekeceklerdi. Öğretmenlerin yardım etmelerini umuyordu ama bundan pek emin değildi. Her ne hikmetse kimse bundan bahsetmiyor ve çadır kurmak konusunda usta bir izlenim çiziyorlardı. Omzundan geriye Mi Cha'a doğru baktı ve geri geri yürüyerek tam yanına ulaşınca onunla beraber ilerlemeye devam etti. "Karnım halen aç ve çadır kurmak konusunda hiç bir şey bilmiyorum Cha-sshi~~" Başını ellerinin arasına aldı ve yanaklarını şişirdi. Kısa bir süreliğine nefesini tuttuktan sonra dışarıya verdi. Sarı saçlarının çenesine doğru kıvrılan uçlarını düzeltmeye çalışırken Mi Cha'a yeniden döndü. "Çadır kurmayı biliyor musun?"

tarafından **Lee Mi Cha** Çarş. Ara. 05, 2012 12:02 pm

Çadır kurmak mı? Mi cha bu konuda gerçekten başarılıydı. Eski okulunda Çevrecilik klübü olarak yılda en az 4 defa doğa gezisi organize ederlerdi. Zamanla bu konuda ustalaşmıştı diyebilirdi kendine. Yanındaki arkadaşına gülümsedi." Eh fena sayılmam." Kamp alanına varmalarına az kalmıştı. Gruplar arasında çıkan uğultular dışında çevredeki bir çok kuşun sesi duyuluyordu. Herbirinin kendine has bir cıvıldaması vardı. Gerçekten çok güzeldi. Rüzgarın etkisiyle gözlerine gelen saçlarını kulağının arkasına kıstırdı. Hava biraz daha soğumuş gibiydi. Her ne kadar üzerine kat kat giymiş olsada rüzgar adeta insanın iliğine işliyordu. Yanında ki arkadaşını kolundan çekerek kendine yaklaştırdı. Gerçekten çok üşümüştü. Kamp alanına varmadan donmamak için tanrıya birkaç dua yolladı.
Aklına abisi geldi. Onunla soğuk günlerde birbirlerinin ellerini hohlayıp ısınırlardı. Gerçekten zor ama güzel günlerdi Bu eski anısı gülümsemesine neden oldu. Arkadaşının gözünden bu garip davranışı kaçmamış gibiydi. Tek kaşını kaldırmış bir şekilde ona bakıyordu. Kendisini deli konumuna düşürmüştü. Bir şekilde kendini ifade etmeye çalıştı. "Bir abim olduğunu biliyordun değil mi Lee su? Seni onunla bir gün tanıştırmalıyım."

tarafından **Kim Lee Su** Cuma Ara. 07, 2012 9:05 am

Cebine sıkıştırdığı kraker paketinden son kalan kırıntılarıda ağzına doldurdu. Omzundan geriye pişkin bir sırıtma ile Mi Cha'a baktı. "Abi? Evet abin olduğunu biliyorum ama bu tanıştırma fikride nereden çıktı. Hem... Bak çöpçatanlık olaylarını ben yaparım." Sözlerinin sonunda Mi Cha tehditkar bir bakış fırlattı ama ardından yeniden sırıtarak karşılık verdi ve arkadaşının koluna girdi. Aslında şu dakikada kamp yerine stadyumda olmayı daha fazla istebileceğini düşünmeye başlamıştı. Muhtemelen baharla beraber başlayacak olan yeni sezonun çalışmalarına çoktan başlamış olmalıydı Nexen Heroes. Sarı kısa saçlarının bir sağa bir sola sallayacak şekilde hızla kafasını salladı ve düşüncelerinden sıyrıldı. "Neredeyse kamp alanına geldik ve bu kraker beni fazlasıyla sussattı. Hemen su bulmalıyım!" Mi Cha'nın kolundan hızla çıkarken çantasının kollarını sıkıca kavradı ve grupta hızl yürümeye - daha doğrusu - koşmaya başladı. Omzundan geriye arkadaşına bakarken bağırmaya devam ediyordu. "KAMP ALANINDA BULUŞURUZ! SU BULMAM GEREK! SUSADIM! TANRIM!" Sözlerinin sonunda yeniden önüne döndü ve kamp alanına daha hızlı hareket etmeye devam etti.

RP TAMAMLANMIŞTIR.

[KAMP] I'm Hungery

[KAMP] I'm Hungery

Geri: [KAMP] I'm Hungery

Geri: [KAMP] I'm Hungery

Geri: [KAMP] I'm Hungery

Geri: [KAMP] I'm Hungery

Geri: [KAMP] I'm Hungery

Geri: [KAMP] I'm Hungery

Geri: [KAMP] I'm Hungery

Geri: [KAMP] I'm Hungery

Geri: [KAMP] I'm Hungery

Geri: [KAMP] I'm Hungery