[KAMP] İdols Camping

tarafından **Park Hwa Sun** Paz Ara. 02, 2012 4:59 am

Park Hwa Sun & Kwon Ha Neul

Çadıra içine girerken omzundan geriye baktı. Öğrencilerin dikkatinin üzerinde olmaması iyiydi. Hoş zaten kendisine Anyang'ta pek dikkat etmiyorlardı ama sonuçta bir idoldü. Çadıra hızla girdi arkasından da aynı hızla kapattı. Kamp çantasının yanına otururken üzerinde ki kürklü kısa montu çıkardı ve uyku tulumlarının üzerine doğru fırlattı. Mi Ah'ın ve şirketin uzağında iki hafta boyunca keyif çatmayı düşünüyordu. Tabi paparazilere çoktan Hwasun'ın okul kampına gittiği haberi ulaşmış olmalıydı. Bu yüzden gene kıskaç altındaydı ama çadırın içinde kamera olmadığına göre istediğini yapabilirdi şu an. Çantasının küçük gözüne tıktığı, ayrıca küçük olan viski şişesinin çıkardı. İçkiyi ilk içtiğinde sekiz-dokuz yaşında falandı. Babasının çalışma odasına gizlice girmişti ve uzun süredir gözlediği içki koleksiyonundan içki aşırıp, içmişti. Babasını hiç içerken görmemişti. Annesini de. Babası sadece zevk için içki koleksiyonu yapıyordu. Tabi ara ara belki de kendisi de içiyordu ama Hwasun hiç karşılaşmamıştı. Sonuç olarak ilk içkisini oldukça küçükken içmişti. Tabi ertesinde kusmuştu ama gün geçtikçe içki metresi yavaşça yükselmişti. Tam bir alkolik olduğunu söyleyebilir aslında ama içki fazla bedenini etkilemiyor bu yüzden de aşırı şarhoş delilikleri yapmıyordu. Tabi düz yolda aniden yere yuvarladığı da oluyordu ama pek önemli değildi. Tabi yılbaşında içtiği özel içki -halen daha içine ne konulduğunu bilmiyor- haberi yayılınca özellikle Mi Ah ve şirket köpürmüş ve haberin yayılmasını engellemek için türlü girişimlerde bulunmuşlardı. Tabi ayrıca Mi Ah'tan bolca sözlü ve fiziksel darbede almıştı. Halen Mi Ah'ın attığı tokatın etkisi yaşıyordu. Küçük viski şişesini açtı ve dikledi. Boğazını yakıp geçen içkinin etkisi ile durdu ve derin bir nefes aldı. Mi Ah'ın düşman bellemişti kesinlikle. Sadece halka yakın arkadaşlar görüntüsü çiziyorlardı ama gerçekte birbirlerine nefret kustukları dahi söylenebilirdi. Birkaç yudum daha içtikten sonra şişeyi yeniden küçük göze tıktı. Kimsenin görmesini istemiyordu. Ha Neul dahil. Uyku tulumunun üzerine uzandı ve gözlerini kapatıp azda olsa dinlemeyi umut etti.

tarafından **Kwon Ha Neul** Paz Ara. 02, 2012 6:53 am

İki haftalık tatilini bu kampta geçirmek fikri cazip gelmişti. Yeni promosyonlarını bitirmiş ve bu iki hafta boyunca gelen program tekliflerini mecburen reddetmişti ya da yerine Mi Ah çıkacaktı. Tabi ki de çadırda Hwa Sun ile kalıyordu. Hwa Sun hiçbir şeyle ilgilenememiş ve kenara oturup çadırın kurulmasını bekleyince işler Ha Neul'e kalmıştı. O da kendisine hayran olan bi kaç kişi toplayıp çadırı kurdurtmuştu. Akşam ateşinin etrafında toplanmaya az vakit kala hala Ha Neul'ın etrafını hayranları ve bir kaç arkadaşları çevreliyordu. Zaten okulda popüleritesi en fazla olanlardandı. Ve Mi Ah'ın korkusuna cici kız izlenimi sürüyor ve eğlenceli kişiliğiyle herkesin sevgisini daha çok kazanıyordu.

Sonunda yalnız kalmayı başardığında yorgun bir şekilde çadıra doğru ilerledi, ama fermuarı kapalı olduğunu görünce dudaklarını ısırdı. Yine içki içiyor. Çadıra tekme attı ve dizleri üzerine çömeldi. Hwa Sun'ın popüleritesini zedelenemesini hazmedemiyordu. Okulda Hwa Sun'a anti olanlara kötü gözlerle bakıyor ve her Mi Ah ve Hwa Sun'ın kavga edişlerinde sahte gözyaşları dökerek onların kavgasının sonunu getirmeye çalışıyordu. Bunları daha çok grubun dağılmaması ve eski gücünü kaybetmesini korktuğundan yapıyordu. Eğer grup dağılır veya hayranları azalırsa ablası Ha Na haklı çıkmış olacaktı. Sıktığı dişleri arasında "Unnie! Çadırın fermuarını şimdi açmazsan dün gece osurduğunu herkese söylerim. dedi.

tarafından **Park Hwa Sun** Paz Ara. 02, 2012 7:45 am

"Hay aksi." Hızla uzandığı yerde doğruldu ve çadırın fermuarını açarak kaşlarını çatık vaziyette Ha Neul'a baktı ve kızı bir çırpıda içeri sokarak yeniden fermuarı kapattı. Yeniden uzanırken Ha Neul'a keskin bir bakış atmayı da ihmal etmemişti. "Boş boş konuşma Ha Neul. Zaten başım çatlayacak gibi. Uyumaya çalışıyorum." Ha Neul'ın sinsi ve çıkarcı bir kız olduğunu biliyordu kesinlikle. Zaten kurdukları ilişkide buna bağlıydı. Ama tabi Ha Neul'ın çıkarları, ablası gibi bir idolü yıkmaya yönelikti. Ellerini başının altına koydu ve gözleri Ha Neul'un üzerinde konuşmaya devam etti. "Bak şimdiden söylüyorum. Şu iki hafta boyunca kafamı dinlemek istiyorum. Ne şirket, ne Mi Ah ne de ailem. Sadece ben. Anladın mı? Boş boş konuşmalarınla da zaten gergin olan sinirlerimi germemeni tavsiye ederim." Sert bir biçimde konuşmaya özen göstermişti çünkü gerçekten kafa dinlemeye ihtiyacı vardı. Kendisine ne yapacağını ne yapmadığını söyleyen insanlardan sıkılmıştı. Yeniden doğruldu ve bacaklarını çaprazlayarak oturdu. "Şimdi. Dinle beni. Asıl konuyu konuşmamız gerek. Mia'dan sıkıldım. Evet grup lideri olabilir ama... Bize emir veremez. Ama... Bize karşı oldukça güçlü. Lider oluşu ona bayağı puan kazandırıyor. Sen öyle düşünmüyor musun? Bu iş fazlasıyla uzadı."

tarafından **Kwon Ha Neul** Paz Ara. 02, 2012 9:20 am

Çadıra girdiğinde montunu çıkardı ve Hwa Sun'ın çantasının üstüne attı. Bazen gerçekten Ha Neul'u sinirlendirmeyi gayet iyi başarıyordu. Ayaklarını Hwa Sun'a doğru uzattı ve ellerini arkaya koyup onlardan destek alarak oturdu. Şimdi klasik olarak Hwa Sun'ın mızmızlanmasını dinleyeceğine adı gibi emindi ki zaten başlamıştı kız konuşmaya. Gözlerini devirdi ve kızın konuşmasını dinledi. Başımı dinlemeliyim diyorsun ama benden çok konuşuyorsun. Sonunda konu her zamanki gibi Mi Ah'a gelmişti. Ha Neul ofladı pufladı ama Hwa Sun Mi Ah hakkında konuşmaya devam ediyordu. Sonunda gözlerini açtı ve kıza dik dik bakarken "Unnie! Her yerde böyle konuşma. Ayrıca benim düşüncelerimi umursadığın falan yok senin. Sadece Mi Ah unnienin kıçına tekmeyi vurup liderin sen olmasını istiyorsun. O zaman Mi Ah unnie kadar çok çalış ve içki içmeyi de bırak." Kısa bir cık cık sesi çıkardıktan sonra kızın çantasının üzerindeki montunu aldı ve çantayı aldı. Hwa Sun'ı çok iyi tanıyordu, içkiyi nereye koyacağını da biliyordu. Eliyle koymuş gibi şişeyi buldu ve çadırın diğer köşesine savurdu. "Bu zımbırtıyı içmeye devam ettikçe lider falan olamazsın.

tarafından **Park Hwa Sun** Paz Ara. 02, 2012 9:31 am

"SEN KİMİN TARAFINDASIN HA NEUL!" Sesinin fazla yüksek çıkması ile dudaklarını bastırdı ve dik dik Ha Neul'a bakmaya devam etti. Fırlattığı şişeyi alıp, çantasını da kızdan hırsla alarak şişeyi yeniden ön göze tıktı. Çantayı hemen yanı başına yerleştirip fazlasıyla düz saçlarını omzundan geriye attı ve derin bir nefes alarak yeniden konuşmaya başladı. Şimdi sesi daha sakin hatta melodik bir tınıya sahipti. Tabi sözleri fazlasıyla sinsice ve öfkeliydi. "Ne yapıp ne yapmacağımı senden öğrenecek değilim. Kendini Ha Na ile fazlasıyla kıyaslamaya başladın ama... Onun tırnağı dahi olamazsın farkında mısın? Boş umutlara kapılma. Ama benim düşüncelerimle eş değer şeyler düşünürsen Ha Na pekte yükseklerde olmaz. Anladın mı? Hem şu içki olayını kapat. Zaten yönetici ve Mi Ah üzerime geliyor. Senin zırvalamalarını da dinleyecek değilim." Hafifçe öksürdü ve kazağının kollarını çekiştirdi ve sanki normal bir konudan bahsediyor, sohbet ediyorlarmış gibi tavır takınarak çadıra uzandı ve konuşmaya devam etti. Konuşmadan önce tabi ki düşüncelerini süzgeçten geçiriyordu. Son günlerde Ha Neul'a ne kadar güvenebileceği konusunda şüpheye düşmüştü. "Ama... Bir konuda haklı olduğunu kabul etmek zorundayım. Çalışmalıyız. Ve... Onun imajını yıkmamız gerekiyor. Fanlarda kötü etki bırakmalı. Tabi şuan muhtemelen programdan programa koşarak insanlara şekerlik yapıyordur." Mi Ah'a karşı gerçekten içi nefret dolmaya başlamıştı.

tarafından **Kwon Ha Neul** Cuma Ara. 07, 2012 8:26 am

Hwa Sun'ın söyledikleri canını yakmazdı ta ki Ha Na ile Ha Neul'ı kıyaslayıncaya kadar. Nefret ediyordu ablasından, onun başarılarından, onunla kıyaslanmaktan. Kanıtlanacaktı ondan daha iyiydi. Aslında Hwa Sun'ın da Mi Ah'tan nefret etmesini ve hislerini çok iyi anlıyordu -kendisi de aynı hisleri ablasına duyuyordu- ama bunu ne kıza itiraf ediyor ne de kızın bu nefretini destekliyordu. Eğer Hwa Sun'a bir destek çıksa grup bir çıkmaza girerdi ve bunun kötü sonuçları en çok Ha Neul'e vururdu. Ne oldu dediğime geldin Ha Neul? Benim gibi olamayacaksın asla. Evde oturup derslerine çalışsaydın belki bir şey olabilirdin o zaman. Ne haddine senin idol olmak. Ablasının aşağılayıcı sesi kulaklarında şimdiden dolaşıyordu. Onu geçmek en büyük hayaliydi. Gözlerini sımsıkı kapadı, kendisini sıkması lazımdı şimdi. Hwa Sun'ın önünde ağlamayacaktı, kimsenin önünde ağlamazdı. Hwa Sun'ın azimli sesi, ablasının alaycı sesini kovdu. Gözlerini aralayıp düz surat ifadesini takınarak Hwa Sun'a baktı. Çalışmak ve birilerini geçmek konusunda hemfikirlerdi en azından. Yüzüne bir gülümseme yerleştirdi zorla ve kendisini Hwa Sun'ın üstüne atıp kollarıyla kızı sardı ve başını kızın boynuna sokarken. "Haklısın unnie. En iyisi biz olmalıyız. Magic fighting!" Bir gerçek vardı ki grup arkadaşı Hwa Sun bile ablasından daha iyi bir ablalık yapıyordu Ha Neul'e. Seviyordu Hwa Sun'ı.

tarafından **Park Hwa Sun** Paz Ocak 13, 2013 8:30 am

Aynı karşılıkla kendiside Ha Neul'a sıkıca sarıldı. En azından Ha Neul'u arkasında görmek kendisine iyi geliyordu. Şimdi diğer tarafta sadece Mia ve gruba yeni gelmiş pek aktif olmayan tomboy Jixi kalmıştı. Jixi pek önem arz etmiyordu kendisi için. Olsa da olurdu, olmasa da olurdu ama muhtemelen o da Mia'nın takımında yer alacaktı ve ikili savaşlar başlayacaktı. Parmaklarını halen kendisine sarılan Ha Neul'un saçlarının arasında gezdirdi ve tebessüm etti. "Hwasun unnie her zaman haklıdır Ha Neul. Her zaman. Ve biz en iyiyiyiz."

RP TAMAMLANMIŞTIR.

[KAMP] İdols Camping

[KAMP] İdols Camping

Geri: [KAMP] İdols Camping

Geri: [KAMP] İdols Camping

Geri: [KAMP] İdols Camping

Geri: [KAMP] İdols Camping

Geri: [KAMP] İdols Camping

Geri: [KAMP] İdols Camping