[KAMP] Lovely Heart

tarafından **Choi Que Ri** Paz Ara. 02, 2012 5:17 am

Choi Que Ri & Kim Mi Sun

Elinde marşmelovların dolu olduğu paket ve birkaç dalla beraber gece yarısı nöbetçinin yanına gidiyordu. Aslında şuan gece nöbetinde kimin olduğunu dahi bilmiyordu ama sorun olmazdı sonuçta. Sadece aşırı derecede marşmelov yemek istiyordu. Hem filmlerde ki gibi marşmelovları dalların ucuna sokacak ve ateşin üzerinde tutacaktı. Hem muhtemelen nöbet tutan öğrencide marşmelov yemek isterdi ve sorun çıkmazdı. Başına sıkıca taktığı kırmızı beresini tek eli ile çekiştirdi ve merkeze doğru ilerledi. Ateşin başında oturan kızı fark ettiğinde anlık bir dursaksama yaşamıştı. Mi Sun? Evet. Kesinlikle oydu. Onunla revirde tanıştığından beri garip bir şekilde kıza karşı çekiliyordu. Tabi her fırsatta o çekim gücünü yok saymaya çalışıyordu ama bu konuda oldukça zorlanıyordu. Hemde her geçen dakika. Çünkü direnç zayıflıyordu. Sanki bunu ister gibi de kız her fırsatta karşısına çıkıyordu. Hayır Que Ri. Gitmeyeceksin. Onunla beraber ateşin başında otur. Sorun yok. Normal bir biçimde marşmelovlarını kızart ve ye. Elinde ki paketi daha sıkı kavradı ve Mi Sun'ın arkasına doğru ilerledi. Aslında kızı korkutmak gibi bir niyeti yoktu ama arkasından "Selam." deyince kız hızla geriye dönmüştü. "Korkutuysam özür dilerim. Demek bu gece nöbetçi sensin." Tahta kütüğe oturdu ve normal bir şeymiş gibi umursamaz bir tavırda paketi açtı ve marşmelovlardan birini dallara sıkıştırdı. Paketi hemen yanına koyarken "İstersen sende alabilirsin." Mi Sun ile göz teması kurmamaya çalışıyordu. Dalı ateşe doğru uzattı.

tarafından **Kim Mi Sun** Paz Ara. 02, 2012 6:37 am

Bu aralar kafasında dolanan tek şey Mi Heon'du. Çadırda dans kulübündeki bir kızla kalıyordu ama kamp işinde eğlendiği pek söylenemezdi. Zaten neredeyse bir aydır iş seyahatinde olan Mi Heon, önceki gece gelmiş ve aynı gün içinde Mi Sun'da kampa gitmişti. Onunla uyumayı ve onu öpmeyi özlemişti. Bu gece nöbetçi oydu ve kampta ikinci gündü. Daha bir hafta beş gün var. Pfft! Gündüz bir kere ve akşam ateşlerinde hemşire Que Ri'i görüyordu ama onunla da konuşmaya cesaret edemiyordu. Ellerini dizine yaslayıp ateşin yüzünde dans etmesine izin veriyordu, yüzü yanıyordu ama aldırış etmiyordu. Aslında biraz da kızgındı Mi Heon'a. Resmen bir ay hiç gelmemişti Seoul'e, sadece telefonda ve görüntülü konuşmuşlardı. Belki de Mi Sun bu kampa gelerek Mi Heon'a hafif bir ceza vermek ister gibiydi, sen onca gün beni tek bıraktın evimizde, şimdi sen biraz tek kal ve beni özle.

Çadırlardan gelen hışırtılar ve kuşların-böceklerin çıkardığı ses ve birde ateşin çatırdama sesi dışında hiç bir yoktu, rahat ve huzurlu. Dinlenmeli ve eski Mi Sun gibi enerjik ve mutlu dönmeliydi eve. Araları yavaşça açılıyordu Mi Heon ve Mi Sun'ın ve bundan korkuyordu. Kamp bitip eve döndüğünde aralarını düzeltmeyi düşünüyordu. Sanırım. Arkasından gelen bayan sesiyle irkildi ve kişinin Que Ri olduğunu görünce hem rahatladı hemde heyecanlandı. Onu beklemiyordu, aslında kimseyi beklemiyordu. Sopaya taktığı marşmelovları izledi ve dudaklarını yaladı. Acıkmıştı. Que Ri'ye baktı göz ucuyla. Ateşin yansımasında yüzü daha bir güzelleşmişti. Uzun, ince burnu, güzel dudakları. Gözlerini sımsıkı kapatıp önüne döndü Mi Sun. Kendine gel kızım. Ne oluyor sana? Marşmelovlara bakmadan elini uzattı ve bir sopa alıp, avucuna da marşmelov doldurdu. Sopaya takıp, ateşe uzattı. Kendisini annesiyle küçükken balık tuttuğu günkü gibi hissetti. Sanki elindeki sopa olta ve marşmelovlarda yemdi. Annesi o gün iki tane balık tutarken Mi Sun dört tane tutmuştu. Kıkırdadı. Özlemişti o günleri.

tarafından **Choi Que Ri** Paz Ara. 02, 2012 7:19 am

O ana ne yaptığını fark etmemişti açıkçası. Ama marşmelov'u ateşe doğru tutarken kendini bilmez bir halde Mi Sun'ı izlerken bulmuştu. Kızın saçlarına, gözlerine, dudaklarına, yüzünde oluşan mimikleri inceliyordu. Vücudunu incelemeye dahi gerek duymuyordu. Artık. Çünkü kızın ince yapısını ve fit vücudunu birçok kez görmüştü. Dans ederken. Sınav haftası veya derslerden sonra kızı dans stüdyosunda çalıştığını birçok kez görmüş ve sanki alışkanlık olmuş gibi her akşam oradan geçerek kıza bakmış ya da birkaç dakika durup kızı izlemişti. Kendisini röntgenciler gibi hissediyordu ama sonuçta sadece... İzliyordu ve kız dans çalışıyordu. Kötü değildi. Bakışlarını hızla kaçırdı ve ateşe döndü. Sıcaklık hoşuna gitmişti. "Nöbetten sıkılmış gibi görünüyorsun. Bu kamp olayı işin aslı iyi oldu aslında. Bazı öğrencilere nefes aldıracaktır. Ben dahil. Hoş benim hayatımda revirde geçiyor şu ara ama... Bazen normal düzenden çıkmak ve küçük kaçamaklar yapmak ister insan." Çok konuştuğunu düşünerek dudaklarını birbirine bastırdı ve dalın ucuna batırdığı marşmelovu çıkarıp ağzına attı. Mükemmel. Yerine yeni bir marşmellov batırırken yeniden kıza kaymıştı bakışları. Fazlasıyla güzel.

Min Heon'a Sevgilerle:

tarafından **Kim Mi Sun** Paz Ara. 02, 2012 7:50 am

Kızın konuşmasını dinliyordu, sesi fazlasıyla güzeldi. Aynı kendisi gibi sesi de mükemmel. Kıza biraz daha yaklaşır veya biraz daha bakarsa ona tapınmaya falan başlayabilirdi. Gerçekten Mi Heon'dan sonra güzel bulduğu kızların birincisiydi. Eğer Mi Heon ile sevgili olmasaydı onu şuracıkta öper ve onunla sevgili olmak istediğini söylerdi ama Mi Heon'a aşıktı. Mi Heon bu düşüncelerimi bilse sıçar ağzıma. Ucu hafifçe kararmış marşmelovlardan birini ağzına attı. Sıcaktı ve ağzı yanmıştı. Onu zorlukla yuttuktan sonra dilini dışları çıkardı ve soğuk havayla buluşturdu. O sırada hemşirenin söylediklerine cevap vermesi gerektiği aklına dank etti. Kız onunla konuşma başlatmıştı ve Mi Sun'da onunla konuşmayı gerçekten istiyordu. Dilini içeri aldı ve sopayı tekrar ateşe uzattıktan sonra sessizce "Kamp güzel de insanın aklı başka yerde olunca tadı çıkmıyor. " Kızı düşünceleriyle sıkmamak için konuyu değiştirdi. "Pek sıkılmadım da, yalnızlığı sevmiyorum. Böyle yanımda biri olsun istiyorum." kıza baktı ve yüzüne dikkatle bakarken "İyi ki geldin, seninle oturmak bile güzel." dudağını ısırdı, aklından geçirdiği şeyi söylemeyecekti, özellikle son söylediğini.

tarafından **Choi Que Ri** Salı Ara. 04, 2012 6:58 am

Yüzünde hafif bir tebessüm oluşmuştu istemsizce. Dile getirmeyecek dahi olsa içten içe kendisi de Mi Sun ile birlikte oturmanın güzel olduğunu düşünüyordu. Eline geçen iyi bir fırsattı sonuçta. Tabi sonrasında ne yapacağını bilmiyordu? Muhtemelen gene duyguları aklını karıştıracaktı. Hem kızın kendisini yadırgayabilecek olmasından da korkuyordu. Evet. Duyumlar almıştı ama emin olamıyordu. Revirde ayağını kıran erkek öğrencilerden biri ve arkadaşı okulun dedikodu sitesinden bahsederken merakına yenilmiş ve kendisi de bakmıştı. Mi Sun hakkında lezbiyen haberleri çıkmıştı. Hatta Mi Sun ve kendisi hakkında çıkan haberede ağzı açık kalmıştı. Ama yadırgamış mıydı? Hayır. Hatta haberi okuduktan sonra hayal alemine dahi dalmış ve Mi Sun ile çift olduğunda yapacakları ile ilgili düşüncelere dalmıştı. Ama kızın özel hayatını dahi bilmezken -ki hatırladığı kadarı ile sevgilisi olduğunu söylemişti, öyle anımsıyordu- böyle düşüncelerde kendine hakim olmasını oldukça zorlarken, geri çekilmesine de neden oluyordu. Ama şu dakika kesinlikle emin olduğu tek şey Mi Sun'dan uzak kalmak istemediğiydi. Dalın uçunda ki marşmeovu parmaklarının arasına aldı ve ardından ağzına attı. Tadı kesinlikle hoşuna gidiyordu. Dalı kenara bıraktı ve kütükte Mi Sun'a daha yakın olacak şekilde yerinde kıpırdandı. Buna cesaret edebildiğine dahi inanamıyordu gerçek şu ki. "Bende... Yalnızlıktan hoşlanmam. Her zaman yanımda sevdiğim, önemsediğim birinin olmasını isterim. Ya da... Sadece bir arkadaşın. Bu yüzden burada yalnız marşmelov yemediğim için şanslıyım." Mi Sun'a doğru içten bir şekilde gülümsedi.

tarafından **Kim Mi Sun** Cuma Ara. 07, 2012 7:04 am

Ece sayesinde bağımlı olduğum ilk reklam şarkısı. Razz

Kızın yumuşak sesi Mi Sun'a ulaştığında kızı ateşten daha çok ısıtmıştı. Yüzüne ılık bir gülümseme yayıldı ve sopasını ateşin üzerinde biraz oynattı. Kendisi de yalnızlıktan nefret ederdi ve bu nöbet işine pek içi ısınmamıştı, hele çam ağacına doğru uçan kocaman siyah kargayı gördükten sonra-hurafelere inanan bir kız için bu geri kalan günün kötü geçeceğine işaret ediyordu-. Ta ki Que Ri yanına gelene kadar. Şimdi daha rahat ve huzurluydu, biraz da heyecanlı. Gerçekten son zamanlarda Mi Heon haricinde birinin yanında ilk defa heyecanlanıyordu. Her iki cinstende hoşlandığını Mi Heon sayesinde anlamıştı ve onunla sevgili olmuştu zaten, ondan önce hep erkek sevgilileri olmuştu ve Mi Heon'dan sonra birinin olacağını sanmıyordu ama bu kız kafasını karıştırmayı gayet iyi başarıyordu ve bu duruma engel olamıyordu. Hayır hala Mi Heon'a aşıktı ama kafası karışıyordu gittikçe. Mi Heon'ın iş seyahatları, Mi Sun'ın dans provaları derken görüşemiyorlardı ve araları yavaş ama emin adımlarla açılıyordu. Ama bunun geçici bir süre olduğunu biliyordu Mi Sun. Sonuçta birbirleri için yaratılmışlardı.
Kafasını kaldırdı ve kendisine bakan Que Ri'e ile göz göze geldi. Gözlerini çekmeleri gerekiyordu ama Mi Sun çekemiyordu, orada mıhlı kalmış gibilerdi. Anlamaya çalışıyordu bu kızda kendisini çeken ne vardı? Ateşin tatlı çıtırdaması aralarında konuşuyordu sanki. Gülümsedi Mi Sun. Yapacak başka şeyi yoktu çünkü. Kızın kahverengi gözlerinde ateşin yansımasını görebiliyordu, birde kendi yansımasını. Aşık gibi bakıyordu kıza. Ama değildi, evet o Mi Heon'a aşıktı. Kesinlikle.

tarafından **Choi Que Ri** Paz Ocak 13, 2013 8:18 am

Saçma. Düşünceleri o kadar uçuk kaçık bir hale gelmişti ki kendini kontrol edemiyordu resmen. Burada gece yarısıydı. Muhtemelen herkes çadırlarında uyuyordu. Belki de bazıları kaçmıştı. Ya da başka şeyler yapıyorlardı. Ama burada yalnızlardı değil mi? Hiç bir zaman cesaretli olmamıştı kendini gösterebileceği şekilde. Deli cesareti olarak adlandırdığı cesareti ise hiç olmadık zamanlarda ortaya çıkardı. Üniversitede ki hocalara bağırdı, arkadaşlarını kırardı, etrafta delicesine koştururdu, doktorlara bağırırdı. Hoş bunlar cesaretlik iş değillerdi. Asosyal Ri'nin ortadan kaybolup yerine delice hareket eden Mi'nin gelmesiydi. Yavaşça kütüğün yanına kaydı. Bu şekilde Mi Sun'a daha yakınlaşmıştı. Kalbi fazla hızlı atıyordu. Yetişkin bir kadındı sonuçta. Böyle şeylere fazla önem vermesede olurdu. Tek gecelik bir şey gibi. Önemsiz. Tek gecelik birlikte olduğu kadınlar gibi. Onları daha sonra görmemişti. Ama Mi Sun. Anyang'ta öğrenciydi. Üçüncü sınıftı. İkinci dönemine giriyordu. Mezun olacaktı. Yüzünü hızla kıza döndü ve Mi Sun'ın marşmelovları sıraladığı dalı düşürmesine sebep olacak şekilde kolunu tuttu ve çekti. Kız yüzüne şaşkınca dönerken deli cesareri damalarında şahlanıyordu. Mi Sun'ın yüzüne ellerini koyup onu biraz geri çekilmeye zorladı. Yüzünün her parçasının pürüzsüz bir yunan heykeline benzediğini görebiliyordu. Ciğerlerinin ortasındaki tanıdık boşluk duygusu ile nefes aldı. Bir sonraki adımı her şey olabilirdi. Ellerini çekmeyi düşündüyse de bırakmak istemiyordu. Avuç içleri uçurum kenarında tutunduğu dalı bırakmaktan korkan bir kadın gibi ürpermişti ellerini çekme düşüncesiyle. Şimdi aklından geçeni yapmazsa bir acaba? tarafından nefes aldığı kalan yılları boyunca takip edilecekti. Güzel. Kendisinden beklenmedik bir hızla Mi Sun'ı kendine çekip dudaklarını dudaklarına bastırdı.

çok kötüyüm ben. kıskan kıskan min heon.

SunRi:

tarafından **Kim Mi Sun** Çarş. Ocak 16, 2013 7:41 am

Dudaklarının sıcaklığı ve öpüşü o kadar güzeldi ki. Hey! Bir dakika! Şuanda neredeydi? Kampta, nöbet başında. Yanındaki kimdi? Okulun yeni hemşiresi Que Ri -onun aklını karıştıran mükemmel ötesi güzel kız-. Ne yapıyorlardı? Que Ri onu öpüyordu!! Dünyanın kanunu çok güzel ya da çok yakışıklılar muhakkak gay veya lez olur. İnanamıyorum Que Ri'de lez. Sevinmeli miyim? Dudaklarında kızın yumuşak dudakları hareket ediyordu ve tadı çilek gibiydi. Ama Min Heon'ın dudakları genelde -en sevdiği meyve- muz tadında olurdu. İkisini sürekli karşılaştırma Mi Sun. Dudaklarını yavaşça kızdan ayırdı, sevgilisine bağlı biriydi, onu aldatamazdı. Karşısındaki ne kadar onun kafasını karıştıran ve aklının sürekli ona gitmesini sağlayan biri olsa da şuanda Min Heon ile sevgiliydi. Dudaklarını hafifçe yaladı, çilek tadı dilindeydi şimdi. Ahhh ama çilek en sevdiğim ikinci meyve. Tadına biraz daha mı baksam? Saçmalama Mi Sun. Gözlerini utançla kızın gözlerine dikti. Que Ri şaşkın ve pişman gibiydi. "Çok özür dilerim. Benim sevgilim var." diyebildiği alabildiği kadar nefesiyle. Sesi titrek ve heyecandan kısık çıkmıştı. Kalbi o kadar sesli ve hızlı atıyordu ki sessiz gecede Que Ri'in duyabileceğinden korktu. Min Heon'dan sonra öpüştüğü ilk kızdı ve bu... İtiraf etmesi gerekirse müthişti ama yinede Mİn Heon'a karşı kendini acayip suçlu hissediyordu. Aptal Mi Sun. İnsan yalnızca birine aşık olur, senin aklın ve kalbin niye bu kadar çakışıyor ki?!

[KAMP] Lovely Heart

[KAMP] Lovely Heart

Geri: [KAMP] Lovely Heart

Geri: [KAMP] Lovely Heart

Geri: [KAMP] Lovely Heart

Geri: [KAMP] Lovely Heart

Geri: [KAMP] Lovely Heart

Geri: [KAMP] Lovely Heart

Geri: [KAMP] Lovely Heart